Hayat pahalılığı, her gün gelen zamlar, çalışan ve emeklileri geçim sıkıntısına iterken, ucuz ekmek kuyrukları başta olmak üzere birçok ucuz ihtiyaç maddesi alma kuyruğuna artık alıştık. Çiftçi kan ağlıyor, esnaf dükkanı kapatmak durumunda kaldı, hacizler kapıda. Velhasıl ülke yangın yeri…
Bu durumu bir tweet’le “çok iyi” anlatan Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, “İşçiler MUTSUZ, beyaz yakalar MUTSUZ, doktorlar MUTSUZ, öğrenciler MUTSUZ, öğretmenler MUTSUZ, dil, din, ırk, mezhep, tarih ile ilgili suni kavga çıkarıp o kavgadan beslenen rantçılar MUTLU… Bu düzen değişecek” diyor. Araştırmalarda dünyada en mutsuz ülkelerinin başında Türkiye’nin gelmesi de bunun ispatı oluyor.
Demirtaş, başka söze de hâcet bırakmamış, özetin de özeti olmuş…
***
“SİZİ TANIMASI YETİYOR”
Adalet Bekir Bozdağ, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını merak edenlerden… “Adayınız çıksın, kendini tanıtsın, projelerini anlatsın, millet onu tanısın” demiş.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi hazırlık çalışmalarında 6’lı masada Saadet Partisi’ni temsil eden Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, Bakanın bu sözüne “Gerek yok, sizi tanıması karar için yetiyor” diyerek adeta taşı gediğine koymuş…
***
YANDAŞLIKTA ÇIĞIR AÇTILAR
Yandaş gazete ve televizyonlar işi o kadar ileri götürdüler ki, “Bu kadar da olmaz” dedirtiyorlar. Türkiye’de yaşanan hayat pahalılığını görmezden gelip Almanya’da 6 kişiden birinin gece yatağa aç girdiğini söyleyeni mi ararsın, dilim dilim satılan karpuzların kabuğunun “faydasına inanılmaz” diyerek haber yapmalarına varıncaya kadar her gün yandaşlıkta çığır açmakta yarışıyorlar. En son olarak da “Türkiye tarihinin en büyük rezervi bulundu. Altın, bakır, çinko ne ararsan” var demeleri “yok artık” dedirtti.
Gerçi hürriyeti, “Biz çok daha özgürüz. Yurt dışında yere tüküremezsiniz ama burada tükürüyorsunuz” diye anlayanlardan ne beklenir ki…
Milletin dertlerinden bu kadar uzak olmak yandaşları da bu noktaya getirdi. Ne yapalım Allah akıl fikir versin…
***
BASIN KARTIMIZI İSTİYORUZ
Hür basın demokrasinin olmazsa olmazı, demokrasinin nefesidir. Ancak basın hürriyeti konusunda Türkiye 180 ülke içerisinde 149. sırada…
Meclis’te sosyal medyayla ilgili kanun tasarısı görüşmeleri devam ederken “basın örgütleri” komisyon aşamasında itirazlarını dile getirdi ama iktidar geri adım atmadı!
RTÜK’le televizyonlar, Basın İlan Kurumu ile gazeteler “terbiye edilmeye” çalışılıyordu, sosyal medya kanunu ile de internet medyası ve sosyal medya mecraları terbiye edilecek ya da edilmeye çalışılacak gibi…
Söz basından açılmışken Cumhurbaşkanı İletişim Başkanlığı’na bir hatırlatma daha yapalım:
Sayın CİB yetkilileri, durumu biliyorsunuz, anlatmaya gerek yok. Yıllar önce basın kartının değişeceğini söyleyerek başvuru istemiştiniz, bizde başvurmuştuk. Ama aradan 3 sene geçti nedense bir türlü kartlarımızı hazırlayıp gönderemediniz.
Hatırlar mısınız bilmiyorum, Kavaklıdere’de Kuğulu Park’a yakın, 3-4 katlı bir binada hizmet görürken o zamanki şartlarda birkaç günde hazırlanan basın kartları sahiplerine veriliyordu. Sonra Balgat’ta büyük bir binaya taşındınız o da yetmedi şimdi bilmem kaç katlı plazaya taşındınız. Buna rağmen 4 katlı binada 4 günde hazırlanan basın kartını plazada 3 senedir hazırlayamadınız. Basın kartını değiştirmediğiniz ya da değiştiremediğiniz insanların adresini ve telefonu biliyorsunuz. Bir zahmet elinizi çabuk tutup kartları verin. Yoksa her geçen gün hak kaybı devam ediyor. Haberiniz olsun.