“Nasıl 1990’da tertiplenen ilk mevlid, TCK 163 ayıbından kurtulmamıza vesile olduysa...

“1999 mevlidi, 28 Şubatçılarca 163 yerine ikame edilen 216 utancının ve DGM sorununun aşılmasına önemli katkılar sağladıysa...

“2014 mevlidi de bandrol engeliyle devlet tekelinin kalkmasına ve cemaatlere yönelik yeni tertiplerin bozulmasına yol açar inşaallah.” (Yeni Asya, 23 Ekim 2014; ayrıca Risale-i Nur’un Medyadaki Dili kitabımız, s. 356)

Gerçekten, 1990’daki ilk mevlidimizden sonra koparılan fırtınada Kutlular Ağabeyin de dahil olduğu on Yeni Asya mensubu 15 gün gözaltında tutulduktan sonra haklarında TCK’nın 163. maddesinden dava açılmıştı. 

Ama o günlerde konu Meclise geldi ve on yıllardır dindarlar baskı aracı olarak kullanılan 163, 141-142 ile beraber tarihe karıştı.

Ve dava, duruşması bile yapılmadan düştü.

1999’daki mevlid de 90’dakine benzer ilkel tepkilerle hedefe konuldu. Orada 17 Ağustos depremine “İlahî ikaz” dediği için DGM’de yargılanan Kutlular Ağabey hapse mahkûm edilip 276 gün hapis yattı. Bu defaki dayanak yine TCK’nın, 28 Şubatçılar tarafından 163’ün yerine ikame edilen  216. maddesiydi.

Buna karşı da çetin bir mücadele verdik ve sonuçta no’su 312 olarak değiştirilen 216 da baskı aracı olarak kullanılmaktan çıkarıldı.

Sonraki aşamalarda DGM’ler de kaldırıldı.

Risale-i Nur’a bandrol engeli ve devlet tekelinin devam ettiği günlerde 2014 mevlidi vesilesiyle yapılan dualar da yerini buldu ve önce devlet tekeli AYM’den, sonra Diyanet tekeli Danıştay’dan döndü ve külliyatı, aslına uygun olmak şartıyla isteyen herkesin basabileceği bir dönem açıldı, devam ediyor.

Sonraki yıllarda Kocatepe mevlidi okunamadı. Gerekçe 2015’te terör, 2016’da 15 Temmuz, 2017’de OHAL, 2018’de “uygun görülmemesi,” bu yıl “Kocatepe’nin merkezî cami olması...”

Yapılması demokrasimizin önündeki güncel engellerin kalkmasına vesile olan Kocatepe mevlidlerinin yap(tır)ılmaması da daha genel anlamda benzer sonuçlar getirecek ve mevlidin özgür olduğu günlerin gelişini hızlandıracak diye ümit ve temennî ediyoruz.