"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Maaşını dolarla alan var mı?

Mehmet KARA
01 Kasım 2020, Pazar
Dolar rekor üstüne rekor kırıp 8,30’ları geçerken, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak, “Battık yaygarasına inat, ekonomimize güven artıyor” dediği gün Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, “Kur hedefimiz yok, TL aşırı değersiz” açıklamasını yaptı.

Bu arada Merkez Bankası’nın 2020 yılsonu enflasyon tahmini yüzde 8,9’dan yüzde 12,1’e yükseltildi…

Kurlar bu kadar artıp TL değer kaybederken devlet yöneticilerinin sessizliği ise düşündürücü… Yani döviz artışı kendi haline bırakılıyor. Bir bakıma, “Saldım çayıra Mevlâ’m kayıra…”

“Çalışanlar maaşlarını dolarla almıyor” ama dövizdeki bu artış hem ülkenin borçlarını arttırıyor, hem de vatandaşın maaşının erimesine yol açıyor, hem de yükselen maliyetler nedeniyle iğneden ipliğe zam geliyor…

Bu durumdan en kârlı çıkanlar maaşını dolarla alan ve kenarda köşede dövizi olanlar olurken, milletin büyük bir ekseriyeti durumu endişeli bir şekilde izlemekle kalıyor.

Sözün bittiği yer…

***

SİYASETTEKİ SEVİYE YİNE DİP YAPTI

Muhalefet erken seçimi gündemde tutmaya devam ederken, iktidar seçimlerin zamanında yapılacağını söylüyor. Ama siyasette bir erken seçim havası da görülüyor. Bunu da partilerin genel başkanlarının ve yöneticilerinin tıpkı bir seçim ortamındaymış gibi üsluplarını sertleştirmesinden anlayabiliyoruz.

Siyasette seviye bugünlerde adeta dip yapmış, seçim meydanlarında olduğu gibi üslupsuz konuşmalar yapılıyor. “Siyasi atık, siyasî fosil” gibi uygunsuz ifadeler havada uçuşurken, buna cevap yine  “önce aynaya baksın” tarzında uygunsuz üsluplarla veriliyor. 

Siyasetçiler doğru dürüst siyaset yapacakları yerde birbirlerine salvolarla ve üslupsuz konuşmalarıyla kendi tabanını kemikleştirmeye uğraşıyorlar ama şunu unutuyorlar, kullandıkları üslup ve dil milletin de kutuplaşmasına, gerilmesine ve kavgalara yol açıyor.

***

TAHMİN TUTAR MI?

AKP’den ayrılarak parti kuran Ahmet Davutoğlu bir tahminde bulunmuş. “Seçim sandığı görülmeye başladığında Sayın Bahçeli önce AK Parti’nin ekonomik enkazından kendisini sıyırmak için muhtemelen ittifaktan vazgeçecek. Ben onun parçası değildim diyebilmek için aynen Sayın Ecevit’i nasıl ortada bıraktıysa ekonomik krizden sonra. Çünkü o enkazı taşımayacağını düşündü. Şimdi de Sayın Erdoğan’ın iktidarını kullanır ve sonunda bırakır” diyen Davutoğlu’nun tahmini tutar mı bilemiyoruz ama Sayın Bahçeli’nin bundan önce erken seçimlerinin fitilini ateşleyen siyasetçi olduğunu da unutmamak lazım.

Bakalım cumhur ittifakı pamuk ipliğiyle mi bağlı yoksa demir halatlarla mı?

***

PROMPTERİN DIŞINA ÇIKINCA…

Siyasetçiler grup toplantılarındaki konuşmalarını prompterden (yani karşısındaki ekrandan) okuyunca bazen komik manzaralar ortaya çıkıyor, bazen de zor durumda kalıyorlar.

Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere birçok siyasetçi ve sivil toplum örgütü genel başkanları konuşmalarını prompterden yaparken, birçoğu ise bunu beceremiyor. Ya gözlerini bir tarafa dikerek konuşuyorlar ya da yazıyı takip etmekte zorlandıkları için zor durumda kalıyorlar. Erdoğan da bir konuşmasında bu şansızlığı yaşayanlardan.

MHP Lideri Devlet Bahçeli de parti grubunda yaptığı konuşmada gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu sırada, geçtiğimiz haftalarda öncüsü olduğu askıda ekmek kampanyasına yönelik eleştirilere cevap verirken, prompterdeki metnin dışına çıkmaya çalışınca zor durumda kaldı. Eski Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’nin “Ekmek bulamazlarsa pasta yesinler” sözüne atıfta bulunmak isteyen Bahçeli, kullanacağı sözleri unutunca, sıralarda bulunan vekillerden yardım aldı.

“Paris’te herhalde... Ney o, Paris’te ney, birisi bir şey dedi. Ekmek değil de...” derken milletvekillileri “Pasta, pasta” diye seslenince Bahçeli, ”Paris’te sokma, sokya yemeyen şey yemeye hazırlanıyor…” diyerek yine pasta diyemedi. En sonunda “Pasta yemeye hazırlanıyor” diyerek sözlerini düzeltirken de hem kendisi hem dinleyenler tebessüm etti. Peşinden, “Pasta yemeğe alışık olmadığımız için dilimiz dönmüyor” demesi de aslında başka bir dil sürçmesiydi. Çünkü Sayın Bahçeli bu yaşına kadar kuru, yaş, tatlı, tuzlu pasta yemiştir diye düşünüyoruz.

Siyasetçiler bu ekrana yazılı metinden konuşmaya o kadar alıştılar ki, zaman zaman böyle komik durumlarla karşılaşıyorlar… Bu kazaları görünce eskiden olduğu gibi irticalen konuşmaya mı alışsalar artık diye de düşünmeye başladık.

Diğer taraftan da siyasetçilerin bu tabiî durumlarını da özlemedik değil. Biraz olsun gergin ortamdan çıkıp gülümsüyoruz en azından…

***

DÖVİZ NEREDEN NEREYE!

Döviz artışı şu anda ekonominin kötüye gidişinin en büyük göstergelerinden birisi. Çünkü dövizin artması iğneden ipliğe her şeye zam gelmesi ve milletin fakirleşmesi anlamına geliyor. Doların seyrine bir bakıp nereden nereye geldiğimizi görebilmek de mümkün.

Erdoğan 2014’te Cumhurbaşkanı seçildiğinde dolar kuru 2,1 TL, 2017 anayasa referandumunda 3,6 TL, Erdoğan 2018’de “yetki verin” dediğinde 4,7 TL. Gelinen noktada ise dolar 8.30 TL’nin üstünde…

Bu yılın başında 2.324 lira olan asgarî ücretle 395 dolar alınabilirken, şu anda 280 dolar ancak alınabiliyor.

Bu rakamlar bile hızla fakirleştiğimizi gösteriyor. Varın gerisini siz hesap edin…

***

ALIŞIRIZ, ALIŞIRIZ...

Dolar 5 lira sınırına geldiğinde “psikolojik sınır aşıldı” yorumları yapılmıştı. Sonra 6 lira, 7 lira, oldu 8 lirayı bile geçti. Bunu da yazar, çizer konuşuruz sonra buna da alışırız. 9 olur ona da alışırız.

Bunu ülkeyi yönetenler de biliyor, bu yüzden bu konuyu hiç konuşmuyorlar…

Okunma Sayısı: 2310
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    1.11.2020 03:57:38

    Darbeci zihniyetin temsilcisi,28 ŞUBAT zulmünün siyasi ayağı olanve şu anda yine haksılzıklar için destek ve bölücülükte at koşturan şahısı rabbim dilini dolaştırarak rezil rüsva eyledi. Şu bir gerçektirki haksızlıkları yapan,masumların haklarına giren,dindar görünüp dindara zulmeden zalimlerin ahirleri berbat ve neticede helak olmaktır.Bu dil dolaşması bunların emaresidir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı