Koronavirüs salgını her gün onlarca insanın vefatına binlerce insanın hastalanmasına yol açmaya devam ediyor. Toplumsal bağışıklık için 60 milyon vatandaşın aşılanması gerekiyor ve bunun için de 120 milyon aşı lâzım. Fakat Türkiye’ye şimdiye kadar gelen ve sipariş edilen sayı bunun çok altında. Bu süreçte sağlıkçılar sık sık kurallara riayet edilmesi konusunda vatandaşı uyarıyorlar.
Salgın sebebiyle lokantalar, kahvehaneler ve çayhaneler gibi birçok işyeri şu anda kapalı. Üniversiteler de dahil olmak üzere bütün okullar eğitimine uzaktan devam ediyor. Dolayısıyla okul kantinleri de kapalı. Haftasonu ve 21.00’dan sonra sokağa çıkma kısıtlamaları devam ederken son günlerde iktidar tarafından yapılan bir faaliyet dikkatlerden kaçmıyor.
AKP, daha önce koronavirüs salgını sebebiyle ertelediği il kongrelerini arka arkaya toplu olarak gerçekleştiriyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, telekonferans sistemiyle bazen 4, bazen de 5 ilin kongresinde partililere sesleniyor. Neredeyse bütün haber kanalları da bunu canlı yayınlıyor. Diğer yandan AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da bizzat katılarak kongrelerde konuşmalar yapıyor.
Bu kongrelerde ortaya çıkan görüntüler, pandemi döneminde vak’a sayılarının arttığı günlerde eleştiri konusu yapılıyor.
Erdoğan bir konuşmasında, “Şu kapalı salonlarda Adana’da, Antalya’da, Bursa’da, Muğla’da bu salgına rağmen tıklım tıklım bu salonlarda haftanın başında buluşma ve buluşturmayı sağladığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum” demesi bir hayli eleştirilmişti.
AKP’nin kongrelerini rahat rahat yaptığı ve teşekkür aldığı bu dönemde salgınla mücadele kapsamında stadyumlarda müsabakaların seyircisiz oynanması, lokanta, kafe gibi mekânların kapalı olması gibi sınırlamalar gündeme getiriliyor.
Parti kongrelerini yasak kapsamı dışında tutan karar, 2 Ekim 2020’de İstanbul İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından alınmış, İstanbul Barosu’nun kongre düzenlemek için yaptığı başvuruda karar yetkisi, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından İl Hıfzıssıhha Kurulu’na bırakılmıştı. İstanbul Barosu’nun İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun kararını mahkemeye taşımasına karşın; sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları gibi kurumlar tarafından yapılacak etkinlikler yasak kapsamında tutuluyor. Toplantılardaki tıklım tıklım kabalığı görünce bir apartman, vakıf ya da dernek toplantısında bulaşan virüsün buralarda neden kimselere bulaşmadığı sorusu akıllara takılıyor. Bu gelişmeler karşısında biz yorumu Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın şu mesajına bırakalım:
“Vak’a sayısının yeniden artışa geçmesi daha fazla dikkatli davranmamızı gerektirmektedir. Hareketliliği arttıracak, bir araya gelmeleri, toplanmaları sağlayacak her türlü ortamdan uzak duralım. Kapalı ve kalabalık yerlerden özellikle kaçınalım.”
Tıklım tıklım kongreler bundan sonra da devam edecek gibi görünüyor. Olan sağlıkçılara ve bu konuda adeta çırpınan Sağlık Bakanı’na oluyor.
***
BİRBİRİNİZİ SEVİN, SAYIN!
1 Şubat 2021 tarihli yazımızda MHP İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz’ın Meclis’in 2021 yılının ilk genel kurul toplantısında konuşmasını yazmıştım. Anadolu Hastaneleri Grubu kurucusu doktor Arkaz, yazımızdan dolayı teşekkür ederken, bizim de üzerinde sık sık durduğumuz siyasetin kutuplaştırıcı ve ötekileştirici üslûbunun terk edilmesini, insanların birbirini sevip-sayması gerektiğini söyledi. Bu dilden millet bıktı bazı siyasetçilerimiz hâlâ bıkmadı, ama bunun devam etmemesi milletin hayrına olacak.
Bize de bu temenniye aynen katıldığımızı belirtip iyi dileklerimizle konuşmamızı tamamladık. Bu tür diyalogların 2021 yılında daha da artmasını ve insanların kalplerinde birbirine karşı saygı, hoşgörü ve sevginin hâkim olmasını temenni ediyoruz…
***
AYÇİÇEK ZAMMININ ÖZETİ
2021 yılının gelmesiyle birlikte iğneden ipliğe zamlar yapılmaya başlandı. Özellikle sebze ve meyve fiyatları almış başını gidiyor. Üreticiden tüketiciye gelene kadar gıda ürünlerine 4 kat zam geliyor. Vatandaş market market gezip en ucuzunu almaya çalışıyor. Bazı ürünlerde yapılan indirimler uzun kuyrukların oluşmasına sebep oluyor.
Her şeye zam gelirken en çok konuşulan ürün bu sene ayçiçek yağı olurken ayçiçek yağı fiyatlarının yükselmesinde kimse kendini sorumlu tutmuyor. Hükümet marketleri, marketler ise üreticileri suçluyor. Suçlunun bulunması fiyatların yükselmesine fayda eder mi, bilinmez. Yine de kimse sorumluluğu üstlenmiyor. Herkesin bir bahanesi var.
Aslında işin özetini Gazeteci Meliha Okur yazdı. “2021 yılını füze gibi fırlayan ayçiçek yağı fiyatları ile hatırlayacağız. Oysa yerli ve millî ayçiçek yağ markalarımızı sattık. En büyük markanın patronu Suudlar…”
Biz de şunu ilâve edelim: “Ülkemiz her yıl 4-5 milyon $ civarında döviz ödeyerek, çoğunluğu ABD olmak üzere, İsrail, Macaristan ve Kanada gibi ülkelerden çerezlik ayçiçeği ithal etmektedir.” (Tarım ve Orman Bakanlığı, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü verilerinden)
Suçluyu bulmak için başka söze gerek var mı?
***
NİHAYET
Seçimlerden bu yana Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in “hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum” demesi ve her fırsatta partisinin Cumhur İttifakı içinde olduğunu söylemesine ittifak ortaklarından ses çıkarılmıyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, kendilerinin MHP ile ittifakı olduğunu ifade ederken, VP’nin de ittifak içinde olduğunu iddia eden Perinçek’in ‘AK Parti bizim dediğimiz noktaya geldi’ yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Bunların hepsi fasa fiso. Lâfı güzaf. Biz ülkeyi yıllardır yönetiyoruz. Ülkeyi nasıl yönettiğimizi biliyoruz. Yüzde 0 küsur oranlarda olan partilerin yönlendirmesi” demiş.
Bugüne kadar bunlara cevap verilmelerini ise “kaale alınmadıkları” için yapmıyorlarmış.
2.5 sene sonra böyle bir açıklamanın yapılması gerçekten fasa fiso muydu, yoksa ihtiyaç mı kalmadı? Bunu da önümüzdeki günlerdeki açıklamalardan göreceğiz. Bunun en büyük göstergesi de iktidara yakın televizyon ve gazetelerde Perinçek’e yer verilip verilmemesi olacak.