"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Alemdar, kendini fedâ etti

M. Latif SALİHOĞLU
28 Temmuz 2020, Salı
Bundan 212 sene evvel bugün, yani 1808’in 28 Temmuz’unda İstanbul saltanat merkezinde yaşanan kanlı feci boğuşmalar, zincirleme bir tarzda günlerce, haftalarca, hatta aylarca devam edip gitti.

Başta Sultan III. Selim ile onu çokça seven Silistre Valisi ve Tuna Seraskeri Alemdar Mustafa Paşa’nın hayatına mal olan bu kanlı boğuşmalar esnasında, ayrıca 300’den fazla Yeniçeri askeri vefat etti. 

İşte, 28 Temmuz’da başlayıp uzun süre devam eden o dehşet verici hâdiseler zincirinin bazı halkaları:

Silistre Valisi ve Tuna Seraskeri Alemdar Mustafa Paşa, Kabakçı isyanı neticesi tahttan indirilen Sultan III. Selim’i yeniden saltanat makamına çıkartmak maksadıyla, 15.000 kadar askerî bir kuvvetle İstanbul’a girdi.

Sadrazamlık mührünü ele geçiren Alemdar, bunu götürüp teslim etmek istediği III. Selim’in ne yazık ki ölüsüyle karşılaştı. (Öyle anlaşılıyor ki, Yeniçerilerin içine sızan fitne-fesat şebekeleri, III. Selim’in katledilmesine Sultan IV. Mustafa’yı da razı etmişler.)

Alemdar, bu esnada öldürülmek üzere olan II. Mahmud’u kurtardı. Onu tahta çıkardı. İsyancıların tahta oturttuğu IV. Mustafa’yı da getirip has odaya kapattı, hapsetti. 

Bu üstün başarıya imza atan Alemdar, II. Mahmud tarafından mükâfat olarak sadrazamlık makamına getirildi.

Ne var ki, İstanbul’un genel siyasetini bilmeyen Alemdar, hiç ummadığı bir şekilde Yeniçerilerin baskınına uğradı.

Aynı senenin 15 Kasım akşamı gerçekleştirilen baskın esnasında, güvendiği taraftarlarından yardım göremeyince, bulunduğu yerdeki cephaneliğin barut fıçılarını ateşledi. Bu çılgınca hareketin sonucu olarak, kendisiyle birlikte konağın çatısından içeri girmek isteyen 300 kadar Yeniçeri askerinin de ölümüne sebep oldu.

Ortalık, adeta enkaz yığınına döndü. En­kaz al­tın­dan çı­ka­rtı­lan A­lem­dar Pa­şa­’nın ce­se­di Ye­ni­çe­ri Ocağı’na sızan müfsit komitacılar ta­ra­fın­dan Sul­ta­nah­met’e götürülerek, burada teşhir maksadıyla bir a­ğa­ca a­sı­ldı.

Üç gün sonra cesedi götürülüp Yedikule’deki bir kuyuya atılan Alemdar’ın kemikleri, yıllar sonra, yani Yeniçeri Ocağı’nın kapatılmasının ardından (1826) oradan çıkartılabildi, ancak. Tâ, 1908’e kadar Yedikule surları civarında gömülü vaziyette kalan Alemdar Mustafa Paşa’nın naaşı, II. Meşrûtiyetin ilânından sonra Gülhane Parkı karşısındaki Zeynep Sultan Camii bahçesine nakledilmiş oldu.

***

Alemdar Mustafa Paşa, bir bakıma kendini feda ederek Sultan II. Mahmud’u kurtarmış oldu. Onu kurtarmakla da, Osmanlı devletinin, aynı zamanda hilâfetin devamını sağlamış oldu. Zira, Sultan Mahmut, o tarihlerde hayatta kalabilen yegâne Osmanlı erkeği olarak biliniyordu. Şayet o da öldürülmüş olsaydı, Sultan-Halife olacak başka bir kimse görünmüyordu. Kadından padişah ve halife olamayacağına göre, Osmanlı devleti ta 1808’lerde inkıraza uğramış olacak ve belki de saltanatın sonu gelmiş olacaktı.

Evet, Sultan II. Mahmut’tan sonraki bütün Osmanlı erkek nüfusu, gerek sultanlar ve gerekse şehzadelerin tamamı onun neslinden-sülbünden dünyaya gelmişlerdir. 

Bu açıdan bakıldığında, Sultan Mahmut dönemi, Osmanlı için ayrı ve yeni bir milât hükmüne geçmiş görünüyor.

***

Yeniçeri’nin içini karıştırıp isyan çıkartanlar, kuvvetle muhtemeldir ki Türk ve Müslüman kimseler değildir. Zira, asıl gayeleri saltanatla birlikte hilâfeti de bitirmekti. Bunların kimler ve hangi damardan geldiğini öğrenmek için, o tarihten yüz yıl sonra Sultan Abdülhamid’i deviren ve bilâhare hilâfetin saltanatını yıkmaya çalışanların ana damarlarını takip etmek ve tanımak lâzım geliyor.

Son söz: Hakikî Türk ve Müslüman olan kimseler, saltanat sistemine karşı gelseler bile (ki, bu gayet normal bir şeydir), hiç olmazsa hilâfete düşmanlık etmezler, hilâfetin deruhte ettiği manayı yok etmeye çalışmazlar.

Okunma Sayısı: 2503
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı