Cumhurbaşkanı şeflik dönemi uygulamalarını referans göstererek gündeme getirdikleri “yeni” yönetim sistemi için “En önemli demokrasi” hamlemiz diyor. Ama kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırıp herşeyi tek adama bağlayan sistem kendi içinde de tıkandı.
İktidar medyasında sisteme yöneltilen en son eleştirilerden biri: “Bakanlar ve ekipleri inisiyatif almayınca iş hep ‘başkan’a kalıyor.”
Son dönemde AKP ile yolunu ayıran isimlerin çoğunun itirazı tek adam sistemine.
“Destek vererek yanlış yapmışız” diyorlar.
Buna mukabil hayatının en mutlu günlerini yaşadığını söyleyen Perinçek, 2014’ten beri ülkeyi Erdoğan’ın değil, kendilerinin de dahil olduğu güçlerin yönettiğini ileri sürüyor.
Ve bu iddia karşısında Saray hâlâ sessiz.
Tek adam rejiminin ülkeyi içte ve dışta karşı karşıya bırakmaya devam ettiği sıkıntılar ortada iken, bu gidişatın demokrasi içinde nasıl frenleneceği, Türkiye’nin en âcil, önemli ve hayatî meselelerinden biri haline geldi.
Bu anlamda bir demokratik fren işlevi gören 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinin açtığı yolda, hukuk ve demokrasi adına safların daha da sıklaştırılması gereken bir süreçteyiz.
Bizzat AKP Genel Başkanının talebiyle partisinden ayrılmaya, hattâ vekilliği de bırakmaya zorlanan Yeneroğlu’nun dediği gibi:
Türkiye’nin daha fazla otoriterleşmemesi için güçlü ve demokratik bir blokun mutlaka ve mutlaka siyaset arenasına çıkması lâzım.
Bizim ne zamandır yaptığımız çağrı da bu:
Ülkemizin bir hukuk ve demokrasi ittifakına şiddetle ihtiyacı var. Hukuk, adalet, hürriyet ve demokrasi gibi değerlere içtenlikle inanan herkesin bu eksende âcilen bir araya gelip sıkı bir güç birliği yapması gerekiyor.
Bu amaca yönelik olarak başlatılan sivil inisiyatif ve organizasyonların geliştirilmesi, bir araya gelişlerin sıklaştırılması, toplumda bir demokrasi dayanışmasının kurulması şart.
İşin siyaset ayağında, geçen yılki 24 Haziran seçimiyle imza attığı ilk başarıyı bu sene 31 Mart ve 23 Haziran seçimleriyle devam ettiren Millet İttifakının daha da kuvvetlendirilerek sürdürülmesi son derece önemli.
Türkiye’yi evrensel hukuk ve demokrasi prensiplerinden fersah fersah uzaklaştırıp her alanda keyfîlik ve hukuksuzluğu geçerli kılan tek adam rejimini aşabilmek için...