"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zihniyet değişimi nasıl olur?

Mehmet KARA
07 Mart 2021, Pazar
Yeni açıklanan “İnsan Hakları Eylem Planı” tartışılmaya devam ederken muhalefet partileri iktidarın 19 insan hakları icraatı ve karnesine bakınca plânı inandırıcı bulmuyor.

Plânla ilgili söylenen cümlelerin başında “önce zihniyetin değişmesi gerekir” ve “lâfa değil icraata bakılır” geliyor.

Bu cümleleri duyunca son günlerde sosyal medyada çokça konuşan iki konu akıllara geliyor.

Birisi Merhum Cumhurbaşkanı Demirel’in sık sık Churchill’in, “Demokrasi, sabahın köründe, alacakaranlıkta kapınız çalındığı zaman bunun sütçü olduğundan emin olmanın adıdır” sözü… Diğeri de yine Demirel’den bir hatıra… Demirel bir mitingde elinde Ecevit afişi olan bir çocuğu görür, “Bu afiş ile ne yapacaksın?” diye sorar. Çocuk, “Ecevit’e selâm göndermek istiyorum” der. Bunun üzerine Demirel, mikrofonu çocuğa verir ve selâmını göndermesini söyler. Ardından da elinde Ecevit’in posteri olan çocukla fotoğraf çektirir ve gazetelerde bu fotoğraf yayınlanır.

İşte ne zaman ki insanlar kapısının çalınmasından korkmaz ve siyasette hoşgörü hâkim olursa işte o zaman paketlerin bir değeri olur. Bu da ancak zihniyet değişimi ile olur, yoksa süslü lâflarla olmaz…

Bu yapılmaz ise, bundan önce açıklanan onlarca paket gibi arşivlerde kalır gider…

***

MEDYANIN HALİ

Zihniyet değişimini medya da yapmak zorunda.

Millet aynı başlıklarla çıkan yazarlara, aynı manşetlerle çıkan gazetelere iyice -maalesef- alıştırıldı. Elbette medyanın bir misyonu, savunduğu bir fikir, desteklediği bir siyasî parti olabilir. Ama bu ona karşı tarafı aşağılama, son yıllarda olduğu gibi hainlikle suçlaması, bile bile yalan haber yapması hakkını vermez. Ayrıca kabul edilebilir bir durum da değildir.

Yapılan bir araştırmaya göre şu anda iktidarı destekleyen medyanın yüzde 95’i iktidar tarafından kontrol ediliyor. Bu da beraberinde “basında tekelciliği” getirdiği için Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2002’den 99. sıra da iken şu anda 154. sıraya gerilemesini getiriyor.

Başka bir araştırmaya göre her 5 kişiden 3’ü ülkemizde basın hürriyetinin olmadığını düşünüyor. İki yıl önce yapılan Oxford Üniversitesi Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü’nün raporuna göre ise Türkiye haberlere güvenmeme açısından, dünya ülkeleri arasında 2. sırada… Bunlar basın hürriyeti açısından utanılacak sonuçlar.

Her devlette olduğu gibi Türkiye’de de Anadolu Ajansı ve TRT gibi kamu yayıncılığı yapan kuruluşlarımız var. Bu kuruluşlar vatandaşın vergileri ile hizmet verdikleri için her görüşe aynı mesafede olması gerekirken maalesef öyle olmuyor. 

Geçtiğimiz hafta içinde yapılan Meclis’te grubu bulunan bir partinin grup toplantısını vermezken, başka bir partinin grup toplantısını yarıda kesip vermeyebiliyor. Ertesi gün grup toplantısını yarıda kestiği partiden bir milletvekilinin istifasını ise başından sonuna kadar verebiliyor. İstifa eden vekili iktidarı destekleyen bütün televizyonların canlı yayınlarla vermesini de not düşelim. Buna ne demeli biz bilemedik!

Medyanın durumu böyle olunca, vatandaşın geçim sıkıntısı başta olmak üzere eğitim, sağlık, adalet gibi konulardaki sorunları gündeme gelmiyor, getirilmiyor.

Burada “Tâ Japonya’ya gidip esnafın durumunu haber yapıp kendi esnafının sıkıntılarını dile getirmeyen kurumlardan ne beklenebilir?” diye bir soru akla gelebilir. 

Medyanın artık kendine bir çeki düzen vermesi, bir zihniyet değişimine gitmesi gerekiyor. Yoksa ne televizyon kalacak ne de yazılı basın… Hiç değilse, iktidara yakın gazetelerin bir bir kapanmasından ders çıkarılması gerekiyor.

***

ASIL GÜNDEM NELER?

Milletvekillerinin denetleme görevlerinden birisi olan bakanlara ve cumhurbaşkanına soru sormalarına rağmen 15 günde cevap alamayınca Meclis kürsülerinden bu durumu millete şikâyet etseler de yine değişen bir şey olmuyor.

Meclis’in hafta içinde çalıştığı üç günde Meclis’i yöneten başkan veya başkanvekillerinin takdiri ile birer dakikalık konuşma süresi veriliyor. Vekiller bu sürede milletin sıkıntılarını dile getiriyor. Ama bunlar tutanaklarda kalıyor, haber dahi olmuyor. 

Bu hafta konuşan vekillerden Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap Türkiye’nin gerçek gündeminin ne olduğunu şu sözlerle aktardı. “Türkiye’nin gündemi ne yeni anayasa ne de 2023’te Ay’a gitmektir; Türkiye’nin gündemi salgına karşı aşılanamayan vatandaşlarımızdır, borç batağındaki esnaftır, artan gıda fiyatlarıdır, borcunu ödeyemeyen çiftçidir, 10 milyonu geçmiş işsizlerimizdir, BAĞ-KUR primini, GSS primini ödeyemeyen milyonlar var. Dar gelirli vatandaşlarımız ve esnafımız perişan oldu. Pandemiden önce de sıkıntı yaşayan, kirasını, primini, vergisini ve giderlerini ödemekte zorlanan esnafımız bu dönemde iyice dibe vurdu ancak onları duyan yok. Seçim bölgem Kütahya başta olmak üzere Türkiye genelinde esnaflarımız kan ağlıyor. Her yerde satılık, devren dükkânlar göze çarpıyor. Buradan Hükûmete sesleniyorum: Pembe tablolar çizmekten vazgeçin, Türkiye’nin gerçek gündemine odaklanın ve başta esnafımız olmak üzere vatandaşlarımızın yaşadığı sorunlara çözüm bulalım…”

İşte asıl gündem bu… Vekilimizin bu sözlerini bizden duyurması…

***

DÖVİZ SORUSU

Bu günlerde çok konuşulan bir konuda DP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp gayet net bir soru soruyor: 

“Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nda 95 milyar dolar döviz rezervimiz var’ denildi. TCMB’nin bundan haberi var mı? O zaman Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı neden değiştirildi?” 

Cevabı da net ve açık olur mu, derseniz olmadı, olmuyor, ama olmalı… 

Okunma Sayısı: 1937
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    7.3.2021 13:36:02

    1-2002 de 99 sıradaiken şimdi sondan ikinci olmak içimi acıttı.Bazı ülkeler varki daha 20 yıllık bile değiller amma basınhürriyetinde kadim geçmişi olan ülkeme nal toplattıran ırkçı,kapitalist,katil sevici iktidar sayesinde geriden ikinciyiz. 2-Hayatını ticaret yaparak kazanmış biri olarak tespitim şu.Bursa mızda gıda maddesi satan esnafında içinde olduğu esnaf kardeşlerim ya işyerlerini kapattılar yada ellerinde-avuçlarında ne varsa satarak ayakta kalmaya çalışyorlar . İktidarın matrah arttımı diye iktidarlarının başnda esnaf,taciri tehditle para toplarken şimdi başı sıkışsa yardıım istese onu verecek esnafı,taciri bırakmadığını görecek kadar gözü,basireti yok. Amma YAP İŞLET VE AHİRİ KÜLFET olan YİD lerle hazineyi tamtakır etmeye hala devam ediyorlar. Mesela Kütahya sınırları içinde yaptırdıkları Zafer havalanı taahhüt edilen yolcu sayısnın ancak % 1 ne hizmet verirken,geride kalan % 99 gibi gelmeyen yolcu bedelini hazine dolar bazında ödüyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı