"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Doğruya doğru, yanlışa yanlış

Hüseyin GÜLTEKİN
25 Temmuz 2022, Pazartesi
“Bediüzzaman’ın görüşlerini son derece önemli buluyorum. Getirdiği öneriler müthiş bir düşünce ortamının yerleşmesine vesile olacak, demokrasi ve sivil anlayışını sağlayacak, kardeşliğin ve barışın olduğu bir anlayışın yeşermesine vesile olacaktı. Çok eza ve cefa gördü. Gelinen noktada ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı.”

“Bugün ben dahil Said Nursi gibi değerleri öğrenemediysek bu sadece bizim kusurumuz değildir. Hafızasızlaştırma politikalarının başarısıdır. Gerçek açılım, demokratik çözüm için Risale-i Nur’un referans gösterilmesidir.”

“Said Nursi’nin bende çağrıştırdığı en belirgin husus, dinden devlete kadar hayatın her alanında egemen ve muktedirlerin statükosuna bir gün bile baş eğmeyen ve onu veri kabul etmeyen bir dava adamı olmasıdır.”

“Kürtler dünyanın en dindar halkıdır. Büyük alimler yetiştirmiş bir halktır. Said Nursi Hazretleri Kürtlerin gururudur.” 

“Bediüzzaman’ın külliyatını okudum diyemem ama ilgiliyim, bir sürü şeyini okudum. Çok net bir duruşu var. Etkileyici bir yaşam tarzı var. Yazdıklarından çok yaşamı, mücadeleci kişiliği mirastır.”

Üstad Bediüzzaman ile ilgili bazı HDP’li milletvekillerinin geçmişte dile getirdikleri, nazarlara verdiğimiz sözlerinden ve beyanlarından dolayı malum çevrelerin saldıracaklarını biliyorum.

Zaman zaman “Bakın gördünüz mü Yeni Asya kimlerin yanında yer alıyor?” gibi taarruza geçeceklerini de biliyorum. Ama olsun... Biz her zaman ve her meselede olduğu gibi hakperestliğimizin bir gereği olarak hakkı ve hakikati kim söylerse söylesin ifade etmeyi prensip edinen kişiler olarak doğruları hatırlatmaya devam edeceğiz.

“Hüsn-ü zan, adem-i itimat..” düsturu çerçevesinde; dile getirilen sözlere ve beyanlara dikkat eder, onları temkin ile karşılar, mihenge vurur, ölçülerimize ve prensiplerimize uygun ise alır; değilse kimden gelirse gelsin ona karşı çıkar, onu iade ederiz.

Bazılarının yaptığı gibi; bizden olan, bizim gibi düşünen sevdiklerimizin ağızlarından çıkanları ölçüye vurmadan, doğru-yanlış ayırımı yapamadan kabullenmek; âdetimiz olmadı ve olamaz. Toptancı anlayışla ve bakışlarla insanları değerlendirmek gibi bir alışkanlığımız olmadı.

Fena ve fani insanlardan da bazen doğru sözler ve beyanlar olabileceği gibi; çoğu zaman doğru yerde duran şahsiyetlerin de bazen bilerek veya bilmeyerek; tasvip etmemiz mümkün olmayan ifadeleri olabilir.

Kısaca doğru olanı, hakkı ve hakikati kim söylerse söylesin ona taraftar olmayı; yanlışları da kim söylerse söylesin karşı çıkıp reddetmeyi, kim ne derse desin prensip edinmiş olarak yolumuza ediyoruz.

Okunma Sayısı: 1805
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    25.7.2022 15:29:14

    Allah razı olsun Hüseyin abi. Alıntı yaptığınız sözlere ben de katılıyorum. Onları kimin söylediğinin bir önemi yok, önemli olan doğru olması.

  • Enes

    25.7.2022 14:17:27

    "Doğru olanı, hakkı ve hakikati kim söylerse söylesin ona taraftar olmayı; yanlışları da kim söylerse söylesin karşı çıkıp reddetmeyi, kim ne derse desin prensip edinmiş olarak yolumuza ediyoruz." Hakikatin özü burada. Teşekkürler.

  • ibrahim bayhan

    25.7.2022 10:48:11

    selamün aleyküm hüseyin abi, bu ifadeleri söyleyen sanırım siz değilsiniz. fakat kimin ifadeleri olduğu da belirtilmemiş.

  • Osman Yıldırım

    25.7.2022 10:18:31

    Ölçü kural ve kaideler olmayıp ölçü Reisin söyledikleri olunca böylesi bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Reisinde tek değeri iktidarda kalmak olunca doğruya doğru yanlışa yanlış deme maalesef mümkün olamamaktadır. Reis kurtlar de kardeşimizdir onlarla barış içinde olmalıyız dediğinde toplumun geniş bir kesimi bunu dillendirmekte bu anlayış siyaseten bir getirisi olmayıncada hep bir ağızdan ülkenin bir bölümü toptan terörist olarak addedilmektedir ki buda zulmün katmerlididir.Müsluman olarak ölçüsüz Reislerin söylemleri değil yaratanın koyduğu ölçüler olmalıdır.Ama ne yazık ki bugün geniş bir kesim Reislerine tabii olup O ne söylüyorsa onu doğru kabul etmektedir,onun karşı çıktığı her şey de yanlıştır kerihtir. Bu anlayıştır ki toplumu barış ve esenlikler uzaklaştırıp kaos ortamı oluşturmuştur.Bunun yegane çaresi yeniden ilahi prensiplere sarılıp siyasi mülahazaları bir kenara itmektir.

  • S.topuz

    25.7.2022 07:31:17

    " İşte en iyi haslet ki, dinimizin muktezasıdır. Biz ruhumuzla, canımızla, vicdanımızla, fikrimizle ve bütün kuvvetimizle demeliyiz ki: "Biz ölsek, milletimiz olan İslâmiyet haydır, ilelebed bâkidir. Milletim sağ olsun. Sevab-ı uhrevî bana kâfidir. Milletin hayatındaki hayat-ı maneviyem beni yaşattırır, âlem-i ulvîde beni mütelezziz eder. وَالْمَوْتُ يَوْمُ نَوْرُوزِنَا " deyip, Nur'un ve hamiyetin nurlu rehberlerini kendimize rehber etmeliyiz." Said Nursi Tarihçe-i Hayat - 87

  • S.topuz

    25.7.2022 07:29:04

    "Evet hakikî Türklere pek hakikî dostane ve uhuvvetkârane münasebetdar olduğum halde, böyle sizin gibi firenk-meşreblerin Türkçülüğü ile hiçbir cihette münasebetim yoktur. Nasıl bana teklif ediyorsunuz? Hangi kanun ile? Eğer milyonlarla efradı bulunan ve binler seneden beri milliyetini ve lisanını unutmayan ve Türklerin hakikî bir vatandaşı ve eskiden beri cihad arkadaşı olan Kürdlerin milliyetini kaldırıp, onların dilini onlara unutturduktan sonra; belki bizim gibi ayrı unsurdan sayılanlara teklifiniz, bir nevi usûl-ü vahşiyane olur. Yoksa sırf keyfîdir. Eşhasın keyfine tebaiyet edilmez ve etmeyiz!" Mektubat - 430

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı