''Ey İsrail!” perdesindeki gerçekle çelişkili çirkin çehre her haliyle sırıtıyor.
Gerçek şu ki İsrail’le ilk olarak 15 Temmuz 2004’te Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, GAP’ı, KOP’u ve Tuz Gölünü içine alan kapsamlı “Türkiye-İsrail ekonomik mutâbakatı”yla ilerletilen ticaret hacmi, “tek kişilik hükûmet”te yüzde 532’ye çıkarıldı.
Vahamete bakın ki Cumhurbaşkanı parti toplantılarında, meydanlarda, ekranlarda, “katliamlarına bu şekilde devam ederse İsrailin tüm dünyada lânetlenen bir terör devleti olduğu tescil edilecek” diye verip veriştirirken, Gazze’de hastaneleri, evleri, mülteci kamplarını, camileri bombalayıp çocukları, yaşlıları, kadınları katleden İsrail savaş uçaklarının yakıtı Türkiye’den gidiyor.
Azeri petrolü İsrail’e “gemicikler”le gönderiliyor. İsrail’e Manavgat’tan su, Malatya-Kürecik’ten istihbarat, Konya’dan askerî eğitim veriliyor.
GARABET
Kafeye baskın, İsrail’e lojistik destek!
Vakıa şu ki bütün dünyada sokaklarda kitlelerin katıldığı büyük protestolar yapılırken, iktidar yanlılarının kafe basıp kahve dökmeleri garabeti sergileniyor.
İşgüzârlık, hamburgerci basarak “tek kişilik hükûmet”in teşvik verdiği, vergi muafiyetiyle yüzde 65 vergi indirimi yaptığı ve hâlen TOGG’un ortağı olduğu belirtilen Coca Cola’nın bol bol satın alınarak sokaklara dökülmesiyle açığa çıkıyor.
Çarpıklık, gemileri İsrail’e mal taşımaya devam eden bir AKP adayının sosyal medya hesabından “Yıkılasın İsrail! Enkazını göreyim” paylaşımında açığa çıktığı gibi “sert çıkışlar” perdesinde İsrail’e her türlü “lojistik destek” sağlanmasıyla ifşa oluyor.
VAZİYET
Biblolu “yandaş subliminal mesajlar”
Soykırımın başında apar topar gittiği İsrail’de “Ben de Yahudiyim” diyen Amerikan Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in son Ankara gelişinde karşılanması ve Dışişleri Bakanı Fidan’la iki buçuk saatten fazla süren görüşmesine dair “havuz medyası”nda imâ ve objeler üzerinden bir yığın “subliminal mesajlar” ve “vücut dili” saptırması yapıldı.
Uluslararası diplomatik protokole göre bakan seviyesinde ziyaretlerde şehrin valisi ya da yardımcısı tarafından karşılanırken, Amerikalı Bakan’ın havaalanında Vali tarafından karşılanması, “Siyoniste hak ettiği karşılamanın yapılması” diye sunuldu. Akabinde masadaki “Ay yıldız içinde Mescid-i Aksa figürü yer alan bir biblo şekerlikle Blinken’e “Kudüs, Ay Yıldız’ın koruması altında” mesajının verildiği” propaganda edildi.
Oysa Dışişleri’nden Blinken’e “özel bir soğuk ve olumsuz tavrın sergilenmediği” açıklanırken, görüşmeden sonra görüşmelerde “böyle bir soğukluk hissetmediği”ni söyleyen Amerikalı Bakan, “İsrail’in ‘işgal plânı’na uygun olarak Gazze’den sivillerin çıkarılmasına dair çok önemli adımlar attıklarını” açıkladı. En önemli kritik konularda birlikte çalışma, işbirliği ve uyum içerisinde oldukları” memnuniyetini bildirdi.
Yazar İbrahim Kahveci’nin ifadesiyle, “İsrail’e hiçbir stratejik yaptırımda bulunulmadı. (Karar, 12.11.23)