"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasî ihtirasla demokrasiyi ve hukuku tahrip!

Cevher İLHAN
29 Mayıs 2025, Perşembe
“19 Mart operasyonları”nın demokrasiyi ve hukuku topyekûn tahrip ettiği artık iktidar mahfillerince de ikrar ediliyor.

Yargılanmaların tutuksuz olmasını, bir tedbir olan tutukluluğun cezâya dönüşüp cezâdan beter hâle geldiğini dile getiren AKP kurucusu, Meclis eski Başkanı ve Adalet eski Bakanı Bülent Arınç’ın son olarak gazeteci Ruşen Çakır’a “muğlak ifadelerle insanları tutukluyoruz, ekmekten-sudan önemli olan adalet olmazsa hiçbir şey olmaz” diyerek Anayasa Mahkemesi kararlarının yüzde 67’sinin “âdil yargılama hakkının ihlâli olduğu” yakınması dikkat çekici. (Tv100, 20.4.25; Medyascope, 18.5.25)

Hukukçular, daha iddianameleri hazırlanmadan, “suçlulukları” kesinleşmeden insanların peşinen “suç örgütü isnadı”yla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm muamelesi görüp tek kişilik hücreye konulmalarının yargısız infazla cezalandırma olduğunu bildiriyorlar.  

“SİYASÎ RAKİPLERİNE OPERASYON DÜZENLETİYOR…”

Bundandır ki yargının suiistimaliyle Cumhurbaşkanı’nın “turpun büyüğü heybede”yle başlayıp “dananın kuyruğu kopacak”la, “firariler yakalansa delilleri buluruz”la ve en son “ahtapotun kolları”yla devam eden operasyonlarda bütün isnadların boş çıkmasının iktidarın aleyhine döndüğü, siyasî rakiplerini tasfiye kumpasının en evvel iktidardakilere kaybettirdiği uyarıları yapılıyor.

Zira 14-28 Mayıs seçimlerinde “millet ittifakı’ Cumhurbaşkanı adayını terörist elebaşların desteklediği” itiraflı sahte videolu iftiralardaki gibi, siyasî sâiklerle “gizli tanıklar”la “çamur at, belki tutar” asparagasların çöküşüyle iktidarın itibarı millet nezdinde daha da çöküyor.

Bu yüzden “Bir deli bir kuyuya bir taş attı kırk akıllı çıkaramıyor” diyen “bir çuval incirin berbat edildiği”ni nazara veren yazar Ahmet Taşgetiren, “Türkiye’nin en büyük şehrinin belediye başkanı tutuklanıyor, diploması iptal ediliyor, gösterilere katıldıkları için yüzlerce genç bayramı cezaevinde geçiriyor, memleket bütün dünyada ‘Silivri’ diye anılıyor” hayıflanmasıyla “birileri padişaha ‘en sevdiğiniz at öldü’ demeli” ikazını yapıyor. (Karar, 18.4.25)

Hâsılı, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın “tek adam rejimi keyfî bir düzen üretiyor. Yargı, yürütmenin aparatı olmuş; siyaset, mahkeme salonlarına sıkışmış, kuvvetler ayrılığı kalmamış, suçtan faile değil, failden suça gidiliyor, bir kişinin yargıyı, yürütmeyi ve yasamayı kontrol ettiği “sistem”de adaletin olmayacağı” tesbiti vakıayı ortaya koyuyor.

Bundandır ki “Sayın Erdoğan siyasî rakip gördüğü kim varsa operasyon düzenletiyor” ifadeleriyle DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hukuk olmadan demokrasinin iyi işlemediği gerçeğiyle siyasî operasyonların derhal sona erdirilmesi çağrısında bulunuyor.

“YARGI, İKTİDARLA İLİŞKİLİ KARANLIK GÜÇLERİN ETKİSİNDE!”

Aslında en son yüzde 51.1 oranıyla 4.5 milyona yakın oy alarak bir milyon 100 bin oy farkıyla seçilen İmamoğlu’na karşı 1999’da yüzde 25’le aldığı İstanbul Belediyesi Başkanlığından alınan Erdoğan’ın “Hukukun siyasallaştırmasıyla yargının siyasete âleti demokrasiyi yaralar. Demokrasi, hukuksuz yaşayamaz, hürriyetlerin kullanılmadığı bir demokrasi düşünülemez. Ve hürriyetler, ancak hukuk yoluyla garanti adına alınabilir. Çünkü hukuksuz bir demokrasi, haksız bir demokrasidir, iktidarla ilişkili karanlık güçler yargıyı da etki alanına almış” tepkisiyle mevcut vaziyeti tanımlıyor. (Ertuğrul Özkök, 26.3.25) 

Ve Cumhurbaşkanı’nın o günkü “demokrasinin yargı ve yargıç bağımsızlığı olduğunu, aksi halde demokratik görüntüde baskıcı düzende aydınların, fikir adamlarının, gazetecilerin, sanatçıların ve siyasetçilerin haksız suçlamalarla mahkûm edildiği Türkiye’nin hızla içine kapandığı, milletin irâdesinin görmezden gelindiği” şikâyeti günümüzdeki vahameti özetliyor. 

Neticede, siyasî operasyonlarla, koltuk ihtirası uğruna demokrasi ve hukuka ağır hasarlar veriliyor. Bu bakımdan demokrasinin ve hukukun inşası için öncelikle “otoriter ceberut rejim”in tasfiyesi gerekiyor…

Okunma Sayısı: 864
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Kaşlıoğlu

    29.5.2025 16:27:53

    " Demokrasinin adalet ve hakim sebestiyeti olduğunu, aksi takdirde sureta demokrat hakikatte müstebit bir devlet idaresinde münevverlerin, fikir adamlarının,sanat erbabının ve siyasiyyunun gayr-ı hukûkî ithamlarla mahkûm edildiği Türkiye'nin sür'atle kabuğuna çekildiği,milletin iradesinin nazar-ı îtibara alınmadığını " ikrar eden bir tek adamın memleketinde "yurdum insanlarıyız " !?!

  • Osman Yıldırım

    29.5.2025 11:39:22

    Sayın İlhan,siz bu gerçekleri dile getirmenizi Yeni Asyanın misyonuna uygun davranmaktasınız ancak son zamanlarda Yeni Asyaya yakışmayan tutum ve davranışlar sergilenmektedir ve tekadamın ceberrut rejimini destekleyen ve ve rejimin diskurunu kullanan eylem ve söylemlerde bulunulmakta olduğunu görmekteyiz. Oysa ki Yeni Asya 12 Eylül askeri darbesinde bile darbecilerin diskurunu kullanmadı, bedel ödedi ama hiç bir zaman yanlışın yanında olmadı. Şimdi ne oluyorki bu antidemokratik zalim rejime taraftarlık gösterme eğilimine girmiştir. Yazık çok yazık...

  • S.topuz

    29.5.2025 05:18:53

    "Bundandır ki yargının suiisti-maliyle Cumhurbaşkanı’nın “turpun büyüğü heybede”yle başlayıp “dananın kuyruğu kopacak”la, “firariler yakalan-sa delilleri buluruz”la ve en son “ahtapotun kolları”yla devam eden operasyonlarda bütün isnadların boş çıkması-nın iktidarın aleyhine döndü-ğü, siyasî rakiplerini tasfiye kumpasının en evvel iktidar-dakilere kaybettirdiği uyarıları yapılıyor." Derin mahfillerin asıl hedeflerinden biri de bu hedefe ulaşmak mi acaba? Çünkü bindikleri dal koptu-kopacakda onun için, Geminin dibi delik, çok su almaya başladı da, günah keçisi lazım acele, diye aklıma geldi birden!? Çünkü; "Keskin SİRKE KÜPÜNE zarardır!" diye boşuna mı söylemişler Büyükler? "Islak SEMERİ kimse sırtında istemez!" de demiş ATALAR. Görelim Mevlâm neyler, O neylerse GÜZEL eyler!İnşâallah, Amiiin! 😢🇹🇷😪🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı