Önceki hafta rahmet-i Rahman’a tevdi ettiğimiz Muhammed Said Aksakal’ın vefatından sonra, avukatlarından Ahmet Yaşar’ın Bayburt Asliye Ceza Mahkemesine verdiği —ve geçen hafta naklettiğimiz Avukat Âdem Şahintürk’ün dilekçesinden farklı bazı önemli bilgi ve detayları ihtiva eden—dilekçeyi de özetleyerek aktaralım ki, bu süreçteki yürek yakıcı hukuk facialarından birini daha kalın çizgilerle kayda geçirmiş olalım.
* Müvekkil yaklaşık 11 yaşında maddî imkânsızlık ve yokluk sebebiyle gurbete gitmiş, tüm zorluklara rağmen Almanya’da üniversiteyi bitirmiş, yüksek lisans yapmış, orada evlenmiş, anne-baba ve vatan hasretiyle ömrünü devam ettirmiş bir vatan evlâdıdır .
* 20.06.2017’de amcasının vefatı münasebetiyle Türkiye ye gelmiş, geldiği gün gözaltına alınmış, yıllardır görmediği amcasının cenazesine katılamadan apar topar havaalanında alıkonulmuş , hayatında hiç görmediği Bayburt’a götürülmüş ve burada yaklaşık 9 ay hukuksuz bir şekilde tutuklu kalmıştır.
* Said Aksakal ilk derece mahkemesinde beraat etmişti, ama yurt dışı yasağı kaldırılmamıştı. Aslında bu karar beraat veren ilk derece mahkemesinin kendisiyle çelişmesiydi.
Müvekkil tutuklandığında eşi sezaryenle yeni doğum yapmış, ikinci çocuğu dünyaya gelmiş, kendisine en çok ihtiyaç olunan dönemde tutuklu kalmış, beraat etmiş, ama yurt dışı yasağı kaldırılmamıştı. Buna ilişkin onlarca talebin tamamı reddedilmişti.
Nihayetinde sabırla istinaf sonucunu bekleyen Aksakal hakkında istinaf mahkemesinde çok absürd ve akıl almaz bir karar verilerek beraat kararı bozuldu. Akıl almaz bir karardı, çünkü 35 cumhuriyet savcılığının bulunduğu ilde Fetö yargılamalarında görev yapan bütün hâkim ve savcılara müzekkere yazılması kararı verildi. Bu hukuksuz karara direnmeyen Asliye Ceza Mahkemesi, yüzlerce hâkim, cumhuriyet savcısı, başsavcı, mahkeme başkanı ve Yargıtay üyesinin dosyaya taraf kaydedilmesine karar verdi.
Aslında bu mektubu kim yazdı ve ilgili yerlere gönderdiyse, onlarca kamu görevlisinin dosyaya eklenmesiyle amacına ulaşarak Fetö davalarını sulandırmış ve adliyeyi şaşırtmayı başarmıştı. Bu dosya bu haliyle bitmeyecek ve yıllarca sürecekti. (Devam edecek.)