“İnsanların en çok belâ ve musîbete maruz kalanları peygamberlerdir. Sonra evliyalar, sonra da derecelerine göre diğer salih insanlar gelir. 

(Hadis-i Şerif, Lem’alar.)

Koronavirüs salgınına yakalandıktan sonra bu hastalıktan çıkardığım bazı dersler ve faydalar oldu. 

    Kısaca onlara temas etmek istiyorum:

- Sınırsız âcizliğimi anladım.

- Aile dayanışmasının önemini anladım. Bu olmazsa insanın hayatını devam ettirmesinin çok zor olduğunu anladım.

- Siyasî anlayış farkı sebebiyle bazıları ile yaklaşık 30 yıldır irtibatımın çok zayıfladığını ve sıla-i rahime gereken önemi vermediğimi anladım... Bu durumu görerek, bahsettiğim yıllardan evvel alışkanlık haline getirdiğim, ağabey ve kardeşlerime ayda bir telefon etme programına en kısa zamanda başlama kararı aldım. (Biz sağ olarak 11 kardeşiz.)

- İkinci derece akrabalardan başlayarak bir whatsapp grubu kurmaya karar verdim.

- Bitkisel ilâçların hem ucuz hem de çok faydalı olduğunu yaşayarak gördüm. İnşaallah düzenli şekilde devam edeceğim.

- Uzun süredir tedavisini olduğum kalp ritmi bozukluğu rahatsızlığımda uzun yıllardır en iyi neticeyi aldım. Bu neticede de bu virüs sebebi ile tanıdığım bitkisel ilâçların etkisinin olduğunu düşünüyorum.

- Yine bu salgın, Büyük Cevşen’in Tahmidiye bölümünün her gün yarısını okuma alışkanlığı kazandırdı.

- Su ve sirke nimetinin kıymetini daha iyi anladım.

- Dâvâ arkadaşlarıma, dostlarıma ilgilerinden dolayı muhabbetim arttı.

- Hastanelerde çalışan dostların kıymetini daha iyi anladım. 

- Bitkisel ve normal ilâçlarım için evime ve çalışma büroma büyük ve küçük iki ecza dolabı yaptırmaya karar verdim.

- Tat ve koku alma duygularımız çalışmazsa, bir çok nimetin bizim açımızdan değerinin çok azalacağını öğrendim.

- Birlikte hizmet ettiğimiz arkadaşların kıymetini daha iyi anladım. Yoksa yaptığımız hizmetler çok azalacaktı.

- Bir sürü lüzumsuz bilgilerin bulunduğu TV haberlerini ve diğer haber programlarını çok az veya hiç izlemeyerek her akşam en az 45 dakika hayırlı işler işler için zaman kazandım.

- Geçici de olsa etrafımızı saran günah kirleriyle hastalık vesilesi ile kirlenmedik. 

- Vücudumuzda oluşan bir kısım geçici değişikliklerden dolayı meydana gelen kitap vs. okumalarımızdaki azalma yüzde seksene varınca, sıhhatle ilmin de çok orantılı olduğunu gördüm. (Normalde birkaç dakikada bir sayfa okurken, hastalık döneminde 15-20 dakikada bir sayfayı zor okuyor devam edemiyordum.)

Ve daha aklımıza gelmeyen birçok faydalar ve hayırlara vesile oldu bu hastalık. Cenab-ı Hak hakkıyla şükür ve sabredenlerden eylesin, musîbetleri de bizleri hayra sevk eden bir çeşit vasıta ve vesile suretine çevirsin inşaallah. Cenab-ı Hak en başta şahsıma ve okuyucularımıza, canı gönülden, ya Rabbi “nurunda hoş, narında hoş” demeyi nasip etsin. Amin... 

Bu haftaki mektubumuza geçiyoruz.

MEKTUP

Aylar önce sizden Külliyat, Kur’ân-ı Kerîm, Cevşen istemiştim. Siz de çok kısa sürede gönderdiniz. Emeği geçen herkese teşekkür etmek istedim.

Bu eserler cezaevindeki esaretimi hissettirmiyor. Gönderdiğiniz eserlerin burada bizim için ne kadar ehemmiyetli olduğunu bilmenizi isterim. Tekrardan teşekkür ederim. Cezaevinden küçük bir hatıra olarak kendi yaptığımız kahveli defteri ve kitap ayracını kabul ederseniz sevinirim.

Not: İnternette ESKİMEYEN HATIRA VİDEO KASETLERİ VE SES KASETLERİ isimli eserler bulunmaktadır. Bu eserleri seksen ve doksan yılları arasında YENİ ASYA yayınladı. Zamanın değişmesi ile bazı şeyler değişiyor. Biraz uzun olması dışında defalarca seyrettim. Büyüklere -Küçüklere -Çoçuklara ihtiyacı olan imanî İslâmî bilgeleri en iyi kaynaklar. (Bazı tarihi bilgileri, 1980-1990 tarihleri arasındaki dünyanın siyasal tarihine bakılmalıdır)