"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ya aydınlatır, ya karartırsın

M. Latif SALİHOĞLU
12 Şubat 2024, Pazartesi
Ana hatları itibariyle, insanların sevk ve idare edilmesinde herkesin ve hepimizin önünde iki tercihli yol var.

BİRİNCİSİ: Soruların cevap bulduğu, meselelerin izah edildiği, zihinlerin rahatladığı, kalbin ferâhladığı, şevk ve ümit hissinin canlılık kazandığı, gayret ve çalışma azminin teşvik edildiği, velhâsıl insanların mutlu kılınmaya çalışıldığı aydınlık yol.

İKİNCİSİ: Birincinin tam aksine olarak, soruların cevapsız kaldığı, dahası soru işaretlerinin daha da ziyadeleştiği, müşkil meselelerin izah edilemediği, zihinlerin fesada verildiği, kalbin kararıp daraldığı, ümitsizlik ve karamsarlık havasının pompalandığı, gayret ve çalışma azminin kösteklendiği, velhâsıl insanların mutsuz ve huzursuz edilmeye çalışıldığı karanlık yol.

*

Uzak-yakın gittiğin hemen her yerde, şu iki cenâhın varlığına şahit oluyorsun. Kimi seni bu yana çekmeye gayret ederken, kimi de seni öbür tarafa doğru itmeye çalışır.

Aydınlık tarafa çekmeye çalışanı dinlerken ferâhlarsın, zifiri yöne seni itmeye çalışanların yanında ise için kararmaya başlar. 

Nur gösterenler, genellikle nasıl bir iş yaptıklarının şuurunda olurlar. İç karartanların durumu ise farklılık arz ediyor: Kimi bilerek yapıyor, kimi de bilmeyerek ve hatta farkında bile olmayarak mütemadiyen karamsarlık havasını basıyor. Belki de kendi iç dünyası kararmış olduğu için, o da çaresiz onu yansıtmaya çalışıyor.

*

Birbirine zıt yönde uzayıp giden bu yollara sevk edilenlerin başında, şüphesiz çocuklar ve gençler geliyor. Yani, kimilerinin "Z kuşağı" dediği yeni nesil.

Bu yaşa grubuna yönelik tablo da ortada apaçık şekilde görünüyor: Bir tarafta helâl dairede, iman ve hidayet dairesinde hayatını sürdürmek için olağanüstü bir gayret, ferâgat ve fedakârlıkla çalışıp didinen genç bir nesil var. Diğer yanda da, her türlü harama bulaşabilen, her çeşit kebâirle hayatını zehir ederek, ufunetli bataklıklar ve karanlıklar içinde düşe kalka giden yine aynı kuşaktan farklı bir nesil var.

Bozulanların içinde, şüphesiz kalbi ölmemiş, aklı sönmemiş olanlar vardır. Ancak, mizaç o derece bozulmuş, irade o derece zayıflamış ki, bir kısmı kendini hemen hiçbir tehlikeden koruyamaz hale gelmiş.

Kendi gençliğimiz, dünyaya da bir örnek, bir emsâl, bir numunedir.

Zira, Üstad Bediüzzaman'ın tâbiriyle "Dünya büyük bir mânevî buhran geçiriyor."

İşte, şimdi tam da o buhranlı devrin içinde bulunuyoruz. Evlâdımız, nesillerimiz, alevleri göklere yükselen ateşlerini içinde cayır cayır yanıyor. Hem, bu nasıl bir yangındır ki, nesillerin dünyalarını da, âhiretlerini de yakıyor?

İşte, bu yangını bilmek, saçtığı dehşetin farkında olmak ve mutlak sûrette koşup söndürmeye çalışmak gerek.

Aksi halde, o yangının bizim bacamızı da, hanemizi de sarıp sarmalaması kaçınılmaz olacaktır.

*

Şükürler olsun ki, bugün hem o yangını söndürecek fahrî, gönüllü ve yetişmiş itfaiye erleri de var. Üstelik, canla başla çalışıyorlar. Evlâdımızı, yeni neslimizi alevlerin içinden kurtarmaya gayret ediyorlar.

Ve fakat, yangın o derece dehşetlidir ki, zaman zaman en korumalı gibi görünen hanelere ve o hanedeki mâsumlara da sıçrayabiliyor.

Bu sebeple, gafil davranmaya hiç gelmez. Daima uyanık ve teyakkuzda olmalı.

Yine şükürler olsun ki, bugün için ellere verilebilecek, akıllara, kalplere sunulacak bir nur var önümüzde. Bu ise, hiç şüphe yük ki doğrudan doğruya Kur'ân'ın nuruna dayanan Risâle–i Nur'dur.

Evet, Kur'ân'ın feyzinden akıp gelen bu nurdur ki, milyonların imanını kurtarmaya vesile olmuştur. Elhamdülillah.

Okunma Sayısı: 1334
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdurrahman

    12.2.2024 15:10:16

    Doğru tesbitler. Ancak birbirimizin önüne engeller çıkarmazsak yangın daha çabuk söndürülür

  • Abdullah Tunç

    12.2.2024 13:15:00

    Buda çok önemli bir yazı Yine sosyal bir yaraya neş ter vurulmuş.Şu içinde bu lunduğumuz zaman dili minde; büyük maddi ve manevi bunalımlar, sıkıntı lar yaşanıyor.Bu noktada aydınlatıcı,teselli verici ya zılara, yazarlara çok ihti yaç var.Toplum dertli.Top lum muzdarip, şaşkın, Karanlıkta yol alan ve ara yan bir yolcunun durumu gibi bir hal arzediyor.Bun ların ilacı Risale-i Nur'dur. Bu nurları şiddetli ihtiyaç içinde bulunalara halisa ne aktarmak, yetiştirmek nur talebelerinin öncelikli görevidir.Çünkü yangın var.Ve her tarafı sarmış durumda.Bilhassa gençlik Dünyasında müthiş tahri batı var. Buna lakayt kal manın hiç bir mazereti yok.Kim ne kadar bu manevi yangını söndürebi liyorsa kâr, kazançtır.Muh habbet fedailerini en yo ğun mesa-i yapacakları alan bu yangını söbdüre bilmektir.Rabbim kolaylık versin.Yazarımızı tebrik ediyor, bu tip yazılarının devamını diliyorum. Yal nız derdin tespitinden sonra ağırlık tedeaviye verilmelidir diye düşünyo rum.

  • Ayfer

    12.2.2024 10:02:22

    Tebrikler. ÇOK DOĞRU TESPİTLER. İstigramda paylaşma butonu beğen butonu da eklemeliler yazılara bence.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı