"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yine “OHAL altında seçim planı”

Cevher İLHAN
14 Temmuz 2021, Çarşamba
15 Temmuz Hâdisesi’nin ardından yine hiçbir anayasal ve hukukî kural tanınmadan siyasi iktidar, Meclis’e dayattığı ve farklı konuları sokuşturduğu “torba kanun”la OHAL’i ikame peşinde.

20 Temmuz 2016’da ilân edilen “OHAL sivil darbesi” ortamında “terörle mücadele” perdesinde, Anayasa teminatı altındaki temel hak ve hürriyetlerin askıya alınmasına devam ediliyor. 

Bu sâikle gözaltı süresi 12 güne çıkarılıyor. Yine hiçbir yargı kararı olmadan 125 bini aşkın kamu görevlisinin hak kazandıkları mesleklerinden yargısız infazla ihracı haksızlığı devam ettiriliyor. Haklarında “iâde kararı” alınan çok az bir kısmının dahi hukuka ve yasaya aykırı olarak üç yıl daha görevlerine dönmelerinin önü kapatılıyor.

Kısacası, hiçbir gerekçe göstermeksizin kamu görevinden uzaklaştırma ve ihraç hukuksuzluğu sürekli hale getiriliyor. Anayasanın “herkesin sahip olduğu kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetler”in “ancak kanunla sınırlanabileceği” hükmü bile bile çiğnenerek temel hak ve hürriyetlerin KHK’larla sınırlanıp gasbedilmesi garabeti sergileniyor.

OHAL’I KALICILAŞTIRMA PEŞİNDE…

Tesbit şu ki muhalefet belediyelerine seçimi kaybeden partili adayların ve mülki âmirlerin kayyım atanmasında ve OHAL’le on bini aşkın şirketin içi boşaltılarak tasfiyesinde olduğu gibi şimdi de hedefe konulup “yaftalanan” şirketlere TMSF eliyle mahkeme kararı olmaksızın “devlet”çe el konulması haksızlığı “yasallaştırılıyor.”  

İşadamları önce CİMER’e şikâyet ettirilip ardından “iktidara ilişik medya”da asılsız iftiralarla savcılara “soruşturma” açtırılarak çökülen şirketlerin “yandaşlar”a yine peşkeş çekilmesinin önü açılıyor. 

Anayasa Mahkemesi’nin Anayasaya aykırı bularak iptal ettiği “MGK’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara ‘üyeliği’, ‘iltisakı”, ‘irtibatı’ ve ‘mensubiyeti” isnadıyla dayatılan haksızlıklara “yasal kılıf” geçiriliyor. 

Vakıa şu ki devlet imkânlarının hoyratça kullanılmasına, yargının “tek kişilik yönetim”in kontrolüne alınıp “siyasileştirilmesi”ne, RTÜK’ün “siyasetin sopası” olarak istimaline ve “yandaş medya”nın bütün çarpıtmalarına rağmen AKP ve MHP oy düşüşünde. 

Bundandır ki iktidar 31 Temmuz’da süresi dolan OHAL uygulamalarını devam ettirme emelinde. OHAL altında yapılan “tek kişilik yönetim” referandumunda ve seçimde olduğu gibi vatandaşların oylarını özgürce kullanmalarına bariyerlerin konulduğu muallel ortamın sürmesi “plânlanıyor.”   

“Plân”, seçimde topyekûn muhalefeti sindirerek OHAL altında devletin imkânlarını hoyratça kullanıp, kolluk kuvvetlerini “iktidar yanlısı” olarak seçmene baskıda istimalle millet irâdesini bir defa daha çarpıtmak.

HER TÜRLÜ HAKSIZLIĞA TEVESSÜL

Hulâsa “tehditlerle, korkularla, hîlelerle” baskı altına alınan kamuoyu bir defa daha algı operasyonlarıyla manipüle edilmesine rağmen olağan bir süreçte artık sandıktan çıkamayacağına kani olan “tek kişilik yönetim”, ilk fırsatta ıskartaya çıkartılacağı paniğiyle beş senedir süren “OHAL sivil darbe süreci”ni sekiz seneye uzatarak “olağanüstü”lüğü “olağanlaştırmaya” çalışıyor!

Bu sâikle önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde “seçilecek şahsiyetin şâibeden uzak, temiz sicile sahip olmasının şart olduğu”nu ileri sürüp, “Türkiye’yi birbirine düşürmeye çalışandan, bebek katiliyle müzâkere edenden, teröristlere kucak açandan, milleti ayırmaya çalışandan, adâletten kaçandan, rüşvetçilere kol kanat gerip evdeki paralarını sıfırlarken haysiyeti sıfıra düşürenden cumhurbaşkanı olmaz. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Erdoğan’dan da cumhurbaşkanı olmaz” diye kendisine ağır tahkirlerde bulunan Bahçeli’nin ve Yahudi Lobisinin İsrail başbakanlarına verdiği “cesâret madalyası”nı aldığında “BOP eşbaşkanlığı”yla ve ABD ile işgalci emperyal ortaklarının “işbirlikçisi” olmakla eleştiren Perinçek’in desteğiyle yeniden “seçilmek” uğruna her türlü çarpıtmaya, haksızlığa ve hukuksuzluğa tevessül ediliyor.  

Zira iktidardan düşen AKP’nin ANAP’tan da daha hızlı dağılacağı kaygısıyla iktidardakiler, yargı ve millet önünde verecekleri hesâbın dehşetinden korkuyorlar…

Ama korkunun ecele faydası yok.

Okunma Sayısı: 1808
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Kürsad

    14.7.2021 11:15:52

    İktidarın oluşturduğu gündemler, söylemler artık halk nezdinde nohut kadar etki bırakmıyor. Onlar halka sağır oldukça halkta onlara sağırlaştı. Sadece seçimi bekliyorlar.

  • hasan çelik

    14.7.2021 09:10:02

    Hafizamizi tazelediginiz için teşekkür ederim. Bu yorumlarınızdan dolayı kamu bankaları sizlere reklam vermez. Tam bir istihdat dönemi bitmiyor sürekli uzatıyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı