“Bu hayat bir seyru sefer

Her bir an ömürden gider

Dostlarla geçen bir ömür,

İnan cihana değer.”

Hafta sonu başlayan Hatay’a seyahatimiz kalbimize, ruhumuza yeni ufuklar açtı. Sıla-i rahim yaparak hasret giderirken, Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna yaptığımız bu yolculuk bize huzur dolu anlar yaşattı. Adeta bahar havası ile karşılaştık. 

Medeniyetler şehri olan Hatay, gerek coğrafi konumu, tarihî misyonu ve tabiat güzellikleriyle Yurdumuzun müstesna bir köşesi. Habib-i Neccar ve Allah’ın elçilerine yaptığımız ziyaret duygusal anlar yaşattı. Hatay sofrası ile zengin insanlarıyla Nurcularıyla engin bir yer. Kızım ve damadımı ziyaret için geldiğimiz Hatay’da, tarihî ve turistik yerlerini gezme imkânımız oldu. Tefekkürle temaşa ederek, zihin haritalarımızda derin manalar bıraktı. Hatay, birçok ilimiz gibi kahvaltıları, kebapları ve tatlıları ile kendine has lezzetlere sahip. Tattığımız bu lezzetler, biz de şükre sebep oldu. Cumartesi günü dostlarla Nur sofrasında bir araya geldik. Yatsı namazını Habib-i Neccar Camii’nde iştirak ettikten sonra dershaneye gittik. Oradaki ağabey ve kardeşlerimizle kucaklaştıktan sonra Nurlar sofrasında kalp, ruh ve lâtifelerimize feyizler sunan Üstadımızı dinledik, istifade ettik. Şevke medar uhuvvet atmosferi ile marifet dersi adeta fani o anları sonsuzluğa mayaladı. Birlikte verimli, harika dakikalar geçirdik. 

Hatay kahramanlarına Mustafa, Necdet,  Mehmet ve Hasan Hocamın şahsında hepsine selâm ve duâlarla hayırlı hizmetler, istikamet ve sadâkat diliyorum. Dersten sonra muhabbet ve sohbetimiz devam etti. İşlerimizi hallettikten sonra Pazar günü Hasbahçe’de kahvaltı ile, Hıdırbey’de Musa ağacını ziyaret ettik. Kur’ân’da geçen Hz. Hızır ile Hz. Musa’nın buluştuğu mekân bizi başka âlemlere götürdü. Tarihî ve kültürel dokusuyla Hatay, Museviler ve Hıristiyanlar için de önemli bir konuma sahip. Dünyanın en uzun ikinci sahili olan Samandağ’a akşamdan sonra uğradık. Dalgaların sesine kulak verdik. Pazartesi akşamı damadımın evindeki ev dersinde Nur kardeşlerimizle tekrar bir araya geldik. Nurun deryasındaki incileri mütalâa ettik. Sağolsun Hatay’lı dostlar ders baklavası olarak künefe ikram ettiler. Kalbimizi, ruhumuzu tatlandırdılar. Ahirzaman hadiselerini çeşitli boyutlarıyla konuştuğumuz derste, Beşinci Şuâ’yı okuduk. Ahir zaman aktörlerin mahiyetini anladık. Nur musluğu müsbet hareket esasları ile beraber Üstad’ın son dersini paylaştık. Müstesna doyumsuz anlar yaşadığımız Hatay’dan İstanbul’a döndük, ama gönlümüz ruhumuz orada kaldı. Güneşin insan ruhunu okşayan sıcacık havası ve güzel coğrafyası ile güzel insanları ile biz de Hataylı olduk. Bütün dostlarımıza, akrabalarımıza gönülden sevgiler.