"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalette kimse kimseden üstün değildir!

Süleyman KÖSMENE
23 Eylül 2020, Çarşamba
İsmail Okan Günduru: “Kul hakkının ahiretteki neticeleri konusunu açıklar mısınız?”

Kul Hakkında Büyüklük İşlemez

Kul hakkının dünyada da, ahirette de neticeleri vahimdir. İnsanı en haklı konumda haksız bırakır, en güçlü yerde güçsüz bırakır, en şerefli durumda şerefsiz bırakır, en ummadığı yerde çaresiz bırakır. Çünkü kul hakkının kefili doğrudan Cenab-ı Hak’tır. Kul hakkında bu yüzden hatır, gönül, kayırma, ayırma, iltimas, güçlülük, büyüklük, bizim partiden olmak, olmamak işlemez. Tabir caizse kul hakkında adaletin dibi işler! Adalette ise kimse kimseden üstün değildir.

Bedir Savaşı başlamadan önce Resulullah Efendimiz (asm) elindeki okla Mücahitleri hizaya getiriyordu. Bu esnada saftan ileri çıkmış olan Sevad bin Gaziyye’ye hafifçe okla dokundu: “Ya Sevad! Hizaya gel!” buyurdu. Sevad:

“Of! Canımı acıttın ya Resulallah! Kısas isterim” dedi. Resulullah Efendimiz de (asm) gömleğini açıp: “Haydi kısas yap!” buyurdu. 

Ensar’dan bazıları:

“Ey Sevad! Ne yapıyorsun? O Allah’ın Resulüdür.” dediler. Sevad:

“Adalette kimse kimseden üstün değildir!” dedi. Resulullah (asm) tekrar:

“Haydi, kısas yap!” buyurdu.

Sevad ileri atıldı ve Resulullah’ın (asm) açtığı gömleğinden mübarek bedenini öptü.

Resulullah (asm): “Ey Sevad niçin böyle yaptın?” buyurunca, Sevad:

“Ya Resulallah! Savaşa gireceğiz. İstedim ki, son anım seni öptüğüm an olsun!” 1 dedi.

Temiz Olanı Pis Olanla Değiştirmeyin

Kur’ân şiddetle uyarır: “Birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin.” 2 “Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır.” 3

Resulullah Efendimiz (asm), ümmetini kul hakkıyla ölmekten kurtarmak isterdi. Borçlu bir cenaze geldiği zaman, “Borcunu ödeyecek kimse var mı?” buyurdu.

Eğer borcunu ödeyen biri çıkarsa namazını kıldırırdı. Çıkmazsa, “Arkadaşınızın namazını kılın!” buyururdu.

Zamanla imkân buldukça borcu olanların borçlarını öder ve şöyle buyururdu:

“Ben ümmetime sizin en yakınınızım. ‘Peygamber Mü’minlere öz canlarından daha yakındır.’ (Ahzab Sûresi: 6) Borcu olan mü’minlerden mal bırakanların borcunu malından alın. Mal bırakmayan borçlu için bana gelin! Ben onun velisiyim.” 4

Sa’d bin Atval (ra) anlatıyor: “Kardeşim vefat etmiş 300 dirhem mal ile muhtaç çoluk çocuk bırakmıştı. Bıraktığı parayı ailesine harcamak istiyordum. 

Resulullah (asm): “Kardeşin borcu için rehin durumda. Borcunu ödeyiver!” buyurdu.

“Ödedim ya Resulallah! Yalnız bir kadın 2 dinar alacağı olduğunu iddia ediyor. Delili de yok!” dedim. “Onu da öde! Kadın haklıdır.” buyurdu. 5

Borcu Ödeninceye Kadar

Muhammed bin Cahş (ra) anlatıyor: Resûlullah Efendimiz’in (asm) yanında oturuyorduk. Başını semâya kaldırdı, sonra elini alnına koyup:

“Sübhânallah! Ne kadar ağır bir hüküm geldi!” buyurdu.

Biz çok korktuk ve sustuk. 

Ertesi gün: “Ya Resûlallah! O ağır hüküm ne idi?” dedim.

Resûlullah Efendimiz (asm): “Bir kişi Allah yolunda öldürülse, sonra diriltilip tekrar öldürülse, sonra diriltilip tekrar öldürülse, üzerinde bir borç varsa, borcu ödeninceye kadar Cennet’e giremez.” 6 buyurdu.

Son hitabelerinin birinde sözü kul hakkına getirerek:

“Ey insanlar! Kimin üzerinde bir hak varsa onu ödesin. Ahiret rezilliği, dünya rezilliğinden beterdir.” buyurdu.

Bir adam ayağa kalkarak: “Ya Resulallah! Benim üzerimde beytülmalden üç dirhem var.” dedi. Resulullah (asm), Fadl bin Abbas’a dönerek:

“Ey Abbas’ın oğlu! Bu zattan bu 3 dirhemi al!” buyurdu. 7 

Dipnotlar:

1- İbn-i Hişâm, II, 266-267. 

2- Bakara Suresi: 188. 

3- Nisa Sûresi: 2. 

4- Buhârî, Tefsir, 33/1, Kefâlet 5. 

5- İbn-i Mâce, Sadakât, 20. 

6- Nesâî, Büyû, 98/4681. 

7- Taberî, Târih, III, 190. 

Okunma Sayısı: 3450
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı