"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beslenmede helâl arayışları (1)

Feyzullah ERGÜN
12 Ocak 2020, Pazar
İnsanlık âlemi hayatın sağlıklı devam ettirilmesinde bir asra yaklaşan bir zamandan beri büyük zorluklar ve çözülemeyen problemlerle karşı karşıya bırakılmıştır.

Ayrıca bu çözümsüzlüğün paralelinde Müslümanların helâl, haram ve şüpheli gıdalar problemi de çok karışık bir hale getirilmiştir. Gıda maddelerindeki meydana gelen karmaşa çeşitli hastalıklar, günahlar ve duâların kabul edilmemesi sonucunu doğurmaktadır. Çünkü bir Müslümanın ağzına aldığı lokmanın helâl olmasındaki sorumluluğu farz derecesindedir. 

Bilmek zorundayız ki, vücudumuza girecek lokmayı ağzımıza almadan kaynağını ve özelliklerini bir iki saniye düşünüp, sorgulamamız bu zamanda bir cihad-ı manevî hükmüne geçmiştir. Haram ve şüphelilerden sakınarak, helâl ve temiz gıdayı arayıp bulmak bütün Müslümanlara farz-ı ayndır. Haram hale getirilmiş helâlleri bilmemek bir mazeret teşkil etmediğinden, büyük bir sorumluluğu yüklemektedir. 

Beslenmede haram ve şüphelilerden dikkatle kaçınılmadığında, ruh âlemine vereceği sıkıntılar, manevî hayatı da etkileyecektir. Böylece helâl, haram paradoksu dünya imtihanında Müslümanların sorumlu oldukları göz ardı edemeyecekleri problemlerin başında geldiği açıkça anlaşılmaktadır.

Helâl ve temiz beslenme emirleri Kur’ân-ı Kerîm’de “Ey insanlar! Yeryüzündeki bütün nimetlerimden helâl ve temiz olmak şartıyla yiyin. Fakat şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size apaçık bir düşmandır” (Bakara: 168) “Allah’ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah’tan korkun” (Maide: 88) şeklinde belirtilmiştir.

Bu âyetlerin manasını açıklayan ve Hz. Ömer’den (ra) rivayetlerinde Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki: “Herkim ki, uzviyeti haram lokma ile teşekkül etmiştir. Artık Cehennem, o vücuda yaraşan en iyi bir makardır.” (Sahih-i Buhari) 

Bir başka hadislerinde: “Allah yolunda sefer yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam, ellerini göklere uzatarak ‘Ya Rab, Ya Rab!’ diye yakarıyor. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böylesinin duâsı nasıl kabul olur?” (Müslim) buyurmuşlardır. Zamanımızda helâl alanının giderek daraltılmaya çalışılması ve haramlara yaygınlık kazandırılması sonucu, dünyanın ekolojik dengesi, nesillerin davranış ve karakterlerinde yıkıcı erozyonlar meydana gelirken, ahlâkta yaygınlaşacak dejenerasyonlar sonucu ahiret hayatının perişan olmasına yol açacaktır.

Beslenmek amacıyla alınan, gıda sektörünün ürünlerinin nasıl üretildiğini ve helâl, haram dairesindeki durumlarını öğrenmeye çalışmak ve bu sıkıntılı girdapta davranışlarımızı kontrol ederek çıkış yollarını aramak ve helâlin izini sürmek amacıyla hep birlikte uzun bir arayışa çıkmak mecburiyetindeyiz. Çünkü, biz inanıyoruz ki Müslümanların en büyük cihadı mutfaklarda verilmektedir.

SAĞLICAKLA KALIN.

Okunma Sayısı: 3605
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı