Modern devlet din için yani dini tebliğ için var değildir.
Modern devlet ideoloji için yani bir fikirler demetini vatandaşlarının zihnine zorla kazımak için de var değildir. Modern devlet ırklardan bir ırkı üstün saymak ve diğerlerini yutmak için bir araç da olamaz.
“Devlet mi insan içindir, insan mı devlet içindir” sorusu artık cevabı net bir soru. Elbette, devlet denilen kuvvet; insanın mutluluğu, huzuru ve güvenliği için bir araç olduğu ve öyle kaldığı ölçüde meşru bir kuvvet kaynağıdır. Buna birileri “demokratik devlet” diyor. Olabilir.
Devlet dediğimiz; bayrak, bina ve bürokrattır. Bürokrat attır.
Bürokrat için politika belirlemek siyasetçinin işidir. Ve siyasetçi atı tımar eden seyistir.
Bürokrat denilen atın sahibi ve siyasetçi denilen seyisin patronu vatandaştır. At da seyis de ona hizmet eder.
Bu durumda “insanı yaşat ki devlet yaşasın” sözü aslında “devleti terbiye et ki insan mutlu yaşasın” anlamına gelirse doğru olabilir.
Ama bu sözü kimin ne anlamda kullandığı hep muğlaktır.
Mesela Kamu Denetçiliği Kurumu devlet için değil vatandaş için var olduğu açıkça belli olan bir arabulucu kurum. Zira vatandaşın idareden hukuken ya da hakkaniyet gereği talep edebileceği hakları dava yerine uzlaşma ile elde edebilmesi amacıyla Anayasa ve kanunla kurulmuş.
Başdenetçi Şeref Malkoç “ombudsman.gov.tr” adresindeki sunuş yazısında “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” özlü sözünü kurumsal bir prensip olarak kabul ettiklerini yazıyor.
Ama hangi anlamda? Devlet amaç mı, araç mı? Vatandaş amaç mı, araç mı?
Bu vecizenin içinde aslında kapsayıcı ve dışlayıcı iki anlam bulunabilir:
Dışlayıcı olanı tercih gerektirir: Ya insanı yaşat ki devlet yaşasın. Veya devleti yaşat ki insan yaşasın.
Kapsayıcı olanı amaç gerektirir: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Ve devleti yaşat ki insan yaşasın.
Bu iki anlamdan hangisinin doğru olduğu ise şu soru ile ilgili: “Yaşat ki” deki “ki” eki ne ki?
Aslında bu konu “dilbilgisi”nden çok “düşünüş bilgisi” ile ilgili.
Meselâ: “Ağacı iste ki meyven olsun” ve “meyveyi iste ki ağacın olsun”.
Hangisi mantıklı?
İkisi de mantıklı görünüyor. Ama ağaç mı meyve içindir, meyve mi ağaç içindir?
Elbette her meyvenin çekirdeğinde bir ağaç saklıdır. Ve Yüce Yaratıcı açısından her meyve ve içindeki her çekirdek yeni bir ağaç içindir.
Ama bizim istifademiz açısından meyve genellikle yeni bir ağaç için değil yemek ve şük- retmek içindir.
Modern devlet de Allah’ın sosyal fıtrat kanununa tabi bir varlıktır. Ama kadim bir varlık değildir. Arzîdir ve arızîdir. İnsan ve aile gibi fıtrî değil modern toplum kadar sun’îdir. Devlet, içinden insan denilen ağacı çıkaran çekirdekli bir meyve değildir.
Biz devleti devlet için ya da din için istemeyiz. Biz devleti “insan” için isteriz.
İnsanın insaniyeti de devletin adaleti iledir.
Ey siyasetçi ve ey bürokrat: Devleti adalet üzere tut ki insanın insaniyeti parlasın. Hem o da sensin, mükerremsin ve mükerrem kal.