"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Açlıktaki lezzet

Mehmet Asıf Işık
06 Nisan 2022, Çarşamba
Bir mübārek Ramazan-ı Şerif ayına daha erdik ve ilk günlerindeyiz.

Gün be gün uzayan ve mevsim itibariyle de sıcaklığı hafiften hissedeceğimiz şu bahar günlerinde, oruçla bünyeler yavaş yavaş açlığa alışıyor; öncesinden itibaren hazırlıklı olanlar alıştı, hālen eksiği olanlar da alışacak...

Mideler, mutād hale gelmiş üç öğün yemek alışkanlığına bir süre ara verip bakıma alındı. Mideler de gövdeler de hafifleyip rahatlayacak. Bunların hepsi çok güzel. Ancak bir de uzun uzun aç kalıyoruz ya...

Esāsen açlığın lezzetini doya doya hissetmek lâzım; Semāvi dinlerdeki oruç ibadetinin hikmeti bedenden başka rûhu ve nefsi terbiye etme gāyesidir. Belki de uzakdoğu mistik inançlarında az yemek suretiyle nirvana’ya (erdeme/kemale) ulaşmak fikri vahiy kaynaklı bu ibadet vesilesiyle olsa gerek. Çünkü insanın maddesi hafifleştikçe rûhu kemâle eriyor. Ya da tam tersi.

Şāir demiş ya, “Tatlısı, tuzlusuyla murāda erer damak / Halbuki asıl murād açlığa yol aramak.” (Necip Fāzıl)

Aslında pek çok hikmeti var açlığın; Bütün nefis terbiye usüllerinde, zühd ile (ölmeyecek kadar az yemek) nefsānî arzular dizginlenmeye çalışılır. Mide aç bırakılarak, ilgi ve istek duyulan şeylerden uzak kalınarak kişinin irādesi güçlenmeye başlar. Normal şartlarda taşı sıksa suyunu çıkaracak kadar kendini güçlü hisseden kişi açlıkla acizliğini ve zavallılığını, en etkili olarak oruç ibadetiyle derinden hisseder ve tadar.

Aç ve açıktakilerin hālini bir nebze anlayıp merhamete gelir. Yardımseverlik duyguları ve şefkati kabarır; İNSAN OLMANIN en değerli erdemlerinden olan diğergâmlık ile zayıf, āciz ve muhtāçların imdādına yetişme, ellerinden tutma, kimsesizlere kimse olma mertebesine yükselir. Allah’ın rahmetinin ve cömertliğinin muhtaç insanlara ulaşmasına “kendi ellerimizle” vāsıta oluruz.

En mühim olanı ise, şimdiye kadar nasıl bir rahmetle, merhametle, nimetlendirildiğimizi; her ihtiyacımızın şefkatle karşılandığını iyice idrak ederek nimetin hakiki sahibi olan Yüce Allah’a hamd ve şükrümüzü takdim etmek...

Hikmetleri saymakla bitecek gibi değil...

Açlığa ve aç kalmaya, şu arsız nefisleri açlıkla yola getirmeye devam… Göreceğiz ki Allah’a kulluk şuuruyla ācizliğimizi ve her dāim O’na ne kadar da muhtāc olduğumuzu; bu hakikati idrak ettikçe, bu anlayışın bizi Rabbimize adım adım yaklaştırdığını hissettikçe oruçla gelen bu rûhānî lezzetli açlık hālin “tadından yenmiyor” kıvamına doyulmayacak.

Açlığımız ve oruçlarımız sağlık olsun, sıhhat olsun, āfiyet olsun!..

***

Ecdadın hārika tābirlerinden biri de ibadetlerin edā edilmesi için “IDRĀK ETMEK” ifadesidir ki nefis bir tabirdir.

İbādeti takliden, bilinçsiz ve bilgisizce yapmak yerine mānāsını, hakikatini ve emr edilmesinin sebebini, gāyesini ve hikmetini aklen, hissen ve kalben kavrayıp hakkıyla, incelikle ve derinden yaşamak...

Mübārek RAMAZAN KUR’AN AYI’dır; Bu yılki RAMAZAN ayının her ānında, her safhasında, her gece ve gündüzünde KUR’ĀN’ın mānālarını, hayatımıza hiç silinmemek üzere nakşedip işleyerek, Kur’ān ahlâkıyla süslenip RAMAZAN’ı hakkıyla ve lâyıkıyla IDRĀK etmek duā ve temennisiyle...

Okunma Sayısı: 1440
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı