Prof. Dr. Şerif Mardin AKP iktidarı için “Kemalizmin başarısı,” Prof. Dr. Kemal Karpat da Erdoğan için “Kemalizmin ömrünü uzattı” demişti. Alanlarında otorite olan bu iki merhum ilim adamının tesbitleri, bizim başından beri yaptığımız yorumları doğruluyor.
Mardin’in tesbiti iki açıdan önemli.
Biri: Kemalizm, ahirete inanmayan ve herşeyi bu dünya hayatından ibaret gören bir dünya görüşünün ideolojisi. Dindarları da dünyevîleşme tuzağına düşürüyor. Bunun için en çok kullandığı araçlar ticaret ve siyaset. Ve AKP iktidarıyla bu kullanım pik yaptı.
İkincisi: AKP’nin siyaset anlayışı da Kemalist modeli örnek alıyor. 30’ların şeflik rejimini hortlatıp 2020’ler Türkiye’sine dayatması, bunun en aşikâr ve çarpıcı örneği ve ispatı.
AKP’nin bir özelliği de, Atatürkçülüğe ve altı oka hararetle sahip çıkarken, CHP’yi Atatürkçülükten uzaklaşmakla suçlayıp, onun yerine kendisinin talip olduğu yönünde ısrarlı mesajlar vermekten vazgeçmemesi.
Bunu gösteren çok sayıda örnek, gerek Erdoğan’ın, gerekse diğer parti önde gelenlerinin beyanlarıyla ortada ve bunların epeycesi Müflis Proje Kemalizm kitabımızda mevcut.
En başta Erdoğan’ın M. Kemal’e benzetilmekten gurur duyduğunu söylemesi, bizzat kendisinin “Beni Atatürk’e benzetin” beyanı, “Modernleşmede en büyük liderimiz” dediği M. Kemal için “Onu aşmanın değil, örnek almanın gayreti içindeyiz” ifadesi bunlardan.
Hedeflerinin, milletin onayı ile gerçekleştirildiğini iddia ettiği inkılâpları toplumun ortak paydası yapmak olduğunu söylemesi de.
Uygulamadan ilginç bir örnek, millî günlerde ve 10 Kasım’larda AKP teşkilâtlarınca organize edilen turlarla başörtülülerin Anıtkabir’e taşınması ve toplu pozlar verilmesi.
Bir diğer örnek, ders kitaplarındaki Atatürkçülük propagandasının AKP döneminde daha da yoğunlaştırılarak sürdürülmesi.
Bu şekilde AKP, muhafazakâr tabanı Atatürkçü olmaya yönlendirip kanalize ediyor ve resmî ideolojinin ömrünü böyle uzatıyor.
Diğer taraftan kendilerini Atatürkçülüğün gerçek sahipleri olarak gören kesimleri tahrik ederek, tersinden de aynı hedefe hizmet ediyor. Ve her ikisi de resmî ideolojiye yarıyor.
Atatürkçülük, tarihi boyunca bu derece kullanışlı bir araç bulamamıştı desek yeridir.