Saray iktidarının yarım asrı aşkındır devam eden Türkiye ile Irak arasındaki “petrol boru hattı anlaşması”nın sona erdirmesi fiyaskosu, yoğun gündem arasında kaynadı.
AKP iktidarında İsrail’in ayyuka çıkan soykırım ve zulmüne rağmen; enerji, savunma sanayi, tohumculuk, turizm ve diğer ekonomik alanlardaki ihale ve işbirliklerinden bir teki dahi iptal edilmez, askıya bile alınmazken, Irak’la petrol anlaşmasının feshi oldukça çarpıcı.
Zira Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla 21 Temmuz’da Resmî Gazete’de çıkan karara göre, 1973 tarihli Türkiye - Irak Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattını kapsayan anlaşma, 27 Temmuz 2026 itibarıyla ek protokolleri ve belgeleriyle resmen yürürlükten kaldırılıyor.
İki ülkenin enerji ticareti açısından en kritik altyapı projelerinden biri haline gelen ve Irak ham petrolünün dünya pazarlarına ulaştırılmasında stratejik koridor oluşturmakla iki komşu ülkenin dış ticaretinde büyük önem taşıyan anlaşmanın iptali büyük zararlara sokacak.
1.5 MİLYAR DOLAR BAĞDAT’I BY PASS CEZASI
Bilindiği gibi daha ilk AKP iktidarında Irak’ı işgale giden 65 bin Amerikan askerinin ağır silâh ve mühimmatlarıyla, 255 uçak ve 65 helikopterin yer aldığı yabancı hava unsurlarının Türkiye topraklarındaki üslerinde konuşlanmasını öngören “1 Mart (2003) hükûmet tezkeresi”nin Meclis’te reddedilmesi üzerine 1 Eylül 2004’te Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla “Türkiye’nin yedi deniz ve altı havalimanın Amerikan askerlerine, gemi ve uçaklarının gizli mahiyetteki silâh, mühimmat ve askerî teçhizatın ithali, nakil ve tevzii ile ihracı”na açıldı. Millî Savunma Bakanı’nın ikrarıyla “tezkerenin açığı telâfi edildi.”
Bununla da kalınmadı; Ankara, her defasında Irak’ı işgalle etnik ve mezhebî iftiraklarla en az üçe bölüp parçalayan ABD-İngiltere’nin emperyal tefrika projelerinde yer aldı.
Coniler Süleymaniye’de Mehmetçiğin başına çuval geçirirken, Ankara’dakiler, Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin kontrolündeki Kandil’de ve terörist kamplarında yuvalanan terör örgütüne her türlü silah ve lojistik desteği veren emperyal ecnebilerin projelerine arka çıktı. Türkiye’nin başta “Irak’ın toprak bütünlüğü” ve “Kerkük’ün statüsü” olmak üzere bütün “kırmızı çizgileri” çiğnendi…
Gerçek şu ki Ankara’dakilerin merkezî Irak hükûmetinin onayı olmadan 2014-2018 arasında Irak anayasasına, BM kararlarına, uluslararası anlaşmalara ve Bağdat’la varılan bütün mutabakatlara aykırı olarak Erbil’le “petrol anlaşması”yla Kuzey Irak özerk Yönetiminin hortumladığı, aslında bütün Irak halkının ortak malı olan petrolün tankerlerle ve boru hatlarıyla Türkiye üzerinden başta İsrail olmak üzere uluslararası piyasalara sevki yasadışı işbirliğine gidilmesi Ankara-Bağdat ilişkilerini baltaladı.
Buna karşı devre dışı bırakılan Irak merkezî hükûmetinin şikâyetiyle Uluslararası Tahkim Mahkemesi Türkiye’yi “izinsiz petrol taşımacılığı”ndan 1,5 milyar dolar cezaya çarptırdı. 500 milyon dolarlık boru hattı ücreti düşüldüğünde Türkiye 1 milyar dolar (40 milyar lira) cezaya mahkûm edildi.
YENİ CEZALARA VE ULUSLARARASI YAPTIRIMLARA TEŞNE!
Bundandır ki muhalefet sözcüleri, “Saray iktidarı, uluslararası tahkimin Türkiye kestiği 1 milyar dolarlık ceza ile Mart 2023’ten bu yana iki yılı aşkın süredir hattın kapanmasıyla günlük 400 bin varil petrol ihracatının durmasından yüz milyarlarca dolar gelir kaybını AKP’li beceriksiz yöneticiler ödesin!” tepkisini gösteriyorlar.
Bu arada Saray iktidarının Irak’la 52 yıllık anlaşmadan çekilerek güya “tahkime dayanak kalmayacağı” kurnazlığıyla yeniden Kuzey Irak’tan petrol taşımanın peşinde olduğu söyleniyor. Ancak konunun uzmanları, Ankara’dakilerin Kuzey Irak’tan petrol ithaline “izni” olmayan Bağdat’ın by pass edilmesinin “Türkiye’yi yeni tahkim davalarına ve cezalara teşne hale getireceğine” dair uyarıyorlar.
Bu arada Kuzey Irak yönetiminin kanun dışı çektiği Irak petrolünün hangi yerli ya da uluslararası şirketlerle hangi paralar karşılığı taşındığı, hangi rantların peşkeş çekildiği muammasının da Türkiye’nin başına yeni gaileler açabileceği belirtiliyor.
Özetle, Dışişleri’nden ve diplomasiden yoksun günübirlik sığ ve kısır “politikalar”la Irak’la yarım asırlık petrol boru hattı anlaşmasının iptal edilmesi, Türkiye’yi milyarlarca maddî zararın yanısıra beynelmilel zeminlerde ciddi siyasî itibar kaybına uğratıyor.
Irak merkezî hükûmetini dışlayan, AKP iktidarı, “otoriter rejim”i, Türkiye’yi büyük zararlara duçar edip başını belâya sokacak yeni cezalarla ve uluslararası yaptırımlarla karşı karşıya bırakıyor.
Türkiye’ye ve Müslüman komşu Irak’a yazık ediliyor...