"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman modelini bütün dünyaya duyuralım

Yeni Asya'dan Size
20 Eylül 2021, Pazartesi
Geçen yüzyılın başlarında yaptığı medeniyet tahlillerinde, “heves ve heva, rekabet ve tahakküm” üzerine bina edilen Avrupa medeniyetinin günahlarının iyiliklerine galebe ettiğini ve ihtilalci komitelerle “kurtlaşmış bir ağaç” hükmüne girdiğini belirten Üstad, “İnşaallah, istikbaldeki İslamiyetin kuvvetiyle medeniyetin mehasini [güzellikleri] galebe edecek, zemin yüzünü pisliklerden temizleyecek, sulh-u umumîyi [dünya barışını] temin edecek” diyordu.

Bu noktaya terör, şiddet, savaş ve çatışma unsurlarının kesinlikle yer almadığı barışçı bir arınma süreci ile ulaşılabileceğini vurgulayan Üstad Bediüzzaman, “doğru İslamiyet”in bu noktadaki olumlu katkılarına dikkat çekiyordu.

Ona göre, düşmanın taassup, inat ve tecavüzünün silah ve kılıçla kırılıp def edildiği dönemler geride kalmıştı. Silah ve kılıcın yerini yeni çağda hakikî medeniyet, maddî terakki ve hak ve hakkaniyetin manevî kılıçları alacaktı.

Geçen yüzyılın başlarındaki alabildiğine karanlık ve kasvetli tablo içinde bile medeniyet, fazilet ve hürriyetin galebe çalacağı bir dünyadan söz ediyordu Bediüzzaman. Ve sulh-u umumî dairesinde kurulacak hakikî medeniyetin tesisinde, Müslüman-Hıristiyan ittifakının büyük rolü olacağını ifade ediyordu.

Onun için de, yeryüzünü küçük bir köy hâline getireceğini çok önceden görüp dikkat çektiği globalleşme çağına girilirken, Müslümanları kimliklerinden taviz vermeden bu çağın gereklerini karşılayabilecek donanıma sahip kılmaya yönelik güçlü izah, irşad ve ikazlarda bulunmuştu.

Aynı şekilde, insanlık âleminin kaydettiği sosyal gelişmeleri de dikkatle izlemiş, gidişatın varacağı yeri büyük bir isabetle öngörmüş, bunun sonucu olarak demokrasi, hak ve hürriyet kavramlarını samimiyetle sahiplenmişti.

İslam topraklarında yaşamış bir Müslüman mütefekkir olarak Said Nursî’nin fikir ve yaklaşımları fanatik, dengesiz ve tahripkâr tavırların gerek İslam âlemini, gerekse insanlığı karşı karşıya getirdiği derin açmazların zorlanmadan aşılmasını sağlayabilecek güç ve derinliğe sahip.

İslam dünyası ve insanlık âlemi Bediüzzaman’ın Kur’anî mesajlarına muhtaç.

Filistin, Suriye, Mısır, Libya, Irak, Yemen ve son olarak Afganistan’da yaşanan sancılar, bu mesajlara ve Üstadın hayatı boyunca önem ve hassasiyetle üzerinde durup titizlikle uyguladığı müsbet hareket metoduna duyulan ihtiyacı defaatle ve ibretli bir şekilde gözler önüne seriyor.

Yeni Asya, Risale-i Nur’un medyadaki dili olarak 52 yılı aşkındır bu hakikatleri duyurmaya ve anlatmaya çalışıyor.

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, bu gayretleri artık küresel bir boyuta taşımamız, internet ve iletişim teknolojisini en iyi şekilde kullanarak Bediüzzaman modelini bütün Müslümanlara ve insanlığa ulaştırmamız ve tanıtmamız gerekiyor.

Bu cihanşümûl hizmete fiilen katılmak, katkıda bulunmak, destek vermek isteyen tüm hizmet erbabını ve  özellikle de gençleri vazifeye davet ediyoruz.

Okunma Sayısı: 2398
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı