"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur dairesinde sadakat ve istikamet çizgisi

Nejat EREN
28 Haziran 2022, Salı
Risâle-i Nur’un olmazsa olmazı ve en önemli düsturlarından birisi, sadakattir.

İbadeti Allah emrettiği için eda etmek, ihlâs, rükünleri ve emirlerini doğru yaşamak sadakattir. Mukaddesata itaat ve bağlılık, sadakattir. Cadde-i Kübra-yı Kur’âniye mesleğinden ayrılmamak sadakattir. 

Hulusi Yahyagil Ağabey bir mektubunda, “şimdi ayrılanlar, Allah rızası için olan Risâle-i Nur hizmetinde mesaiyi terk edenler, yani sadakatsizlik yapanlardır” diyor. Nur mesleğine sadakati olan bir insan, Risâle-i Nur’a mensub olan bütün cemaatin yekûn sevabına Rahmet-i İlâhiye ile mazhar olur. Nur mesleğinde sadakat demek kısaca, Bediüzzaman Said Nursî ve Kur’ân’ın bir nev’î i’cazı olan Risâle-i Nur’un meslek ve meşrebini kabullenerek, yaşamaktır.

Zübeyir Ağabey, Üstad Bediüzzaman’ın hizmetine girdiği günlerde Ceylan Çalışkan Ağabeyin, “Üstadın işine aklını karıştırma” tavsiyesini, ömrünün sonuna kadar harfiyen yerine getirerek, azamî bir sadakat örneği göstermiştir. Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin, ”Ben Zübeyir’imi kâinata değişmem” veya “seksen evliyaya değişmem” gibi derin manayı takdir ve iltifatları bu sadakat mesleğiyle ilgilidir. Urfa emniyeti müdürüne, “Ben bir taş gibiyim, Üstadımız nereye yuvarlarsa oraya giderim” duruşudur sadakat. İhlâs Risalesi’ndeki; “Mesleğimiz uhuvvettir. Kardeş kardeşe peder olamaz, mürşit vaziyetini takınamaz” hakikatı istikametli sadakatin göstergesidir.

Nur mesleğinde, Bediüzzaman Said Nursî, Risâle-i Nur ve onun şahs-ı manevîsi bir bütündür ve bir şirket-i mânevîdir. Her Nur Talebesi sadakatıyla bu şirketin bütün sevabını kazmaya namzettir. Sadakatı terk etmek, şahs-ı manevînin ittihadına darbe ve bu manevî şirketin büyük sevabından mahrumiyettir.

Vartalara düşmemek ve insana ebedî saadeti kazandıran kâr ve kazancı kaybetmemek için Bediüzzaman’ın tatbiki hayatını ve Risâle-i Nur’un daire ve feyizli makamına kanaat etmek gerekiyor.

Haddinden fazla hüsn-ü zan ve yüksek makam vermek yerine, sadakat, sebat, müfritane irtibat ve ihlâsta terakkî edip o noktada odaklanmak gerekiyor.

“Sadakatle Risâle-i Nurların talebesi olmanın iki mühim neticesi: Âyat-ı Kur’âniyenin işaretiyle, imanla kabre girmek, nur dairesindeki şirket-i manevîye sırrıyla, bütün şakirtlerin manevî kazançlarına hissedar olmak vardır.

Sadakat devresi, Risâle-i Nur’un mesleğindeki merhalelerin en son merhalesidir. Bu devreyi ifa eden Nur’un hakikî, sadık, sarsılmaz, vazgeçmez, usanmaz, gayretli bir talebesi olur. Artık, Kutb-u Azam da gelse, o Risâle-i Nur’a bağlı kalır. Kutup, veya gavs-ı azamın tavsiyesine değil, Risâle-i Nur’u tercih eder. Yoksa Isparta kahramanlarına arkadaş olamazlar.

Zübeyir Gündüzalp Ağabey bir hatırasında: “Muazzez Üstadımız zaman zaman, nurun erkânları olan ağabeylere imtihan tarzında bazı hakikatleri ders verirdi. Bazen dersten sonra imtihan edercesine sorardı: ‘Bana bir şeyler olsa, elini havaya kaldırarak, fikriyatıma bir şey karışırsa mânâsında, ‘Kardeşim, biz şimdiye kadar bu tarzda gittik, fakat ben yanılmışım bundan sonra şöyle bir tarzda gideceğiz! Desem…’ der, beklerdi! Yani demek isterdi ki: ‘Bana bir şey olsa, kafam karışsa sizi farklı bir mesleğe sevk etmeye çalışırsam ne yaparsınız?’ Biz de umumiyetle derdik ki: ‘Üstadım biz size hürmet ederiz, elinizi öperiz; fakat Risâle-i Nur serapa delil ve bürhandır ve Kur’ânîdir; biz Risâle-i Nur’dan ve dersimizden vazgeçmeyeceğiz.’ derdik. Üstad da bundan fevkalede memnun olurdu.

Sonuç olarak sadakat; Nur mesleğinin gereği olan sünnete ittibâ etmek, farzları işlemek, kebâiri terk etmek, namazı tadil-i erkân ile kılıp, arkasındaki tesbihâtı yapmak, her gün en az beş on dakika Risâle-i Nur’la meşgul olmak sadakat belirtisi ve göstergesidir.

Allah, Nur Talebeleri ve ehli imanı; düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimal ve tehlikesinden beri kılsın. Amin.

Şahs-ı manevîye sadakatsizliğin, ihtilâfa sebep olacak fiil, tavır ve yanlışlardan uzak etsin. Amin. 

Okunma Sayısı: 2654
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı