Fakirler sofrası kuru bir ekmek,
Serçeyle oturup bölüşen vardır.
Âdettir kırıntı kenara dökmek,
Çalıda ötüşüp gülüşen vardır.
Bir serçe elbette küçük bir serçe,
Hem öyle dosttur ki duruşu mertçe,
Mazeret bulmaya olmaz gerekçe,
Dizine konarak buluşan vardır.
Bazen biz isteyip yürürüz düze,
Endişe ederek varırız güze,
Elenen hububat yeter mi bize,
Demişken harmana doluşan vardır.
Sadece açlar mı toklar da gider,
Gözleri doymayan kimsede keder,
Olur mu zaten o arsızlık eder,
Rızıkta israfa alışan vardır.
Bakarız zenginde mal mülk kavgası,
İtibar kaybetmek asıl kaygısı,
Kuş kadar olsa da kaygı duygusu,
Rekabet uğruna dalaşan vardır.
Gönüller doymalı şükretmek asıl,
Zaten şu hayat ki kısa bir fasıl,
Görürsün giden çok bak usul-usul,
Gülmeyi unutmuş ağlaşan vardır.
Bedri Tahir Adaklı