"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dünya haritası [insanî]

Ali HAKKOYMAZ
30 Ekim 2021, Cumartesi

YAŞAMAK HATIRLA/T/MALARI:

Yaşama sevincine düşmanlar; göremezler papatyanın çocuk sevincini. Yaşamak nedir; bilmez onlar. Ölümle hiç konuşmazlar. Kuş seslerine sağırdırlar. Kördür saadet fotoğraflarına. Kabalık biriktirirler durmadan. Onları görme; kısmetin kesilir. Sofrasına oturma onların. Görünüşlerine aldanmayasın; sözlükleri yalan doludur. Unuttukları bir tek yaşamaktır!

Musîbetlerde anlıyoruz ne kadar az eşya ile yaşanabileceğini. 

Üç günlük dünyaya, “tek katlı çadırlar” da yetiyor aslında. 

“Gösteriş” meselesini “gösteri” alanından çeksek... öyle rahat edeceğiz ki... 

Başkaları için yaşamaktan yorgun düşüyoruz! 

Zelzelelerde birbirimizin gözlerine bakıyoruz: “Değer miydi!”

Unuttuğumuz şeyler var:

Bir kalbimiz...

Bir de çocuklar...

Bir de gökyüzü...

Üçü de çok yakınımız/da...

Üçü de çok uzağımız/da...

Kalbimiz telâşlarımızın bitmesini bekler. Ağlar; içten içe; duymayız.

Çocuklarımız... Ellerini alsak avuçlarımıza; dolacaklar içine gözlerimizin.

Gökyüzü... başımızı kaldırınca... aha şurada...

Kendimizi unutarak yaşıyoruz.

Çocukların ellerinden tutmuyoruz.

Gökyüzüne bakmıyoruz.

Dur duraksız yaşıyoruz.

Koşa koşa...

Nefes nefese...

Kan ter içinde...

Nasıl, nereye, niye?!

***

TELMİH-İ AKDAMAR:

Avrupa dese ki: “Kimliğinizi, kendinizi, geleneğinizi, niçin yaşadığınızı gelin bize anlatın da gençlerimiz yola gelsin!” Var mı gönderecek kırk elli adamımız?! Bana, yok gibi geliyor da... 

***

BİR DÜNYA HARİTASI:

Para... Beton... Araba... İnternet... Cep telefonu... İktidar... Haksızlık... Modern kölelik... Stres... Takıntı... Alış veriş hastalığı... Gerekli gereksiz ille de bir diploma... Başkası ne der?! Cimrilik... Biriktirmek... Hasis menfaat için dünyayı ateşe vermek... Ufak bir dünya haritası olsun istedim! Böyle bir haritamız olsun istemezdim.

***

TELÂŞLI HAYATLAR:

Farkında değildi yaşadığının. Her nefes kâinatı kucakladığının. Başını kaldırsa gökyüzünü görecekti. Ve çok da cimriydi; toplayıp duruyordu. Unutup gitmişti bulutları. Çiçeklerin gönlünü almadan geçip gidiyordu.

Çocukların gülücüklerini görmeye... hattâ ölmeye vakti yoktu; şimdi şehir mezarlığında... Çok da gösterişli bir mezarı var. Kuşlar öyle neşeli ki... Farkında olmadığı kuşlar bir beste tutturmuşlar; ötüyorlar.

***

ARPA BOYU:

Yüksek vergiler... Gelir dağılımı dengesizliği... Cehalet... Fukaralık... Buralara gelmek için miydi bunca mücadele?!

***

PAPATYA AYNASI:

Papatya aynasında papatyacıyı görememişsen... papatyaya bakmayı bilmiyorsun; kusura bakma!

***

AYNADAKİ SEN:

Orda bir insan ağlıyor; o sensin!

Orda bir insan gülüyor; o sensin!

Okunma Sayısı: 1795
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abidin

    30.10.2021 08:07:18

    Kaleminize, kelimelere yeni yeni güzel elbiseler giydir/EBİL/en dimağınıza sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı