"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Basın Kartımızı niçin vermiyorsunuz?

Faruk ÇAKIR
09 Ocak 2024, Salı
Şahsi bir mesele gibi görünse de, esasında Türkiye’de yapılan yanlışlara ve keyfiliğe misal olan bir konudan bahsetmek istiyoruz. Bilindiği üzere gazetecilik yapanlara devlet kuruluşlarının verdiği bir ‘basın kartı’ vardır. Kanun ve yönetmeliklerle belirlenen şartlara uyanlara bu kart verilir. Kart sahipleri de yine kendilerine tanınan hakları bu kart sayesinde kullanır.

Yaklaşık 20 yıl gibi bir süre ‘basın kartı’nı taşıyan gazetecilere ile “sürekli basın kartı” verilir ve bu kart, çalışsın ya da çalışmasın ölünceye kadar gazetecide kalır. Kartın kullanma süresi dolduğunda da gerekli işlemler yapılıp kartlar yenilenir. 

Yıllardan beri yapılan bu uygulama, son zamanlarda keyfiliğe takıldı ve çoğu gazetecinin ‘sürekli basın kartı’ artık yenilenmiyor. En son 2016’da aldığımız ‘sürekli basın kartı’nın kullanım süresi 2019’da doldu ve o tarihten sonra fiilen kartımız gasp edilmiş oldu. Basın kartları önceden “T.C. Başbakanlık BYEGM (Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü)” tarafından veriliyordu. Sonradan sistem değişti ve artık yetki “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı”na geçti. Olması gereken, süresi dolan kartların yenilenmesi değil mi? Ne var ki yıllardan beri taşıdığımız ve kanun ve yönetmeliklerle bize verilen ‘basın kartı’ hakkımız fiilen engellenmiş oldu. Kart yenilenmesi için yaptığımız her başvuru cevapsız bırakılıyor. Daha doğrusu akla ve hayale gelmeyen bahanelerle kart almamız engelleniyor. Her defasında sorduğumuz üzere buradan da bir defa daha soralım: Hakkımız olan ‘sürekli basın kartı’mızı niçin vermiyorsunuz? 

Tabii ki engelleme sadece ‘sürekli basın kartı’ için geçerli değil. İlk defa basın kartı almak isteyenler de değişik bahanelerle hatta bahane dahi gösterilmeden engelleniyor. Yahu, ortada kanun ve yönetmelikler var. Kimlerin basın kartı alabileceği belli. Bu kurallara uyanlara basın kartı vermek sizin göreviniz değil mi? Niçin bu hakları görmezden geliyorsunuz? 

Bu konuda kartları gasp edilenler, kartları yenilenmeyenler yüzde yüz değil, yüzde yüz bin haklıdırlar. Kartları vermeyen idareciler ise tartışmasız şekilde yüzde ikiyüzbin haksızdırlar. Sadece bu mesele bile Türkiye’nin geldiği keyfi durumu ortaya koymak için yetmez mi? Ne diyerek kart hakkımızı görmezden geliyor ve gasp ediyorsunuz?

Gören, okuyan ve duyanlar da ‘basın kartı’nın çok büyük maddi avantajlar sağladığını düşünecek. Bilenler bilir ki (İETT benzeri belediye otobüslerine ücretsiz binme hakkı dışında) bu kartın sahiplerine maddi bir katkısı yoktur. Mesele maddi menfaat değil. Hakkımız olan bir kartın verilmemesine en yüksek perdeden itiraz ediyoruz etmek de gerekir. Mesela, devlet müzelerine de ücretsiz girmek hakkımız var. Müzeye gittiğinizde ‘kullanma tarihi dolmuş bir kart’ı ibraz ettiğinizde müzedeki görevli hakkınızda ne düşünür? İletişim Başkanlığı sitesinde kartımız ‘kullanımda’ diyor ama fiilen kullanamıyoruz. 

Haksız, hukuksuz, adaletsiz, insafsız uygulamanın sona ermesini ve hakkımız olan ‘basın kartları’mızın hemen verilmesini talep ediyoruz.

Okunma Sayısı: 1780
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Kağan Y

    9.1.2024 22:04:59

    Nasıl bir eşkiyalık ve hukuk çiğnemektir..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı