"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Darbe söylentileri

Mehmet KARA
24 Şubat 2020, Pazartesi
Türk tipi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin daha ikinci senesini doldurmadan aksayan, eksik yönlerinin ortaya çıkması ve sistemin Türkiye’ye uymadığının yüksek sesle ifade edilmesi “demokrasi ve demokratlık” kavramlarının da yüksek sesle dillendirilmesine sebep olurken, son günlerde ortaya atılan “darbe” söylentileri de bir kez daha, “demokrasi ortak paydasında” birleşilmesi gerektiğini ortaya çıkardı.

1946’da kısmen, 1950 yılında tamamen çok partili hayata geçen Türkiye’de yıllar geçmesine rağmen tam anlamıyla bir demokrasiye henüz geçilebilmiş değil. Ağır aksak ilerleyen demokrasi yolculuğu 1960, 1971, 1980, 1997 ve 2016 yılında yaşanan darbeler, ara dönemler ve darbe teşebbüsleri ile hep sekteye uğradı.

Son olarak The Economist’in 2019 Demokrasi Endeksi Raporu’nda 167 ülke arasında Türkiye’nin 110. sırada olması da demokrasi noktasında düştüğümüz durumu gözler önüne seriyor.

Farklı düşünenler ya “vatan haini” ilân edilir oldu, ya da acımasızca eleştirildi. Siyaset kurumunun görevi, milleti kutuplaştırmadan, ötekileştirmeden bu ortak değerler etrafında birleştirmektir. Ortak değerlerden birisi de demokrasidir… 15 Temmuz darbe teşebbüsünün olduğu gece bütün partilerin Meclis’te milletin iradesine ve demokrasiye sahip çıkmıştı ama bu hava maalesef korunamadı.

DARBE SÖYLENTİLERİ NEREDEN ÇIKTI?

Peki bu darbe söylentileri nereden çıktı? Pentagon için raporlamalar yapan RAND Corparation’ın 277 sayfalık Türkiye dosyasında “TSK’nın orta kademesinde duyulduğu varsayılan rahatsızlıklardan” söz edilmesiyle “darbe” söylentisine sebep oldu. Siyasetçiler sert açıklamalarla tepkilerini ortaya koydular. Erdoğan, bu söylentilerin bir kumpanya olduğunu söylerken, “Adını bile anmak bize haramdır” diyerek tepkisini gösterdi.

Akşener, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli de grup toplantılarında darbe söylentilerine tepkilerini dile getirirken, “demokrasi” vurgusu yapmaları önemliydi. Peki, kimden çıkıyor bu darbe söylentileri? Ülkemizde tam demokrasi olsa bu söylentilerin çıkması mümkün olmayacaktır.

ADALET!

Tam demokrasinin önemli ayaklarından birisi adalet, diğeri basın hürriyetidir. Darbe dönemleri “adalet”e en çok ihtiyacın olduğu dönemlerdir. Adalet devletin temeli ve demokrasinin de vazgeçilmez unsurudur. Devlet olabilmenin en önemli vasfının birincisi hiç şüphe yok ki adalettir. Temeli sağlam olmayan bir yapının ömrü ne kadar kısa olursa, adaletle yönetilmeyen devletin temelleri de sağlam olmaz. Adaletin ve adalet duygusunun zedelenmesi, ülkenin birliğine zarar verir. Demokrasiye darbe yapanlara, yapmayı kafasından geçirenlere en güzel cevap adaletin kâmil manada tesis edilmesidir.

MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ!

Basın hürriyetinin kısıtlanması da demokrasiye yapılabilecek en büyük kötülük olur. Tek sesli medya ne iktidara ne de muhalefete fayda getirir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce söylediği, “Çok sesli, etkin, herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirebilen medyanın varlığı, demokratik ve şeffaf toplumun olmazsa olmaz koşuludur” sözü ne kadar yerinde ve doğru bir sözdür. Yani sözün özü, darbelerin panzehiri tam ve işleyen bir demokrasidir...

SİYASETTE YENİ DİZAYNLAR MI?

Darbe söylentilerinin konuşulduğu bir dönemde İYİ Parti’den istifaların olması ise “siyasette yeni dizaynlar mı yapılıyor” sorusunu akıllara getirdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in istifalar sorulduğunda 28 Şubat 1997’yi hatırlatması bunu akıllara getirdi. O dönemde DYP’de milletvekilleri istifa ettirilmişti! Akşener’in, “Türkiye’nin bugün geldiği duruma bakıldığında, hürriyetlerin gittiği, ifade hürriyetinin ortadan kalktığı, tek adam rejimin ortaya konduğu bir yönetim anlayışıyla karşılaşılan Türkiye’de, acaba o gün düğmeye basan parmakların ne düşündüğünü merak ediyorum” sözü üzerine oturup düşünmek gerekiyor.

İYİ Parti’deki istifalar konusunda hemen MHP akıllara gelirken Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin parti kurulduğu günden bu yana İP derken, istifalardan sonra “İYİ Parti” demesi dikkat çekti.

Siyasette yaşanan bu gelişme karşısında yine de dikkatli ve uyanık olmak lâzım. Derinlerin ne yapacağı hiç belli olmaz…

Okunma Sayısı: 4366
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı