Daha önce “Ekonomide kötü günler geride kaldı” sözlerini hem Erdoğan’dan hem de önceki Maliye bakanlardan defalarca duymuştuk. Ancak devleti yönetenlerin, her “kötü günler geride kaldı” dedikten sonra daha da kötüsü ile karşılaşıyoruz.

Şimşek’in göreve getirildiği 4 Haziran 2023’te enflasyon oranı Türkiye’de yüzde 39,59’du. Hem de ucube “Faiz sebep, enflasyon sonuç” ekonomi sisteminin uygulandığı bir dönemde…

Aradan bir yıl geçti, enflasyon yüzde 75,45’e çıktı. Şimdi bir yıl öncesinin enflasyonu tutturulmaya çalışılıyor!

Bakan, önümüzdeki aydan itibaren enflasyonun düşeceğini söylerken, asgari ücrete zam yapılmayacağını, emekliye enflasyon oranında zam yapılacağının “müjdesini” de veriyor!

Emekli ve asgari ücretlerinin kayıplarını hiç hesaba katmıyor. Ekonomistler, 5 ayda asgari ücretlinin 3 bin 148 lira, en düşük memurun 6 bin 292 lira, en düşük memur emeklisinin de 2 bin 392 lira kaybettiğini söylüyor.

“En kötüsü geri kaldı” diyen Şimşek’e, “En kötüsü geride kaldığına göre emekli, asgari ücretli ve dar gelirliler için çok daha kötü günler mi başladı?” diye sormak lazım…

***

200’lük banknotun hali!

konominin halini anlatan bir örnek verelim:

200’lük banknot tedavüle çıktığı 2009 enflasyon yüzde 7.36 idi. O tarihte 200 TL, 130,8 dolar iken, şimdi 6,2 dolar ediyor. O tarihte bu para ile 500 ekmek alınabilirken şimdi 20 ekmek; 25 kilo çay alınabilirken şimdi 1,3 çay alınabiliyor.  12 kilo et alınabilirken şimdi 400 gram et, 80 litre sıvı yağ alınabilirken şimdi 5 litre alınabiliyor. 200 liraya 3,80 gram altın alınabilirken şimdi 0.081 gram altın alınabiliyor.

“En kötüsü geride kaldı” derken, hangi tarih için en kötüsü? Yüzde 75,45 en kötüsü idiyse, iyisi yüzde kaçtır? Bir de bunu açıklasalar ya…

***

Hepsi yanlış!

Önceki hafta Liselere Giriş Sınavı yapıldı, geçtiğimiz hafta sonu da Yükseköğretim Kurumları Sınavı yapıldı. YKS’de çıkan bir soru siyasetinde gündeminde.

Soru şu: “Anadolu kültürü bütün dünyaya barışı ve huzuru getirmeyi hedefleyen TÜRKİYE YÜZYILI’nın temel dayanak noktasıdır. Bu cümlenin türüyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?”

Türkiye yüzyılı ifadesi AKP’nin propagandası olarak değerlendiriliyor. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, bu soruyu hatırlattıktan sonra, “Hepsi yanlış, bu cümle yanlış. Her şey bitti, billboard bitti, reklam bitti, uçak bitti, şimdi, liselerdeki sınav sorularıyla mı propaganda yapılıyor?” diye sormuş ve şöyle devam etmiş: “Yani bence soru şu olabilirdi: ‘Türkiye’de son yirmi iki yılda eğitimi bu hâle hangi parti getirdi?’ Beş tane parti ismi verseydiniz, AKP’yi verseydiniz milyonlarca çocuklardan biri yanlış şıkkı işaretlemezdi.”

Bu ifadeler bize merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, “Camiye, okula, kışlaya siyaset sokmayın!” sözünü hatırlattı.

***

Paralar nerede?

Meclis Genel Kurulunda birer dakikalık konuşma süresinde Uşak Milletvekili Ali Karaoba önemli bir konuyu gündeme getirmiş:

“Cumhurbaşkanı tam iki yıl önce TOKİ’nin İlk İşyerim Projesi’ni, İlkevim Arsa Projesi’ni ilan etti. Devletine, Cumhurbaşkanına güvenen vatandaşlarımız ücretlerini yatırdılar, hak sahibi oldular. Yıl 2024; birçok ilde arsaların adaları, parselleri, bölgeleri bile belli değil. TOKİ’den muhatap olan bir kişi bile yok… Dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un binlerce mağdur aileden aldığı paralar nerede?”

“Ortada iş yokken, alınan paralar nerede?” sorusuna artık birisi cevap vermeli.