Kıyamet günü çoğu insanlar şefaat eden arayacak. “Ah! tanıdık kimse yok mu? Bize şefaat etse de Cennette girsek!” Peygamber Efendimiz (asm) bu konu hakkında aşağıdaki hadisleri söylemiş ve bizi ümitsizlikten kurtarmıştır.
Şöyle ki; “Kıyamet günü ilk şefaat edecek olanlar, Peygamberler, sonra âlimler, sonra şehitlerdir.”1
“Şehit yakınlarından yetmiş kişiye şefaat eder.”2
“Kim ki bir sene ücret talep etmeden müezzinlik yaparsa, Kıyamet Günü çağrılır, Cennetin kapısında bekler ve kendisine şöyle denilir: “Dilediğin kimseye şefaat et.”3
Resulullah (asm) buyurdular ki: “Kıyamet gününde, insanlar birbirlerine girecekler.
Hazreti Adem aleyhisselâm’a gelip: “Evlâtlarına şefaat et!” diye talepte bulunacaklar.
O ise: “Benim şefaat yetkim yok. Siz İbrahim aleyhisselâm’a gidin! Çünkü o Halilullah’tır” diyecek. İnsanlar Hazreti İbrahim’e gidecekler. Ancak o da: “Ben yetkili değilim! Ancak Hazreti İsa’ya (as) gidin. Çünkü o Ruhullah’tır ve O’nun kelâmıdır!” diyecek. Bunun üzerine O’na gidecekler. O da: “Ben buna yetkili değilim. Lâkin Muhammed’e (asm) gidin!” diyecek. Böylece bana gelecekler. Ben onlara: “Ben şefaate yetkiliyim!” diyeceğim. Gidip Rabbimin huzuruna çıkmak için izin talep edeceğim. Bana izin verilecek. Önünde durup, Allah’ın ilham edeceği ve şu anda muktedir olamayacağım hamdlerle Allah’a medh u senada bulunacak, sonra da Rabbime secdeye kapanacağım.
Rabb Teâlâ: “Ey Muhammed! Başını kaldır! Dilediğini söyle, söylediğine kulak verilecek. Ne arzu ediyorsan iste, talebin yerine gelecektir! Şefaatte bulun, şefaatin kabul edilecektir!” buyuracak. Ben de: “Ey Rabbim! Ümmetimi, ümmetimi istiyorum!” diyeceğim. Rab Teâlâ: “(Çabuk onların yanına) git! Kimlerin kalbinde buğday veya arpa danesi kadar iman varsa onları ateşten çıkar!” diyecek. Ben de gidip bunu yapacağım! Sonra Rabbime dönüp, önceki hamd-u senalarla hamd ve senalarda bulunacağım, secdeye kapanacağım. Bana, öncekinin aynısı söylenecek.
Ben de: “Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!” diyeceğim. Bana yine: “Var, kimlerin kalbinde hardal danesi kadar iman varsa onları da ateşten çıkar!” denilecek. Ben derhal gidip bunu da yapacak ve Rabbimin yanına döneceğim. Önceki yaptığım gibi yapacağım. Bana, evvelki gibi: “Başını kaldır!” denilecek. Ben de kaldırıp: “Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!” diyeceğim. Bana yine: “Var, kalbinde hardal danesinden daha az miktarda imanı olanları da ateşten çıkar!” denilecek. Ben gidip bunu da yapacağım. Sonra dördüncü sefer Rabbime dönecek, o hamdlerle hamd u senada bulunacağım, sonra secdeye kapanacağım.
Bana: “Ey Muhammed! Başını kaldır ve (dilediğini) söyle, sana kulak verilecektir! Dile, talebin verilecektir! Şefaat et, şefaatin kabul edilecektir!” denilecek.
Ben de: “Ey Rabbim! Bana Lailahe illallah diyenlere şefaat etmem için izin ver!” diyeceğim.
Rabb Teâlâ: “Bu hususta yetkin yok! -veya: Bu hususta sana izin yok!- Lâkin izzetim, celâlim, kibriyam ve azametim hakkı için Lailahe illallah diyenleri de ateşten çıkaracağım!” buyuracak.”4
Âhirette Peygamberimizin (asm) şefaatine nail olmak dileğiyle.
Dipnotlar:
1) Hatibin Tarih’inden.
2) Ebu Davud, Cihad: 26.
3) İbni Asakir’den.
4) Müslim, İman: 322.