"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hikmet istikameti tayin eder

Şemseddin ÇAKIR
10 Ocak 2020, Cuma 00:05
Herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratılmış olmasına hikmet denir.

Hikmet; en derin ilim, idrak ve faziletin şahikası olup, kuvve-i gadabiyede şecaat, Kuvve-i şeheviyede iffet ve Kuvve-i akliyede hikmettir. Hakk’ın hakkını vererek uymak, bâtılın battaliyetini bilerek ictinab etmektir.   

Mü’minin mü’mine en büyük hediyesi hikmetli bir söz söylemesidir. Hikmetin başı da, Allah korkusudur.

Bediüzzaman’ın Allah korkusu ise  şayan-ı hayrettir. 

Meselâ Prof. Saffet Çolak şöyle nakleder:

“Bediüzzaman’ın bir namaza duruşunu gördüm, hâlâ o korkuyu hatırladıkça tüylerim diken diken olur” demektedir.

“Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse şüphesiz ona çokça hayır verilmiştir. Bundan ancak akıl sahipleri ibret alır. (Bakara s. 269)

Madem Allah hikmeti dilediğine verir, vermediklerinin de “bana niye verilmedi” demeye hakkı yoktur. Yalnız bu nimetin kimi farkındadır, kimi değildir. Bazı gafiller farkedemese de bu edenlerin istifadesine mani değildir. 

Belki bu hikmet meselesinin hayatiyeti ve istikametin tayinindeki önemi gibi sebeplerle olsa gerek ki Üstad 10.,11., ve 12. Âyet-i kerimelerin hepsinin konusu da “hikmet” olduğu halde ayrı sayılarla zikretmiş olması düşündürücüdür. Biz de bu hikmet meselesini önemine binaen biraz geniş olarak değerlendirelim dedik ve aynı mealde başka bazı âyetleri de ilâve ederek bu konuyu Âyetler, Hadisler, geçmiş ulemanın değerlendirmelerinden özetler ve Nurda hikmet diye dört bölümde işlemeyi uygun gördük .

1- Hikmetle ilgili bazı âyetler:

“Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara âyetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her kötülükten arındırsın. Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin. (Bakara /129)

  “Nitekim kendi aranızdan, size âyetlerimizi okuyan, sizi her kötülükten arındıran, size kitap ve hikmeti öğreten, ayrıca bilmediklerinizi de öğreten bir peygamber gönderdik. (Bakara /151)

“Ey Yahya! Kitab’a (Tevrat’a) vargücünle sarıl! (dedik) ve henüz sabi iken ona (ilim ve) hikmet verdik.” (Meryem s.12)

 31/12 “Allah-a şükret diye Lokman’a hikmet verdik. (Lokman s.12)

 43/63 “İsa açık belgeleri getirdiği zaman; “Size hikmet getirdim ve ayrılığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını açıklamak üzere geldim. Allah’a karşı saygılı olun ve bana itaat edin” demişti. (Zuhruf, s. 63)

2- Hikmetle ilgili bazı hadisler:

 “Hikmet; mü’minin yitik malıdır, nerede bulursa onu alır. (İbn Mace, Zühd 15)

“Yalnız iki kişiye haset (gipta) edilir: Bir adam ki, Allah kendisine hikmet vermiştir. O da, bu hikmet gereğince hareket ediyor ve bunu başkalarına da öğretiyor. Ve yine bir adam ki, Allah kendisine mal vermiştir o da, malı hak yolunda infak (harcamaya)’a koyulmuştur. (Müslim, Salat-ül-müsâfirin 47)

“Kardeşini kendisiyle hidayete (doğru yola) ilettiğin hikmet kelimesinden daha güzel hediye yoktur. (Darimi, Mukaddime 32)

“İbn Abbas (ra) anlatıyor: Rasulullah (asm) beni göğsüne bastırdı ve “Allâh’ım, (bunu dinde fakih kıl) buna hikmeti ve kitabın te’vilini öğret!” dedi. (Buhari, Fezail’l -Ashab 24)

“Ben hikmet eviyim, Ali de, onun kapısıdır. (Tirmizi menakib, 20)

3- Hikmet hakkında bazı ulemâların tanım ve değerlendirmeleri:

 “İbn Manzur; 

Allah’a (cc) nisbeti halinde hikmet, “en değerli varlıkları (mahlûkatı) en üstün bilgiyle bilmektir”.

 İnsana nisbet edilirse hikmet, “dengeli olma, orta yol üzerinde bulunma ve adalet niteliği taşıma” gibi anlamlara gelir. (Lisân-ül-Arap)

   Seyyid Şerif el Cürcani;

 “İnsanın gücü ölçüsünde nesnelerin mahiyet ve hakikatlerinin bilnmesidir.” der.

  İlim ve amel bütünlüğü olup, gerçeği ifade eden her türlü söz ve gereksiz lâflardan arınılmasıdır.

 Maddeden arınmış ontolojik gerçekleri araştıran bir ilim olup metafizik disiplini ifade eder.

Hikmet, ilm-i felsefe karşılığında da kullanılmaktadır. Eğer bu vesileyle tefekkür anlamı da yüklenirse hadis-i şerife göre “Bir saati bir yıl nafile ibadete bedel de olabilir”.

Nefis ve şeytanın afetlerini anlayıp korunma anlamı da verilmiştir. (Keşşaf 1, 370)

Hikmetin aynı zamanda peygamberlere verilen ilim anlamı da vardır.

Allah katında hâkim; ilimle amel eden âlimdir.

Diğer bir ifadeyle Hikmet: Neticeden sebeplere gidebilmektir.

Allah (cc) dilediği kimseye hikmet vereceğini âyetinde açıkça belirtmektedir. Yani böylece kitabın doğru yorumu ve anlamlarıyla nefsü’l emre de uyulmuş olur ki Cenab-ı Allah’ın onlara işareti insanlık için çok büyük bir rahmet ve kurtuluş vesilesi olur. Demek her zaman olduğu gibi bu gün de en önemli husus onu tesbit  edebilmektir. Bunun bariz misali doğru yolun temsilcisi olan başta peygamberler ve vehbi ilme mazhar olan peygamber varisleridir.

Razi Ebü-l Fida ibn Kesirde: “Hikmetin peygamberliğe hasredilmeyip, umumiliğine dikkat çekerek, Allah dilediğine hikmet vereceğini âyetiyle vadetmiştir, ancak Hikmetin en yüksek tecellisi elbette nübüvvettedir der.

İbn Abbas: “Hikmet; Kur’ân’ı anlamaktır.

Elmalılı Muhammed Hamdi tefsirinde: Kelimenin kök anlamına dikkat çekerek “İyiliği elde edip kötülüğe engel olmayı anlamaktır” diye fayda anlamını öne çıkarır. 

Yani hikmeti: “sebebin sebebi” veya “amacın amacı” diye de ifade etmektedir ki diğer müfessirlerin ifadeleri de yaklaşık olarak benzer anlamları ifade eder. (  a.g.e, 11, 924) 

Hikmeti fıkıh kelimesiyle karşılayanlarda vardır, çünkü “Allah kime hayır dilerse onu dinde fakih kılar“ (Buhari ilim 10, Müslim İmare 175)

Yine doğru bilginin hikmet vasfını kazanması için hayata geçirilmesinin şart olması ifade edilir.

Demek en genel anlamıyla hikmet; doğru bilgi ve faydalı iş demektir.

Haftaya “4-Risâle-i Nur ve hikmet” ile devam edelim inşallah.

Okunma Sayısı: 2289
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı