"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakaret ile eleştiri arasındaki çizgi

Ahmet BATTAL
06 Mart 2021, Cumartesi
Salı günkü “5816 defa yaşa basmak” başlıklı yazımızda, 5816 sayılı Koruma Kanunu ve TCK zaviyesinden bakarak, ölmüş siyasetçilere hakaret etmenin elbette yasak olması gerektiğini, ama bilhassa tarihten ibret alabilmek için eleştirinin ve bilgilendirmenin engellenmemesinin de şart olduğunu yazdık.

Bugün bu nezaketli muhalefet tarzının ve hamiyetli dik duruşun güzel bir örneği sayılabilecek bir zattan ve hakkında yazılan bir kitaptan bahsedeceğiz. 

Kitabın adı “Sürgünde Unutulan Türk Şairi İbrahim Sabri, Mısır Daneleri’nden Seçmeler”.

150’likler listesindeki babasıyla birlikte sürgüne gönderilen şair İbrahim Sabri yine menfada ölen merhum Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi’nin oğlu. 

Seçmeleri yayına hazırlayanlar Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nin (eski Gazi’nin) hocaları Dr. Abuzer Kalyon ve Doç. Dr. Filiz Kalyon. 

Ama kitabın müessir-i hakikisi ve birinci yazarı başka ve önemli bir isim: Yozgat kökenli Mısırlı âlim İhsan Efendi’nin oğlu Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu.

Bu kitap, İhsanoğlu’nun kitaptaki ifadesiyle bu iki aile arasındaki “bir asra yaklaşan dostluğun” eseri. 

Kitaptaki şiirlerde fikirleri sebebiyle sürgüne gönderilen 150’liklerin gözünden; vatanseverlik, vatan hasreti ve muhalefet edebilme hakkı gibi konular da ele alınıyor. 

Öyle görünüyor ki sürgündekiler Türkiye Cumhuriyeti’nin o dönemdeki muktedirleri hakkında çok şey yazıp söylemişler, ama bunlar gün yüzüne çıkamamış. 

Daha ilginci, İbrahim Sabri şiirleriyle muktedirleri eleştirdiği gibi o dönemin muktedirlerine gerektiği ölçüde direnç göstermediği gerekçesiyle döneminin bazı meşhurlarını eleştirmiş. 

Bu eleştirinin muhataplarından biri de Mehmet Âkif: 

“Dostumuz, gitti dönüp, kolları sallayarak 

Dönmeler Türkiyesine, ben de dönüp ağlayarak,

Böyle bir şâhid-i mümtâzımı tenkîd ettim, 

Yazıyor dost kadar –sanki değil- kendi yed’im.

Filozof Rıza Tevfik’in bir tür tarziye vererek sürgünden dönmesini de şair şöyle eleştirmiş: 

“Yolcu, Ankara’ya yolun uğrarsa, 

Ve sende azıcık erkeklik varsa,

Git, benden aldığın salâhiyetle, 

Şu katı sözleri Mecliste söyle,

De ki kanun yapan dalkavuklara,

Horoz gibi öten o tavuklara:

Feylosof, ömrünü ikiye böldü

Çölde hür yaşadı ve mes’ud öldü!...”

Yine kitapta M. Kemal’e övgüler düzen bazı aydınlar ya da yazarlar da eleştirilmiş. 

Meselâ Hüseyin Siret M. Kemal’e şu şiiri yazdığı için İbrahim Sabri tarafından eleştirilmiş:

“Tarihe güneş kollu bir âvize hitâben

Her yaprağın başlığı bir tâk-ı zaferden.

A’sâr, binek taşların, efserler üzengin

Yalçın kayalar, şâhikalar görmedi dengin.

Yarlardan akan sel gibi coştukça coşarsın,

Sen el ele vermiş ebediyete koşarsın.

Dâhîler ufuklardaki yıldızlara benzer

Sen öyle güneşsin ki huzûrunda sönerler.”

Bu kitap Kabalcı Yayınevi tarafından yayınlanmış.

Bilhassa son dönemde demokraside geriye düşüşümüzün de sebebi olan olayları ve iktidarın 5816’daki çekingenliğini de düşünerek şu yakıcı soruyu soralım: Bu nazik ve netameli kitabı, bu dönemde, “iktidara yakın” bir yayınevi yayınlayabilir miydi? 

Okunma Sayısı: 2227
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sezai MUMCU

    6.3.2021 04:23:18

    NAMIK KEMAL gibi dahî bir EDIBIN kiymetini en agir 80 küsür cilt ilmi kitaplarin HAFIZI ve 6000 küsür sayfalik 100 lisana tercüme edilen ASIRLARIN MUHTESEM KUR'AN TEFSIRI Risale-i Nur Külliyati'nin müfessir ve müellifi merhum ve muazzez Üstadimiz Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin mezkur tefsirinde gecen (...Hürriyet konusunda 'Kemal'in rüyasıyla uyandım...) diyerek takdir ettiği Namık Kemal'in EDEBSIZ FIKRALARLA HATIRATININ TAHKIR TEZYIF edilmesine KEMALISTLERIN KILI BILE KIPIRDAMIYORSA ve HICBIR CHP HÜKÜMETI örnegin 5817 sayili baska bir koruma kanunu cikartmamissa 5816 yi de derhal ilga edeceksin arkadas. BU NEYIN HUKUKU?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı