"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ekran masum değildir - Görüntünün ötesinde kalanlar (1)

M. Sait ÇATALKAYA
21 Aralık 2025, Pazar
Ekran, modern insanın en çok temas ettiği fakat en az tefekkür ettiği alanlardan biridir.

Günlük hayatın yorgunluğu, zihnin dağınıklığı ve iç sıkıntısı çoğu zaman ekranın karşısında giderilmeye çalışılır. Oysa ekran, yalnızca oyalanılan bir araç değil insanın düşünce dünyasını ve manevî hassasiyetlerini yavaş, ama istikrarlı biçimde şekillendiren güçlü bir etken konumundadır. Sinema ve televizyon, çoğu zaman masum bir eğlence alanı gibi sunulur. Ancak her anlatılan şey, bir tercihin ürünüdür. Hangi hayat tarzının cazip gösterildiği, hangi değerlerin alaya alındığı, hangilerinin sessizce görmezden gelindiği tesadüf değildir. Ekran, izleyiciye açıkça ne düşüneceğini söylemiyor fakat neyin normal, neyin gereksiz, neyin artık eskidiği konusunda güçlü telkinlerde bulunuyor.

Görüntünün kelimeden daha etkili olduğu bir çağdayız. Çünkü görüntü tartışmaz, delil sunmaz, itiraz beklemez. Sadece gösterir, gösterdiklerini de tekrar eder. Bu tekrar, zamanla zihinde bir alışkanlığa dönüşür. İnsanlar, sürekli maruz kaldığı şeye karşı mesafe koymakta zorlanıyor ve sorgulamak yerine kabullenmeye başlıyor. Ekranın öğretme biçimi sessiz olmasına rağmen derin izler bırakmaktadır.

Bu etki, tekil sahnelerden ziyade uzun vadeli bir atmosferle kuruluyor. Farklı yapımlar, farklı karakterler ve farklı hikâyeler çoğu zaman aynı dünya görüşünün etrafında dönüp durur. Hayat, büyük ölçüde bu dünyaya indirgenir. İnsanlar, hesap veren bir varlık olmaktan çok, anı yaşayan ve tatmin arayan bir birey olarak resmedilir. Maneviyat, gündelik hayatın merkezinden kasıtla çekiliyor. Maneviyat yerine hız, haz ve konfor yerleşiyor. 

İnanç, maneviyat, bu anlatılarda çoğu zaman ya görünmez kılınıyor ya da tali bir unsur hâline getiriliyor. Dua, tevekkül, sabır, kanaat gibi kavramlar hayatın kurucu unsurları olarak değil, nostaljik ya da bireysel tercihler gibi sunuluyor. Ruh, insanın aslî yönü olmaktan çıkmış ve psikolojik bir ayrıntıya indirgenmiş. Böylece insanın manevî tarafı zayıflatılırken, dünyevî tarafı sürekli besleniyor.

Bu durum, yalnızca bireyin iç dünyasında kalmamaktadır. Aynı ekranlara bakan milyonlar, zamanla benzer tepkiler vermektedir. Aynı şeylere güler, aynı şeylere kayıtsız kalır, aynı manevî hassasiyetleri aşırı ya da çağ dışı bulur. Ekran, ortak bir hissiyat üretiyor. Bu hissiyatın merkezinde yer almayan değerler, yavaş yavaş hayatın kenarına itiliyor.

Maneviyatın geri çekildiği yerde bir boşluk oluşmaz, çünkü insan boşlukla yaşayamaz. İnancın sustuğu yerde konfor konuşur, ahlâkın zayıfladığı yerde haz öne çıkar. İnsan, çoğu zaman bu değişimi ilerleme sanır. Oysa bazı ilerlemeler, ruhun geride bırakıldığı bir savrulmadan ibarettir. Hız vardır, ama kontrol yoktur, hareket vardır, ama istikamet kaybolmuştur.

Mesele, sinemayı ya da televizyonu bütünüyle reddetmek değildir. Asıl mesele, ekrana teslim olmamaktır. İzlerken düşünmek, gösterileni tartmak, manevî ölçülerle yeniden değerlendirmek… Aksi hâlde ekran, vakit dolduran bir araç olmaktan çıkar ve insanın ruh dünyasını sessizce yöneten bir otoriteye dönüşür. Çünkü ekranın ne söylediğini anlamadan, onun insanın manevî dünyasını nasıl dönüştürdüğünü fark etmeden, bugünün ahlak ve inanç krizini doğru okumak mümkün değildir.

Devamında, bu ekran dilinin hayatı nasıl üç günlük dünya anlayışına hapsettiğini ve maneviyatı nasıl gündem dışına ittiğini izah etmeye çalışacağız.

Okunma Sayısı: 148
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı