"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tabiî hâkim ülkesi nerede?

Ahmet BATTAL
30 Haziran 2020, Salı
Alçakların kurulu durumunda olan ve zaten müruruzamanla hükümsüz olan Yüksek Adalet Divanı’nı yeniden hükümden düşüren kanunla ilgili son yazımıza devam edelim.

Bu kanun hakkında ayrıntılı bir makale kaleme alan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Kemal Gözler’in şu tesbiti bizce de önemli: “Kanunla geçmişi değiştiremezsiniz. Kanun dediğiniz şey gelecek içindir.”

Bizim bugün üstünde duracağımız husus ise başka:

Kanun gerekçesinde bu Kurulun “tabiî hâkim ilkesi”ne aykırı olarak oluşturulmuş olduğundan da bahsediliyor. 

Bu ilke adaletin dağıtılmasında önemli bir prensip. Hâkimin taraf tutmadığının önemli garantilerinden biri. Zira biliriz ki “hâkim ayarlanmışsa mahkeme tiyatro olur”. 

Hâkimi taraflardan biri seçmiş olmamalı. Hangi kişiler arasındaki hangi tür dâvânın hangi yerdeki hangi mahkemenin önüne gideceği daha dâvâ konusu olay ortaya çıkmadan önce ve ilkesel biçimde belli olmalı. 

Bir yerde iş yoğunluğu sebebiyle aynı tür dâvâlara bakan birden çok mahkeme varsa bu halde de dâvânın bu mahkemelerden hangisine düşeceği tesadüfî yöntemle belirlenmeli. 

Ayrıca bu tedbirlere rağmen önümüze çıkan hâkim tarafsız olamayacağını kendisi görüyorsa dâvâdan çekilmeli. Taraflar da hâkimin tarafsız olmadığını düşünüyorsa hâkimi reddedebilmeli. 

Bunları hepsi güzel de acaba bunlar hangi ülkenin ilkeleri?

1960 Yassıada yargılamalarının “tabiî hâkim ilkesine” aykırı olarak kurulan özel mahkemece yapıldığını ve bilhassa bu sebeple haksız olduğunu söyleyen TBMM’nin, tarihi tarihe bırakıp bugüne gelmesi gerekiyor.  

Hem 2010 referandumu öncesinde ve sonrasında ve hem de 15 Temmuz öncesinde ve sonrasındaki KHK darbesinde bu ilkeyi sürekli rafta tutan bir parti işbaşında. En basitinden hükümetin kurduğu OHAL Komisyonunun kararlarını hükümetin atadığı HSK’nın belirlediği mahkeme inceliyor. “Bu nasıl bir tabiî hâkimmiş arkadaş” diyeni duyan yok. 

Üstelik olay iktidar sahiplerinin “o kötü işleri ‘…öcüler’ yaptı, Allah bizi affetsin” deyip kurtulacağı kadar basit değil. 

Ve Meclisin KHK’ları kanunlaştırma faaliyetlerindeki yüksek performansından da biliyoruz ki TBMM sadece jet hızıyla tasdik edip olacakları seyrediyor.

Bugünü yargılayacak olan tarih asıl bunları yazacak. 

Tavsiyemiz şu: Bugünkü TBMM “itibar”ı gerçekten düşünüyorsa önce kendi itibarını düşünsün ve siyasî intikamın aleti haline getirilmeye çalışılan bugünkü yargıya çekidüzen vermek için kendisine ne düştüğüne baksın. 

“Oyun hamuru reformu” gibi reform kanunlarıyla yargının gerçekten düzelmediğini görmek için fazla göze gerek yok. 

“Ne varmış yargıda” diyecek tek bir TBMM üyesi var mı? Varsa çıksın da bilelim.

Okunma Sayısı: 2400
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı