"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çiftçiye kim destek verecek?

Faruk ÇAKIR
04 Ağustos 2019, Pazar
Petrol fakiri olmamızı sanayi ülkesi olmamaya bahane sayıyoruz, ama tarım ülkesi olduğumuz halde soğan, patates ve her türlü gıda ithal etmedeki yanlışı tartışmıyoruz.

İtiraz edenler mutlaka olacak, ama esas mesele hangi adımı, nerede atmak gerektiği hususunda düğümleniyor. Mevcut anlayışla yola devam edildikten sonra petrol zengini dahi olunsa yine de zengin ve müreffeh bir ülke olmak mümkün olmazdı. Nitekim Suudi Arabistan ya da benzeri ülkeler petrol zengini  oldukları halde ‘zengin’ değiller. Evet, paraları var, ama buna uygun sanayi, teknoloji ve daha da önemlisi dünya politikasında söz hakları yok. Bu durum meselenin tabiî kaynaklar zengini olup olmamakla izah  edilemeyeceğini gösteriyor. Siz sahip olduğunuz imkânları israf ettikten sonra dünyanın en zengin altın yataklarına sahip olsanız neye yarar? Maalesef ülkemizde yaşanan esas problem budur. Zihniyet ve anlayışın değişmesi icap ediyor.

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yaptığı bir açıklamada tarımın hal ve gidişini resmetmiş. Buna göre tarımdaki tablo şöyle: “Faiz ödemelerine ayrılan kaynak tarım desteğinin 7 katıdır. Tarım desteği 16,1 milyar TL, ama buğday, mısır, ayçiçeği, soya, pamuk, canlı hayvan ve kırmızı et ithalatına altı ayda ödenen 19 milyar TL’dir. Ekilmeyen araziler artarken, ithalatın gıda fiyatlarını düşüremediği açıktır. (...) Gıda  maddelerini üretmeye esas tarımsal ham madde ithalatı 3,3 milyar dolardan 2,8 milyar dolara geriledi. Bunda en etkili faktörlerin başında paramızın döviz karşısında değer yitirmesi gelmektedir. İthal ürüne ödediğimiz dövizin TL karşılığı ciddî anlamda artmış ve ithal ürünler daha pahalıya gelmeye başlamıştır.  (...) Son 17 yılda ekmekten vazgeçtiği(miz) 3,4 milyon hektar tarım alanını tekrar ürünlerle donatmak şarttır. Önemli düzeyde ithalatçı olduğumuz bazı ürünlerde ise olumlu yönde atılmış ciddî bir adım görülmemektedir. Canlı hayvan ve kırmızı et ithalatının plansız ve kontrolsüz yapılması hayvancılık sektörünü ve fiyatları olumsuz etkilemektedir. Sığır eti ithalatındaki artış ise % 195 olmuştur. (...) 2007 yılından 2018 yılına kadar çiftçiye verilmesi gereken tarım desteği 226 milyar TL iken, verilen destek 103 milyar TL olmuştur.” (Basın Bülteni, 1 Ağustos 2019)

Tarım ve hayvancılık noktasında çok daha iyi durumda olabiliriz. Elbette insanların sanayi ve teknolojiye yönlendirilmesi iyidir, ama bu tarımı ve hayvancılığı öldürerek yapılmamalı. Belli bölgelerdeki insanlar tarım ve hayvancılıkla geçinmek durumunda. Bunlar bir miktar desteklense milyar liralarımız başka ülkelerin çiftçisine gitmeyebilir. 

Asıl mesele para yardımı yapmak da değil. Bu noktada çiftçileri ve hayvancılıkla uğraşanları dinlemekte fayda var. Belki onlara yapılacak bir lira yardımın geri dönüşü beş lira olabilir. Hem bunu yapmayıp hem de tembelliğimize “Ne edelim, ülkemizde petrol yok. Onun için sanayi yatırımı yapamıyoruz” demeyelim.

Açıklanan rakamlar tarımı iyice ihmal ettiğimizi göstermiyor mu? Neredeyse 4 milyon hektar tarım arazisinin ekilip biçilmediği ifade ediliyor ki bu durumu anlamak mümkün değil. Sanayi zengini ülkeler bile tarıma yatırıp yapıp ‘taşıma toprak’ ile tarım ürünleri yetiştirmek isterken bizim tarlalarımızı boş  bırakmamız akıl işi değil.

Bismillah deyip topraklarımızı ekebilirsek ortaya çıkan bereket ülkemizi zengin hale getirebilir...

Okunma Sayısı: 3303
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı