Dilimize yerleşmiş deyimlerden biri de “Tavşana kaç, tazıya tut(der)” şeklindedir. En sade ifadesiyle “tarafları çatışma için kışkırtma” anlamına gelir.
Filistin ve Gazze’de aylardan beri devam eden savaş ve zulüm karşısında bazı devletlerin tavrı da ancak bu şekilde tarif edilebilir. Bu ülkeler bir yandan “Savaş dursun, İsrail çok insan öldürdü. Hastaneleri bombalamak kabul edilemez” gibi cümleler kuruyorlar. Öte yandan da yine aynı ülkeler zalim İsrail’e silah satıp ticaretlerini sürdürüyorlar. Bu durum “Tavşana kaç, tazıya tut” demekten bin kat daha çelişkili bir ikiyüzlülük değil mi? “Büyük devletler”in yaptığı bu işin izahı olamayacağı gibi ‘mizahı’ da olamaz. Bu yapılanı “Yüzde yüz yanlış” demek dahi izah etmiş olmaz. Mümkün olsa “Yüzde ikibin yanlış iş” diye tarif ve tabir etmek gerekir.
Nitekim Filistin Dışişleri Bakanlığı, bazı ülkelerin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya Gazze Şeridi’nde sivilleri öldürmeyi durdurması ve aynı zamanda silah sağlama talebini “eşi görülmemiş bir ilkesel ve ahlaki çelişki” olarak nitelendirmiş. (AA, 30 Mart 2024)
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, ABD yönetiminin, kamuoyuna duyurmadan, Gazze’deki saldırılarına devam eden İsrail’e milyarlarca dolarlık yeni savaş uçağı ve binlerce yeni güdümsüz bomba sevkiyatına onay vermesi eleştirip şöyle denilmiş: “Netanyahu’nun sivilleri öldürmeyi bırakmasını ve korunmalarını talep etmek ile aynı zamanda İsrail hükümetine bariz bir şekilde silah sağlamaya devam eden bazı ülkelerin tavırlarında açık bir ironi ortaya çıkıyor. Bu, tavırlarından ciddiyet düzeyinin düşüklüğünü ortaya koyan ilkesel ve ahlaki bir çelişkidir.”
Hamas adına yaptığı yazılı açıklamada da aynı şekilde, ABD yönetiminin İsrail’e yeni silah sevkiyatı yapılmasına onay vermesinin “Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere karşı yürütülen imha savaşındaki ortaklığını” teyit ettiğine dikkat çekilmiş. Açıklamada şöyle denilmiş: “Başkan Biden yönetiminin önyargılı tutumunda ısrar etmesi, Siyonist ölüm makinesinin Gazze Şeridi’nde yol açtığı felakete, işgale sınırsız siyasi ve askeri desteği ile halkımızı yok etmeye ve topraklarından sürmeye yönelik faşist politikaları, ABD’nin bölgedeki insani durumla ilgili yalanını doğrulamaktadır.”
Esasında Filistin’in dostu olan ülkeler ve siyasetçiler bu meseleyi her zaman gündemde tutmalı ve “büyük devletler”in yaptığı bu “yüzde yüz yanlış”ı mutlak surette gündeme taşımalı. Bu mesele yeteri kadar gündemde tutulabilse “büyük devletler”in idarecileri değilse de oralarda yaşayan “insanlar ve insanlık” harekete geçer ve muhtemeldir ki bu “yüzde yüz yanlış”a son verilir.
Gazze’de insanlar ölürken “Tavşana kaç, tazıya tut” politikası sürdürmek İsrail’e destek anlamına gelir. “Büyük devletler”i idare edenler de bunu bilir, ancak çeşitli bahanelerle bu yanlışı sürdürme niyetindeler. Sadece bu çelişki bile insanlığın uyanmasına vesile olabilir. Dürüst idareciler bu noktada tahşidat yapmalı vesselam.