İşaratü’l-İ’caz’da geçen; “İnsanın pek yüksek bir kıymeti olmasaydı, semavat ve arz onun istifadesine muti ve musahhar olmazdı. Ve keza, insan ehemmiyetsiz olsaydı, mahlûkat onun için halk edilmezdi” ifadesinden anlıyoruz ki, insan hakikaten çok kıymetlidir. Öyle ki; bu kâinatın sahibi (cc), ona en büyük emaneti yüklemiştir. Bu pencereden bakarsak insan, pek yüce bir yaratılışa mazhardır.

Böyle mükerrem kılınan insanların yapması gereken en temel vazifeler vardır. Başta nankör olmamak. Yani; yapılan ikramlara lâyık olmak ve şükrünü eda etmek. Sonra, mükerrem sıfatına uymayan işlerden uzak durmak. Ve asla hakkın hatırını incitmemektir. Üstadımızın; “İnsan fıtraten mükerrem olduğundan hakkı arıyor” ifadesinde belirttiği gibi, yaratılışının icabını unutmaması gerekir.

Hakkı arayan insanların birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır. Birlikten kuvvet doğar ve hakkın hatırını âlî tutarlar. Eğer hakta birleşemezlerse, ehl-i dalâlete karşı mağlûp düşerler. O zaman da Allah’ın inananlardan beklediği gayeler tahakkuk etmez. Bizler bütün gayretlerimizle ihlâs ve uhuvvet düsturları çerçevesinde mutlaka birliğimizi sağlamak ve beraberliğimizi devam ettirmek zorundayız. Çünkü iman hizmetinde nokta-i istinat olmak durumundayız.

Çok zaman bizim birliğimizi bozan şey, daha iyisini yapmak gibi arzularla asgarî müşterekleri tesbit edemeyişimizdir. Hâlbuki ‘Daha iyi’, ‘İyiye’ düşmandır. İyi herkese göre iyidir, ama birinin ‘Daha iyisi’ ötekinin nazarında iyi de olmayabilir. O hâlde, “Bana göre daha iyi” olanı değil, herkese göre iyi olanı tercih etmek durumundayız. Bu da istişare ile olur. Bütün fikirleri görüşüp ortak fikir üretmek ve onun etrafında sağlam durmak zorundayız.

Bize yakışan hakka taraf olmak ve haksızlığa müsaade etmemektir. Biz şahıslar ve olaylarla meşgul olup ihtilâfa düşmeyiz. Aksine doğru fikirler üretir ve etrafında kenetlenip istinat noktası oluştururuz. “Zira insan mükerremdir. Mükerrem olan insan, nifaka tenezzül etmez” ifadesinin gereğini lisanı halimizle herkese göstermiş oluruz.

Allah bizleri birlik beraberlik şuuruyla hizmette istihdam etsin. Yalandan, iftiradan ve ihtiraslardan muhafaza eylesin. 

Şu mübarek Ramazan ayının bereket ve sevabına bizleri ve bütün inananları hakkıyla mazhar etsin. 

Gelecek Ramazan Bayramı âlem-i İslâm’a hayırlara vesile olsun. İnşallah, âmin.