"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kefenin cebi yok

Mehtap Yıldırım Yükselten
05 Kasım 2020, Perşembe 00:21
“Kefenin cebi yok” herkesin bildiği gibi bir atasözü olarak sıkça söylenen bir sözdür.

Genelde, bu dünyada kazandığını harcamaya kıyamayıp saklayıp duran insanlar için söylenir. Çok kişi vardır ki, öldükten sonra en yakınlarının bile bilmediği yerlerde sakladıkları para ya da altınlar yastık içlerinde, evin çeşitli gizli yerlerinde ortaya çıkmıştır. Halbuki dünyada kazanılan maddî kazançlar sadece bu dünyada kullanmak için geçerlidir. Öldükten sonra bir geçerliliği yoktur.  

Dünyanın saltanat ve zenginliğini tatmış olan meşhur Kanunî Sultan Süleyman’ın ölmeden önce üç arzusu olmuştur. Kanunî’nin ilk arzusu, tabutunun dönemin en iyi hekimleri tarafından taşınmasıdır. 

Bu isteğini şöyle açıklar: “Doktorlar ne kadar kabiliyetli ve zeki olurlarsa olsunlar, ölüm karşısında âcizdirler. Ölüme çare bulamazlar. Kendileri de vakti gelince ölürler.” Kanunî Sultan Süleyman’ın ikinci arzusu, elde ettiği bütün servetinin mezara götürülürken yol boyunca, kabre konuncaya kadar halka dağıtılmasıdır. Son arzusu ise, ellerinin herkesin görebileceği şekilde tabuttan dışarı sarkıtılıp gösterilmesidir ki, böylece herkesin kabre eli boş olarak gideceğini nasihat eder. Ecel gelip bu dünyadaki zamanımız tükenince, tıpkı doğarken elimiz boş geldiğimiz gibi, giderken de boş ellerle döneceğiz.

Dünyada kazanılan, şan, şöhret, zenginlik, kariyer gibi unsurların geçerliliği sadece dünyadadır. Dostlukları kabre kadardır. 

Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde: “Ölüyü (mezara kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri bâki kalır; ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle bâki kalır.” buyuruyor. Kabre konulduktan sonra, bizim yanımızda sadece amellerimiz olacaktır.

Dünyada iken de esasında, bize ait hiçbir şey yoktur. Bizim sandığımız herşey bize birer emanettir.  

Hz. Mevlânâ şöyle der:  “Dünya hayatı bir rüyadan ibarettir. Dünyada servet sahibi olmak rüyada define bulmaya benzer. Dünya malı nesilden nesile aktarılır, ama hep dünyada kalır.” Evlerin, arazilerin sahipleri değişir, tapuları yeni sahiplerinin olur. Elden ele geçer, ta kıyamete kadar.

Ahiretle aramıza bir engel koyan dünya malı sevgisi, ölümü düşünmekten ve ölümü sevdirmekten de alıkoyar.   Bununla ilgili şu hadis-i şerif meseleye ışık tutacaktır:

Resulullah’a (asm) bir adam geldi ve “Yâ Resulallah! Niçin ölümü sevemiyorum?” dedi. Peygamberimiz (asm) “Malın var mı?” buyurdular. Adam “Evet!” dedi. Peygamberimiz (asm) “O zaman sen önce malını ahirete gönder. Çünkü mü’minin kalbi malı ile beraberdir. Malını ahirete gönderirse ona kavuşmayı ister, dünyada kalırsa dünyada malı ile beraber kalmak ister” buyurdular. (Celaleddin-i Suyutî, Kabir Âlemi, 47.)

Bediüzzaman Hazretleri, insana emanet olarak verilen dünya malını bâkileştirmenin bir yolu olduğunu, o da yine Allah’ın emaneten verdiklerini O’na satmak olduğu ifade eder. İnsan dünya malını elinde tutup saklayamayacağına göre bunun başka bir çaresi yoktur.

“Fesübhanallah, Cenab-ı Hakk’ın insanlara fazl ü keremi o kadar büyüktür ki, insana vedia olarak verdiği malı, büyük bir semeni ile insandan satın alır, ibka ve himaye eder. Eğer insan o malı temellük edip Allah’a satmazsa, büyük bir belâya düşer. Çünkü o malı uhdesine almış oluyor. Halbuki kudreti taahhüde kâfi gelmiyor. Çünkü arkasına alırsa beli kırılır, eliyle tutarsa kaçar, tutulmaz. En nihayet meccanen fenâ olur gider, yalnız günahları miras kalır.” (Mesnevî-i Nuriye)

Okunma Sayısı: 5039
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı