Adalete güvenin son yıllarda dip yaptığı söyleniyordu. Asal Araştırma Şirketi’nin yaptığı bir anketteki sonuç bunu gözler önüne serdi. TÜİK rakamları başta olmak üzere devlet kurumlarına güven de durum aynı…
26 ilde gerçekleştirilen anketin sonuçlarına adalet sistemine duyulan güven ciddi bir şekilde sarsılmış durumda. Katılımcıların yüzde 67,7’si adalet sistemine güvenmediğini söylüyor. “Evet güveniyorum” diyenlerin oranı ise sadece yüzde 24,5... Yüzde 7,8’i ise ‘fikrim yok/cevap yok” demiş.
Adalet tıpkı oksijen gibi bir milletin olmazsa olmazıdır. O yüzden kadim kültürümüz bize “devletin dini adalettir” sözünü miras bırakmıştır. Esasen Cumhurbaşkanı Erdoğan da adli yıl açılışlarında, Anayasa Mahkemesi kuruluş yıldönümlerinde benzer minvalde konuşmalar yapıyor. Fakat adalet üzerine yapılan her ankette sözle fiilin uyum arz etmediği gün yüzüne çıkıyor. Konuşmalar promterlarda kalıyor.
Adalete olan güvenin bu oranda düştüğü bir ülkede idareciler başını iki elinin arasına alıp düşünmeleri gerekmez mi?
***
BAKIN MÜLÂKAT NEYMİŞ?
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “68 bin öğretmene ihtiyacımız var” dedi. Ancak atamalar 20 bin öğretmenle sınırlı kaldı. Geçtiğimiz Cuma sözleşmeli öğretmen ataması başvuruları sona erdi. Herhalde 48 bin öğretmene daha ihtiyaç olduğu unutuldu. Tıpkı Erdoğan’ın seçim vaadi olan “mülâkatın kaldırılması”nın unutulması gibi…
Mülâkatın ne olduğunu SP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap Meclis kürsüsünden şöyle izah etmiş: “Mülâkat torpilin maskesidir; mülâkatla değil, liyakatli kazanılması gerekiyor. Mülâkat emeklerin düşmanıdır, emek çalmaktır. Mülâkat liyakatin katilidir. Mülâkat hırsızların yöntemidir. Mülâkat hak gaspının en kirli yoludur. Mülâkat emekçinin celladıdır. Mülâkat yolsuzluğun simgesidir. Mülâkat adaletin idam sehpasıdır. Mülâkat hak yemeyi meşrulaştıran bir utançtır. Mülâkat düzenbazlıktır… Mülâkat hırsızlıktır, mülâkat hırsızlıktır, mülâkat hırsızlıktır…”
Hâlâ mülâkatta ısrar edenlere duyurulur…
***
EMEKLİLERİN DURUMU ESKİSİNDEN İYİYMİŞ!
Temmuz ayı yaklaştıkça asgari ücrete ve emeklilere ek zam yapılıp yapılmayacağı merak ediliyor. Hükümet asgari ücrete zam yapılmayacağını, emeklilere TÜİK’in açıkladığı enflasyon farkının verileceğini ilân etmesi, düşük gelirlileri şimdiden kara kara düşündürüyor.
Emekli ve asgari ücretli büyük geçim sıkıntısı yaşarken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın sözleri ise dar gelirleri hayli sinirlendiriyor.
Yol parası veremeyecek durumda olanlara KYK yurtlarının ücretsiz verileceği, kamu ve kuruluşlarına ait sosyal tesislerde yüzde 15 indirim yapılacağını söylenerek adeta milletin aklıyla dalga geçiliyor. Açlık sınırının 20 bin liraya dayandığı bir ortamda 10 bin lira alan emekli için, “emeklilerimizi her anlamda eskisinden daha iyi hâle getirdik” denebiliyor!
İnsanlar bunu duyunca “Sayın Bakan, bu sözlerle hangi ülkeyi kast etti” sorusu akla geliyor. Türkiye olmadığı kesin de…
Bir de ilk verildiğinde 256 dolar olan, şimdi 92 dolara düşen emeklilere bayram ikramiyesinin bayramdan önce yatırılacağı açıklanmış. Zaten ne zaman yatacaktı ki?
***
GIKI ÇIKMAYANLAR
2023 yılında kamu bankaları, “reklam” adı altında 3 milyar 756 milyon lira para harcamış. Reklâmın kime verildiği sormaya bile gerek yok.
Demokrat Parti İzmir Milletvekili Salih Uzun soruyor: “Bunlardan birisi çiftçiye, diğeri esnafa, tüccara ve KOBİ’lere kaynak sağlasın diye kuruldu. Onun için inatla ve ısrarla söylüyorum. Çiftçinin, esnafın, tüccarın haklarını savunması gerekenlerin gıkı çıkmıyor…”
Neden acaba?