Gerçek şu ki AKP iktidarında Ayasofya’nın yeniden camiye çevrilmesine hep bigâne kalındı; ilk kez 2005’te Danıştay 10’uncu Dairesi, Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesine dair 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurma istemini reddetti. Peşinden Papa’nın Türkiye ziyaretinde Ayasofya’da dua etmesi ihtimaline koparılan fırtınada dönemin Kültür Bakanı “Ayasofya müzedir, ibâdet edilmez” sözünü dedi.
Bu süreçte Fener ve Ermeni Patrikleri ile Vatikan’ın dahi “Mabette konser olmaz, saygısızlıktır’ ikazlarına rağmen Ayasofya’da konser düzenlendi.
Keza 2006’da Ayasofya’da açılan mescidin Cuma namazlarında çok kalabalık olması üzerine “Ayasofya yavaş yavaş cami mi oluyor” tartışmaları üzerine İstanbul Müftülüğü, mescidi gösteren tabelayı kaldırdı, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü “Ayasofya’da yıllardır okunan ezan ve kılınan namazı manşete taşımayı İstanbul turizmi açısından yanlış buluyorum” dedi. Ayasofya Müzesi Müdürü, iddiaları yalanlayan röportajlar verdi. (Yıldıray Oğur, Karar, 8.6.20)
Ve AKP iktidarının “Ayasofya kırılması”, ilk kez 2013’te partisinin Kızılcahamam kampında milletvekillerinin “Ayasofya ne zaman ibâdete açılacak” sorusuna dönemin Başbakanı Erdoğan’ın “Sultanahmet Camii çok boş, orası dolarsa Ayasofya’yı da gündeme alabiliriz” cevabıyla açığa çıktı.
Yine 2014’de Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasında Ortaköy Camii açılışında “Ayasofya açılsın” sloganlarına “Yan tarafında Sultanahmet var, önce orayı bir dolduralım!” tepkisini tekrarladı.
ÖNCE “BUNUN GETİRİSİ - GÖTÜRÜSÜ NEDİR?” DENDİ
31 Mart yerel seçim kampanyasında Tekirdağ mitinginde “Ayasofya açılsın!” sloganlarına karşı, “Sultanahmet’i bir doldurun, ondan sonra ona bakarız. Bak şimdi Büyük Çamlıca Camii’ni yaptık. 4 tane 5 tane Ayasofya eder. (…) Mesele o değil. Bu işin siyasi boyu var. Yan tarafta Sultanahmet’i doldurmayacaksın, Ayasofya’yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgâh” diye konuştu. (AA, gazeteler,16.3.19)
O denli ki 15 Mart 2019’da bir televizyonda, Yeni Zelanda Christchurch’teki camilere saldırıp 50 Müslümanı katleden teröristin “Konstantinopolis’e gelip tüm cami ve minareleri yıkarız!” diye bağırmasını soran gençlere, açtıkları Çamlıca Camiinin Sultanahmet ve Süleymaniye’den daha büyük olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, “Ayasofya açılsın diyorlar. Be kardeşim, bir şey söylerken duygusallıkla, affedersin bu alçağın, bu teröristin sözlerine karşı böyle bir talepte bulunmanın bir anlamı yok. Bu oyunlara gelmeyelim. Çünkü bunlar da bir tahriktir” cevabını verdi. (AA, gazeteler, 18.3.19)
Ayasofya’nın belli bir bölümünde şu anda namaz da kılındığını belirterek, “Bunun getirisi - götürüsü nedir? Bunu da burada açıklamam doğru olmaz. Bunun bir götürüsü var. Onun bizim için faturası çok daha ağırdır. Unutmayalım dünyanın çok çeşit ülkelerinde bizim binlerce camimiz var. Acaba bunu söyleyenler, bu camilerin başına ne gelir, bunu düşünüyor mu? Şu anda kundaklama hareketleri, birçok şeyler yapılıyor. Bunları düşünmeden, bunların hesabını yapmadan söylüyorlar” ifadesiyle “Ben bir siyasi lider olarak bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim” diyerek “Ayasofya’nın açılması”nın “getirisini - götürüsü”nü nazara verdi.
Bu vetirede, “restorasyon” perdesinde fresk ve mozaiklerin belirgin hale getirilmesiyle Ayasofya’nın “müze” olma özelliği tahkim edilirken, hiçbir müsbet adım atılmadı.
Lâkin mahalli seçimlere bir hafta kala başta İstanbul ve Ankara olmak üzere önemli büyük şehirlerde “millet ittifakı” adaylarının kazanacağının ortaya çıkması üzerine “Cumhurbaşkanı ile seçim özel” canlı yayında, “Bunun (adını) müze değil, artık ‘Ayasofya Camii’ olarak koyarız. Ziyaretini Sultanahmet, Süleymaniye, Fatih Camiinde yapıyor. Aynı şeyi Ayasofya’da da yapar. Müze statüsünden çıkar” ifadeleriyle “Ayasofya’nın cami olarak ibâdete açılması”nın sinyali çakıldı. (AA, 24.3.2019, TGRT-Beyaz TV ortak yayını)
En son 29 Mayıs yıldönümünde dev ekranla katıldığı canlı yayında “Ayasofya için ‘Fetih Sûresi de okunur, namaz da kılınır; kararı aziz milletimiz verir” çıkışında bulundu ve AKP MKYK’de “Ayasofya’nın tekrar ibâdete açılması konusunda bir çalışma yapın” talimatı verdiği haberleri çıktı.
MUHALEFETİN “AYASOFYAYI İBÂDETE AÇIN” ÇAĞRISI ÜZERİNE…
Gelinen noktada özellikle ana muhalefet liderinin, Cumhurbaşkanlığı kararnâmesi ile Ayasofya’nın müze olmaktan çıkıp ibâdete açılabileceğini belirtip, açık açık “Erdoğan otursun, hemen kararnâmeyi imzalasın. Resmî Gazete’de ilân etsin. Ayasofya’yı da ibâdete açsın” çağrısı “başörtüsü yasağı”nın aşılmasında olduğu gibi burada da engelleri ortadan kaldırdı, siyasetin önünü açtı. (Independent Türkçe, Yeni Asya, 4.7.20)
Bu arada medyaya sızan bilgilere göre Danıştay’ın oy birliğiyle Ayasofya’nın ibâdete açılmasına karar verdiğiı bildiriliyor. Ve Meclis’teki bütün muhalefet partileri aynı şeyi istiyor.
Bundandır ki mesele artık sürüncemede bırakılmamalı, zaten kısmen açık olan Ayasofya’nın tamamı cami olarak ibâdete açılmalı.