"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çok dua edelim, çok

Ali Rıza AYDIN
30 Mart 2023, Perşembe
Peygamberimiz (asm), hadis-i şeriflerinde, “Allah katında duadan daha şerefli bir şey yoktur”1 buyuruyor.

Her insanın ihtiyacı ya da bir maksadı için; dini için, dünyası için; ana babası, evlâdı için; gönlündeki muradı için dua eder Rabbine. 

Bilhassa şu günlerde ve bu günlerin gecelerinde ruhun sekineti ve sükûneti için çok dua etmeli. Ve duada, istediğimiz şey için ısrarlı olmalı.  

Peygamber Efendimizin (asm) tavsiyesi böyle. 

Zira “Dua eden adam bilir ki, birisi var ki, birisi var ki onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder.”2  

Kişi, önce kendine, eşine, çocuklarına ve diğer kardaşlarına, dindaşlarına canı yürekten dua etmeli. 

Zaten dua mahzunane bir talep olmanın yanında, başlı başına bir ibadet! 

“Dua için yaratıldık” desek, yanlış olmaz.  

Çünkü Kur’an-ı Kerim’de, “Resûlüm! De ki: Duanız olmazsa Rabbim size ne diye değer versin?”3 buyruluyor.  

Âlemlerin Rabbi, her duaya bakar; ya kulunun istediğini verir, ya daha iyisini verir veyahut hikmetine binaen, hiç vermez. Bu husus, tafsilatıyla Risale-i Nur’da ifade edilmektedir, bakılabilir. 

Dua kabul olursa, bu, Rabbimizin fazlındandır. Kabul olmazsa, demek ki henüz vakti değildir.  

Allah (cc), Kitabında, “Üd’ûnî estecib lekum / Bana dua edin size icabet edeyim”4 diyor. 

Yani, Cenab-ı Hak yapmış olduğumuz hiçbir duaya karşı ilgisiz kalmıyor. Dolayısıyla, hiçbir dua boşa gitmiyor.  

Ya dünyada karşılığını bulur veyahut dua, sahibinin amel defterine hasenat olarak yazılır ve ona ahiret azığı olur. 

Yeter ki istenen, halk tabiriyle, “Kabul olmayacak duaya amin demek” olmasın. 

Duanın iki dua arasında yapması tavsiye ediliyor.  

Duaya, Allah’a hamd ettikten sonra salâvat-ı şerife ile başlayıp, yine sonunda, salâvat-ı şerife ile bitirmeli deniyor. Çünkü salâvat-ı şerife, en makbul bir duadır. 

Şüphesiz bu konulara pek çoğunuz vâkıfsınız. Ama, Peygamber Efendimiz (asm), “Din nasihattir”5 buyuruyor. 

Evvela bendeniz, yani Allah’ın şu mücrim kulu,  kendi nefsime yaptığım nasihati sizlerin üzerinden de ifade etmiş oluyorum.  

İstemek bizden, vermek O’nun şanından! 

Biz yine de aczimizin, fakrımızın, şu perişan hâlimizin idrakiyle; gelin, Ebû Hüreyre’nin (ra) rivayet ettiği şu peygamber duasını bizde yapalım, Rabbimizin kapısını çalalım: 

“Allah’ım! Bütün işlerimin başı olan dinin konusunda hataya düşmekten beni koru! Yaşadığım şu dünyadaki işlerimin yolunda gitmesini sağla! Dönüp varacağım ahiretimi kazanmama yardım et! Hayatım boyunca daha çok hayır yapmama imkân ver! Her türlü kötülükten kurtulmamı sağlayacak bir ölüm nasip eyle.”6 

Amin, binler kere binler amin! 

Dipnotlar: 

1- Tirmizî, Daavat, 1., 2- Said Nursî, Mektubat, 291. , 3- Furkan Suresi, 77. , 4- Mü’min Suresi, 60. , 5- Buhârî, İman, 42. , 6- Müslim, Zikir, 71,73.

Okunma Sayısı: 2337
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı