"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kalpleri saran duygu: Dostluk

Nejat EREN
18 Ağustos 2020, Salı
Hayatın, zamanın, kardeşliğin, münasebet, alâka ikliminin, tatlı, hoş, vicdanî, halî bir bağı olan dostluk! Vuslatın, hasretin, vazgeçilmezliğin gergef gergef işlenen duygu şelâlesinin adı olan DOSTLUK!

Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da Risale-i Nurlarda çok güzel örnekler ve hoş ifadeler var.

Onlardan da faydalanarak birlikte bir fikir turu yapmaya çalışalım. Âlem-i İslâmın uhuvvetini, bu milletin hasletini gösteren önemli bir duygudur, hakikî dostluk!

Hakikî dostluğun, bu duyguyu insanlığa bahşeden, Baki ve fani âlemin sahibini tanımak ve onu esas telâkki etmek çok önemli bir inançtır.

Gül kokulu, tatlı dilli, güler yüzlü insanların kopmayan bağı ve enerjisidir dostluk! Birtek insan için günleri ve birçok değeri o uğurda kullanmak ancak dostlukla olur!

Kur’ân ve âlem-i İslâmın bilinmesi için çilelere katlanmak, ancak sağlam dostluk köprüleriyle olabilir!

Bu âcîb, zamanda, samimiyet ve lillah için muhabbet etmek, tesellî alıp, verip almak Nurculuk nişaneli dostluğun damgasıdır. Gelip geçici, zevâle mahkûm olan hallere direnmek hakikî dostluktan geçer.

Her türlü zorluğa, noksana, hataya, kusura rağmen muhabbet ve irtibatı devam ettirmek tam dostluktur! Ezayı, cefayı unumanın, adı dostluktur! Fena nazarların ötelendiği, güzelliklerin sevgi ve muhabbetin yaşatıldığı ortamlardır, dostluklar!

İnkisar-ı hayalin hayat bulmadığı farklı bir iklimdir, dostluk! En ziyâde merbûtiyet ve bağlılığı sağlayıp devam ettirme tatbikatı ancak dostlukla olur. Görüşmekle, tesellî ve ünsiyet almaya ihtiyaç olduğunu hissedebilmek, dostlukla kaimdir.

Hakikati hallerin paylaşıp dertleşildiği mane- vî sofra, dostluğun bir başka aynası ve yüzüdür.

Husûmete, fenalığa rağmen; “husûmete vaktimiz yoktur” diyebilme fazileti, dostluğun gerçek özüdür. Gerçek dostlar; “Ehl-i ahiret dostlardır” tesbiti dostluğun bir başka tarifidir.

En iyi dost potansiyelinin yakınlar olduğunu ve önemli olduğunu asla unutmamak gerek. Firak, iftirak tokatlarına karşı medar-ı tesellî, samimî dostlar ile görüşmeyi sıklaştırmaktır. Hak yolunda olunca kıymettar, dostlukları bile feda edebilmek dostluğun gerçek yüzünü iyi anlamaktır.

Hakîkat ve masumiyetin idrakiyle dost olmak çok farklı bir sır ve fıtrîliğin neticesidir. Îman-ı tahkîkinin kudsî hakikatiyle binler dost kazanabilmek “Şahs-ı Manevî” gerçeğiyle mümkündür.

Şevk ile her dem, dost, dost! diye, dostları arayabilmek de ayrı bir mazhariyet ve istikrar çizgisidir. Zekî, bahtiyar, samîmi ve azîz dostlarla birlikte olmak, hayatı devam ettirebilmek, Allah’ın bir lütfudur.

Bütün bu izahlardan sonra; dünyada, İslâm âleminde, yakın çevremiz ve iç bünyelerde yaşanan olumsuzlukları görüyor ve yaşıyoruz. Bu zorluklara karşı; insanlığın bunaldığı da bir gerçek. Ama bu alanda çözümlerden birinin; dostluk olduğunun da farkında olmamız gerekiyor.

Gerçek ve ebedî dostlukların, anlaşılıp yaşanması ve yaşatılması ümit ve temennisiyle.

Okunma Sayısı: 4261
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı