"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neyzen’i şair eden sebepler

M. Latif SALİHOĞLU
29 Ocak 2020, Çarşamba
TARİHİN YORUMU 29 Ocak 1953

Vatan tehlike altına girdiğinde, haricî düşman saldırıya geçtiğinde, milletin başı derde girdiğinde, geçim derdi başgösterdiğinde, zulümlu baskılar ayyuka çıktığında, cesur ve ateşli şairler de  meydana çıkar ve dile gelirler.

Hem, öyle bir dile gelirler ki, hiçbir ezâ-cefâ, hapis-sürgün daha onları durduramaz ve dillerini susturamaz olur.

Esâsen, şairleri yetiştiren, onların yüreğini ateşlendiren ve tesirli mısralarla cemiyetin hem sesi, hem nefesi olmalarına sebebiyet veren de, ekseriyet itibariyle bu tür hallerdir. Böylesi hallerde onlar dile gelirler ve kitlelerin hissiyatına, fikriyatına bir cihette tercüman olurlar.

İşte, ney ustası ve hiciv şairi olan Neyzen Tevfik de o şairlerden biridir. 

“Derbeder şâir” olarak da şöhret bulan Neyzen Tevfik, bundan 67 yıl önce, 29 Ocak 1953’te İstanbul'da vefat etti.

Düzensiz bir hayat yaşamış olmasına rağmen, sevenleri çoktu. Cenaze namazının kılındığı Beşiktaş'taki Sinanpaşa Camii’ni dolduran kalabalık, avludan taşarak cadde ve sokaklara kadar yayıldı.

* * *

Aslen Bafra'lı olan Neyzen Tevfik, 1879'da Bodrum'da dünyaya geldi. Babası, o tarihte Bodrum'da memurdu; muallimlik, yani öğretmenlik yapmaktaydı.

Çocukluk günlerinde şahit olduğu bir manzara, Neyzen'i şiddetle sarstı, hayatını altüst etti. Kendi ifadesiyle, babasıyla Bodrum çarşısında gezindikleri bir esnada, davullu zurnalı bir gürültü duyar. Merakla sesin geldiği tarafa bakar ki, ne görsün: Güvenlik kuvvetleri, çatışmada öldürdükleri 10-15 kadar eşkiyanın kafasını koparmışlar, mızrakların ucuna geçirmişler ve ibret-i âlem için dolaştırarak halka gösteriyorlar... Bu manzaraya şahit olan Neyzen'in adeta dünyası yıkılır. Titremeye başlar, hastalanır. Depresyon geçirir ve bir müddet sonra sar'a hastası olur.

Bundan dolayı da, ne Bodrum'da, ne de bilâhare gelmiş olduğu İstanbul'da düzenli bir tahsil hayatı göremez. Büyük âlimlerle, hocalarla ve bilhassa Mevlevî üstadlarla tanıştırılmasına rağmen, düzenli bir hayat kurmaya muvaffak olamaz.

Zaman içinde, hemen her taraftan bağlarını koparır ve kendini içkiye verir. (Tabiî, bu yönüyle asla örnek teşkil etmez ve etmemeli. Sadece şairlik yönüne dikkat kesilmeli. Asıl bu yönünü nazara vermeli.)

Şoke edici hadiselerin iyiden iyiye hırpalamış olduğu “Derbeder Tevfik”, bir taraftan da hicivli şiirler yazar ve gayet ustaca ney üfler. Kahveleri, meyhaneleri dolaşır, bu sûretle gününü gün eder.

Ney çalmada ve şiir yazmada ustalaşması ve bu san'atını hem halkın önünde, hem de entelektüelin huzurunda icra etmesi, zaman içinde sevenlerinin adedini çoğalttı. Onun cenaze merasimindeki izdihamlı kalabalık, sevenlerinin ve hayranlarının ne kadar çok olduğunun da bir göstergesiydi.

Derbederliğine rağmen, halkın hissiyatına dobraca tercüman olduğu için çokça sevilen Neyzen Tevfik'ten bazı dörtlüklerle bahsimizi bitirmeye çalışalım.

Tarih 1943:

Göründü memleketin iç yüzü, çöktüyse temel.

Şimdilik harice karşı yüzümüz olsa dahi

Yüzümüz yok bakacak kabrine ecdâdımızın.

Tükürür zannederim çehremize, vatanın tarihi.

Tarih 1949:

Muhabbet herkesin aklını çelmez,

Gönül virânesi kolay düzelmez.

Âlemden çekinme bir zarar gelmez,

Sen kendi kendine hıyanet etme.

Kime sordumsa seni, doğru cevap vermediler;

Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus dediler.

Künyeni almak için, partiye ettim telefon,

"Bizdeki kayda göre, şimdi o mebûs" dediler.

* * *

Ne tuhaftır ki, yazının başında sıralamış olduğumuz dahilî sebeplerin hemen tamamı günümüzde mevcut olup peşpeşe zuhûr etmiş olduğu hâlde, meydanda ne o cesur şairler görebiliyoruz, ne de tesir uyandıracak şiirler, mısralar, beyitler var.

Halkın fikriyatına ve hissiyatına hakkıyla tercüman olacak (olabilecek) yürekli şairleri şimdiden tebrik ederek noktalıyoruz.

Okunma Sayısı: 2938
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı