"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ansızın geliverecekmiş gibi...

M. Said ZEKİ
01 Ağustos 2022, Pazartesi
İnsan bu; çok zayıf.. çok aceleci.. Ayrılık ölümün küçük kardeşi.. Beklemek ise; çok zor.. çok acı..

Unutmak insanın mayası.. unutulmak yokluğa özdeş.. Unutmaması gereken kesin gerçekleri unutur da insan; gerçekleşmeyecek hülyaların peşine düşüverir.

***

Kur’an der: “İnsanoğlu aceleci bir yaradılışa sahiptir” (21:37). “İnsan hayrı istediği kadar, şerri de ister. İnsan pek acelecidir!” (17:11)

Bu zaafa karşı Allah’ın muamelesi ise şöyledir:

“Eğer onların nimeti istemede acele ettikleri gibi; Allah da insanlar için (hak ettikleri) cezayı vermede acele etseydi, onların sonunu getirecek hüküm hemen infaz edilirdi” (10:11).

***

Aceleci insana hadiseler beklemeyi, sabretmeyi öğretir.

Herkes birilerini, bir şeyleri bekler.. Sevenler gurbetteki sevdiklerini.. Anneler çocuklarını, çocuklar büyümeyi.. Hastalar şifayı.. Kader mahkumları affı ve tahliye gününü.. Askerler tezkereyi..

Günler, aylar geçer.. Beklenen gelmez.. belki gelir ama; bu defa bekleyeni bulamaz...

“Ne zormuş meğer beklemek, beklenen bundan habersizken” diyor şair:

‘Âh mine’l aşk.. âh mine’l-firâk..’

Ve hayat.. ve bekleyiş.. ve imtihan devam eder..

***

Ve.. ecelini bekler insan.. Eceli de insanı... Gerçek huzur dünyada mümkün değildir. Divan şairi Usulî de aynı dertten şikayetçi:

“Bu ribat-ı köhnede sâlik nice kılsın huzur / Dokunurken gûşuna âvâze-i kûs-ı rahîl”

(Bu eski konakta, kulağına göç davulunun sesi (ecel) dokunurken, yolcu nasıl huzur bulsun!)

Çoğu zaman beklenen gelmese de; beklenmeyen ecel, bekletmeden geliverir süre dolunca.

***

Bilge bir insan, arkadaşının dükkanını önüne çeker arabasını ve çağırır: “Çabuk gel, çok önemli!”

“Elimdeki işi bitireyim, bekleyebilir misin?”

“Bekleyemem, yardımcın yapsın. Çok önemli.. hayat-memat meselesi!”

Çaresiz biner arabaya ve meraklı gözlerle açıklama bekler.. susku.. Araba süratle gider, şehirden çıkarlar..

Issız bir yerde durur araba. “Aşağı in ve beni bekle” der ve gözden kaybolur.

...

Şaşkınlık ve bekleyiş..

Sonra döner Bilge ve açıklar:

“Azrail’de birgün böyle ansızın geliverecek. Bizim işlerimizi bitirmemizi beklemeyecek. Herkes kabre yalnız girecek ve hesabını kendi verecek.

Cennet de bekler insanı, cehennem de.. Hazırlıklı olmak lazım!”

Okunma Sayısı: 1707
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aysuna

    1.8.2022 10:18:07

    Fıtrata uymayan bir dünyada yaşıyoruz,ruhlarımız çoğu zaman geride kalıyor,kalplerimizi dokundurmadan,ibret almadan yürüyoruz ...Hani anlatılır ya! Kızılderililer,fazla yürüdükleri zaman,hemen bir ağaç bulur,altında oturur ve beklemeye başlarlarmış.Nedeni sorulduğunda" Bedenimiz hızlandı,ruhumuz geride kaldı,ruhlarımızı bekliyoruz."derlermiş..Allâh razı olsun Hocam🌷

  • Mehmet

    1.8.2022 02:27:29

    Beklemek sabrın nesidir.olsa olsa göstergesidir.olmadı olmayacak değildir.Dileklerini listele ve bir daha arz et. Olmaz ise bir daha bir daha sabret.Sabretmeyi sev, olmamayıda. Sevdikçe kolaylaşır kabullenmeler. Arkasından itaat ve hoşgörü gelir.Bilmiyorum,yıllar böyle dediler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı