"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyaset bayram sonrasına hazırlanıyor

Mehmet KARA
12 Ağustos 2019, Pazartesi
31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinin neticeleri siyasette taşları yerinden oynattı.

Şu anda siyasette fırtına öncesi sessizlik var. Meclis tatil, ama özel bürolarda sonbahar da yaşanacak siyasetteki “fırtına”nın yönü ve hızı konusu konuşuluyor.

Ankara’da değişik bürolarda hummalı çalışmalar yürütülüyor. Sonbaharda ve 2020 yılının ilkbaharında erken bir genel seçimden dahi bahsediliyor. AKP içinden çıkacak iki partinin iktidarın Meclis’teki çoğunluğunu etkileyebilecek milletvekili istifalarına sebep olmasının bir erken seçimi “zorunluluk” olarak ortaya çıkarabileceği konuşuluyor.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın, bayramdan hemen sonra, yeni kurulacağı söylenen partilerin önde gelen isimlerinden olan Abdullah Gül’ün memleketi Kayseri ve Ahmet Davutoğlu’nun memleketi Konya’da “teşekkür mitingi” yapması da bayramdan sonra siyasette yaşanacak fırtınanın ve hararetin bir göstergesi…

Mahallî seçimler sonrasında Türk tipi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilgili tartışmalar AKP içinden “revizyon, rehabilite” gibi ifadelerle gündeme gelmişti. Ancak cumhur ittifakının küçük ortağı MHP’nin sisteme dokunulmaması yönündeki çıkışları ile tartışmanın rafa kaldırılacağı ya da “pansuman tedbirlerle” geçiştirileceği söyleniyor.

Öyle görünüyor ki, “erken seçim” ve “yeni sistemi” gündeme getirdiğinde siyasetteki dengeleri oynatan Sayın Bahçeli’nin çıkışları yine etkili olmuş. Malûm, 3 Kasım 2002’de ve Erdoğan seçim yapılmayacak demesine rağmen 24 Haziran 2018’da Bahçeli’nin önce hareket etmesiyle seçimler yapılmıştı. Yine hatırlanacağı üzere CHS de Bahçeli’nin açıklamalarıyla gündeme gelmişti.

Bahçeli’nin villasındaki “Erdoğan-Bahçeli görüşmesi”nin bir nezaket ziyaretinden öte siyasetin önümüzdeki günlerdeki yönünü belirleyecek bir ziyaret olduğu, sonbaharın sürpriz gelişmelere gebe olacağı da görülüyor. Bekleyelim görelim…

NE DEDİNİZSE TERSİNİ YAPTINIZ!

Eski Başbakanlardan Binali Yıldırım seçim öncesi şöyle bir “görsel reklâm” yapıyordu: “Ne dediysek yaptık” yazısından sonra Binali Yıldırım, “Biz halden anlarız. Kışın içinizi ısıtacak bir müjdem var. Doğalgaz bütün evlerde yıl boyu yüzde 10 daha ucuz olacak…” dedikten sonra ekrana “Yine biz yaparız” yazısı yansıyor…

Yüzde 10 indirim yapılmadı tersine yüzde 15’e yakın zam geldi…

Evet, “siz yaptınız” ama ne dedinizse tersini yaptınız…

AĞAÇ KESME!

Ağaç kesme, son yıllarda kamuoyunun üzerinde en hassas olduğu konulardan başında geliyor. Orman yangınları onbinlerce ağacın yok olmasına sebep olurken, sonrasında imara açılması, yol ve otel yapmak amacıyla ya da maden sahası açmak için ağaçların kesilmesi sivil toplum kuruluşları ve vatandaşları harekete geçiriyor. Hemen protesto eylemleri başlıyor.

Ama birçok meselede olduğu gibi bu ağaç kesme, yeşili yok etme meselesinde de “ben yaparsam iyi, sen yaparsan kötü” mantığı devam ediyor.

İktidara yakın bir medya kuruluşu Batman’da 170 ağacın kesilmesine tepki gösterirken, Çanakkale’de kurulacak altın madeni için Kaz Dağları’ndaki 195 bin ağacın kesilmesine sütunlarında yer dahi vermiyor.

Üstüne üstlük büyük bir pişkinlik örneği gösteren Kanadalı şirket Türk işçilerle ilgili konuşurken “en iyi bildikleri iş, taş taşımak” ifadelerini kullanırken, “bizim-sizin” ayrımı yapanlar buna tepki dahi gösteremiyor.

Tarafgirliğin kötü yanı bu olsa gerek… Yanlışlara ancak hep birlikte tepki gösterilirse milletin hayrına işler olur. Esas olan da bu değil midir?

İŞTE BUNUN İÇİN LİYAKAT!

Hukuk fakültesi birincisiydi, iki yabancı dili vardı. Hâkimlik, savcılık sınavında dereceye girmişti. Ama mülâkatta elendi! Bu ve benzeri örneklere sosyal medyada ve gazetelerde sıkça rastlıyoruz.

Memurluk için KPSS sınavı var. Milyonlarca öğrenci bu sınavlara girip kamu görevlisi olmak istiyor. Memurluk garanti iş demek… Ancak Sınavı kazanmak yetmiyor. Mülâkat engelini aşmanız gerekiyor. Çok duyuyoruz, insanlar sınavda 90’ın üzerinde puan almalarına rağmen mülâkatta eleniyorlar. En çok şikâyet edilen mülâkat da öğretmenlikte.

Adalet dağıtacak olanların bile mülâkatında bunlar oluyorsa varın gerisini siz düşünün. İşte de tam da bunun için işe alımlarda liyakat ve ehliyet gerekiyor. 

Okunma Sayısı: 2951
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı