Gece gözlerini kapatmış ve uykuya dalıyordu ki bir kedinin sesi ile uyandı. “Miyav, miyav miyav” aslında kedilerin yaratılış özelliği miyavlamaktı, ama bu kedicik normal değil acı acı sesleniyordu. Sağa döndü hâlâ miyavlıyor, sola döndü hâlâ miyavlıyor.
Gece gözlerini kapatmış ve uykuya dalıyordu ki bir kedinin sesi ile uyandı. “Miyav, miyav miyav” aslında kedilerin yaratılış özelliği miyavlamaktı, ama bu kedicik normal değil acı acı sesleniyordu. Sağa döndü hâlâ miyavlıyor, sola döndü hâlâ miyavlıyor. Olacak gibi değildi.
Yatağından kalktı ve babasının yanına gitti. Anlatınca babası da telefonunun fenerini açarak karanlık bahçeye beraber gittiler. Bakındılar, seslendiler, ama cevap yoktu.
Biraz önce yardım isteyen kedi sanki hiç orada olmamış gibiydi. Osman, eve çıkarak süt ile geri döndü. Penceresinin altına gelecek yönde koydu ve feneri kapatıp beklemeye başladılar.
Biraz zaman geçince karanlıktan iki pörtlek göz ve parlayan kafa göründü.
Sanırım yaramaz çocuklar onu ıslatmıştı ve titriyordu. Osman ona yaklaşınca kendini tıslayarak korumaya çalıştı, ama o konuşmaya başlayınca durdu ve bekledi.
Evlerine misafir ettiler onu ve ertesi gün veterinere götürdüler. Hafif soğuk algınlığı dışında bir şeyi yoktu.
Osman onu bahçesinde baktı. Adına da parıltı koydu. Kediler veya bütün sokak hayvanları arkadaşımızdır. Aslında Allah’ın en tatlı emanet arkadaşlarıdır.
Benim de bahçede baktığım bir kirpim var meselâ. Her gece geliyor ve o görmeden ben gündüzden yemeklerini bahçeye koymuş oluyorum bile.