Şu anda asgari ücret, 11.402 lira. Kasım ayı yoksulluk sınırı 45.686, açlık sınırı ise 14 bin 25 lira… Yani asgari ücretli açlık sınırının çok altında maaş alıyor. Yeni asgari ücretin 15-16 bin lira olacağını söyleyen olduğu gibi, açlık sınırında yani 14 bin lira olacağını söyleyen de var! 

Her iki rakamda kabul edilebilir değil. 

Bu rakamlar olursa, asgari ücretin bir yıl uygulanacak olması dikkate alındığında, geçim sıkıntısı önümüzdeki yıl da katlanarak devam edecektir. Konuşulan artışlar büyükşehirlerde kirayı dahi karşılayamayacaktır.

Asgari ücret belirlenirken, Merkez Bankası’nın önümüzdeki yılın enflasyon tahmininin yüzde 36 olduğu görmezden gelinmemesi gerekir.

Ayrıca asgari ücret artışını tek taraflı olarak düşünmemek lazım. Çünkü işveren de büyük sıkıntı içerisinde. 

Ücreti işveren ödüyor, devlet hem işçiden hem işverenden vergisini alıyor ama ödediği bir şey yok… 2 bin lira işçiden prim olarak alınırken, şu anki asgari ücretin işverene maliyeti 15 bin 762 lira.

Bunun için hükûmetin gerek işçi, gerekse işverenden aldığı vergi oranlarını düşürmesi, işverene de destek vermesi gerekir. 

Kısacası asgari ücret sefalet ücreti olmasın…

***

1.811 lira maaş ile övünmek!

Dünya Engelliler Günü’nde Meclis’te engellilerin sorunlarıyla ilgili hem İYİ Parti, hem de Gelecek/Saadet Grubu iki ayrı önerge verdi. Önerge üzerinde konuşan muhalefet milletvekilleri engellilerin sorunlarını aktarırken, AKP ve MHP grubu adına konuşan vekiller ise hükümetin 2002’den beri yaptıklarını anlatırken ilginç tartışmalar yaşandı.

AKP İstanbul Milletvekili Yücel Arzen Hacıoğulları’nın, “AKP hükûmetleri olarak iktidara yani yürütmeye geldiğimiz tarihte engelli maaşları 24 lira 48 kuruş yani yaklaşık 16 dolar, bugünse yüzde 40, yüzde 69 arası engelli maaşı 1.874 yani 64 dolar; yüzde 70 üzeri engelli maaşı 2.811 yani 97 dolar desem birden kıyas yapma, nazari bakma, muhakeme yapmakta engeliniz artacak, Allah korusun aniden zihinsel engelli olacaksınız” sözleri tartışma konusu oldu.

Enflasyonun resmî rakamlara göre yüzde 62 olduğu (ENAG’a göre % 129) bir dönemde hükûmetin engellilere verdiği 1.811 lira ile övünmesi de şaşırtıcı.

Bu sözlere muhalefetten tepki gecikmedi. Çeyrek altın fiyatı, enflasyon rakamları üzerinden hesaplamalar yapılırken can alıcı soru şu oldu: “Bu rakamla yaşayabilir mi milyonlar?”

AKP’li vekilin bu sorulara cevap vermek yerine bir ödül töreninde bir sanatçının Gazzeli çocuklar yerine sokak hayvanlarını gündeme getirmesi hayretle karşılandı. İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir’in, “Çok ayıp, ne ile neyi karşılaştırıyorsun? Elma ile armudu karıştırmayalım lütfen” tepkisi ile karşılaştı.

“Bu rakamla (1.811 TL) yaşayabilir mi?” sorusu ise cevapsız kaldı.

***

Format

Gazeteci ve danışman bir arkadaşım sosyal medya hesabından, “Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturabildik mi? Vatandaşlar arasında hukuksal eşitlik sağlayabildik mi? Nimet külfet dengesi kurabildik mi? Herkes hak ettiği kadar emeğinin karşılığını alabiliyor mu? Eğitimde fırsat eşitliği var mı? İşe girmede eşit şartlara haiz miyiz?” diye sorarken,  “Bu sorulara cevabımız evetse yola devam… Hayırsa külli-genel bir reform zamanıdır. Rejimi, sistemi, kurumları a’dan z’ye formatlamak gerekir. Ne dersiniz?” diye de yorum istemiş.

Bu sorulara “evet” diyecek kaç kişi olur acaba? Biz bütün sorulara “hayır” cevabını verdik. Derhal “format” dedik. 

Ya siz?