"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Torbadan çıkan kayyım!

Mehmet KARA
03 Ocak 2021, Pazar
Meclis 2021 yılı bütçesinden hemen sonra torba kanun çıkartıp 26 Ocak’a kadar tatile çıktı.

AKP iktidarı netameli ve tartışmalı kanunları hep dönem sonu ya da tatil öncesinde çıkarılmasını bir gelenek(!) haline getirdi. Bunu da “Tartışmalı kanunları çıkartalım 1 aylık sürede unutulur” düşüncesiyle yapıyor. Bundan da kısmen başarılı oluyor!

İktidarın yaptığı bir şey daha var. O da birbiriyle alâkasız konuları bir torbanın içine atıp adına da “torba kanun” koyarak Meclis’e getirmek. Böylece kamuoyunda tepki görecek kanunları torbanın içine atıp kanunlaştırmayı hedefliyor. 

Torba kanun uygulamasının kaldırılacağını söyleyen iktidar bu uygulamayı çok sevmiş olacak ki, artık kaldırmayı ağzına dahi almıyor.

Günlerce ve saatlerce süren bütçe görüşmeleri devam ederken, komisyon üyelerinin dahi haberi olmadan, adeta yangından mal kaçırır gibi ismi “Kitle İmha Silâhlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin” olan bir kanunu komisyona getirdi. 6 Maddelik kanun teklifi “torba kanun” haline getirilip içine de 7 ayrı kanunda değişikliğe gidilecek şekilde 43 maddeye çıkarıldı. 

Yıldırım hızıyla Meclis’ten geçirilen “Kitle İmha Silâhlarının Yayılmasını Önleme Yasası” adlı kanunun içine konulan kanunla İçişleri Bakanı’na “terör şüphesi halinde derneklere kayyım atama, hesaplarını dondurma” gibi yetkiler verildi.

***

HANİ “ÇOK TEHLİKELİ!” İDİ!

Kanun komisyonda kabul edilip Meclis Genel Kurulu’na gelmeden önce Mazlum-Der ve Özgür-Der gibi sivil toplum kuruluşları, kanun teklifinin “STK’ları zora sokacak ve kötü uygulayıcıların elinde örgütlenme ve ifade özgürlükleri ile masumiyet ilkesinin ihlâline kadar varacak geniş yetkiler barındırdığı” ikazlarını yaptılar.

İktidara yakın isimlerden Yusuf Kaplan da kanuna tepki gösterenlerden birisiydi. “UYARI/YORUM Sivil toplum, toplumun nefes borusudur. Elbette eleştirilecek yanları olabilir. Toplum tepeden 1 asırdır darbe üstüne darbe yedi yeterince! Eğer STK’ların nefesi tıkanırsa toplumun zihin ölümü gerçekleşir, bir daha ayağa kalkamaz ve bunun vebalini kimse ödeyemez! UYARI/YORUM STK’lar terör bahanesiyle kapatılacak. Kolayca kayyum atanabilecek! Teröre karşı bir adım gibi bu. Ama sonuçları ortam değiştiğinde felaket olabilir! Her İslâmî çalışma irtica/terör yaftasıyla engellenebilir! Çok tehlikeli bu! Bu yasa girişimi derhal durdurulmalı!” diyerek tepkisini sert şekilde ifade etti.

Kaplan’ın ifadeleri iktidar için çok büyük önem arz ediyor. Ancak İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu Kaplan’ı arayıp yarın saat görüştükten sonra Kaplan, “STK yasasının aslâ sivil toplumu zayıflatmayacağını, STK’ların İslâmî çalışmalarını engellemesinin sözkonusu olmayacağını, buna ilk önce kendisinin karşı duracağını söyledi” açıklamasından bulundu, yani Sayın Soylu “teminat” vermiş. 

Ardından da Yusuf Kaplan ve arkadaşları Sayın Soylu’nun evine gidip “memleket meselelerini görüşüp, memleketin sorunlarını derinlemesine mercek altına aldılar.” Bunu da Yusuf Kaplan’ın sosyal paylaşımlarından anlıyoruz.

Burada iki soru akıllara geliyor. 

Birincisi, bu meseleye “İslâmî çalışmaları engellemeyeceği” şeklinde bakmak doğru mu? Yarın başka bir bakan veya iktidar gelirse bu kanunu farklı değerlendirmez mi? Tıpkı 28 Şubat’ta olduğu gibi İslâmî kuruluşlara kayyum atanmaz mı? Bu ifadeler “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” anlamına gelmez mi?

İkincisi de, meseleye evrensel hukuk açısından bakmak gerekmez mi? Hukuk devletin de bunun olur mu?

Bu soruları uzatmak mümkün ama sadece bu üç soruya cevabı kim verebilir?

***

AKP’Lİ VEKİLLERİN HABERİ Mİ YOKTU?

Kanun yıldırım hızıyla Meclis komisyonda görüşülüp Meclis Genel Kurulu’da görüşülmesi sırasında da ilginç bir olay yaşandı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi hayata geçtiği andan itibaren Meclis’in etkinliğin azaldığı ve vekillerin birçok kanundan haber olmadığı söyleniyor. 

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, önümüzdeki dönemde yeni sistemle Meclis çalışmalarının uyumunun sağlanması için Meclis İçtüzüğü’nün değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. Bunların içinde Meclis Başkanının Cumhurbaşkanına vekâlet etmesi, (şu anda atanmış bir cumhurbaşkanı yardımcısı vekâlet ediyor) milletvekili önergelerinin zamanında cevaplandırılması, bakanların Meclis’e hesap vermesi, Meclis’in denetim yetkisinin arttırılması gibi konular gündeme gelir mi bilemiyoruz.

Milletvekillerinin birçok kanunu okumadığı, içeriğinden haberdar olmadığı, oy kullanırken grup başkanvekillerine bakarak oy kullandığı gibi konular hep dile getiriliyor. 

Son kanun görüşmesinde, teklifin görüşmeleri sırasında AKP Amasya Milletvekili Mustafa Karahocagil, “Kanun teklifinde derneklere üye olma, yönetim organlarında görev alma gibi dernek kurma özgürlüğünü daraltan düzenlemeler var mıdır?”, AKP Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu, “Teklifte derneklerin yardım toplamasıyla ilgili kısıtlama var mıdır? Yardım Toplama Kanunu’yla ilgili yapılan düzenlemelerin amacı nedir?”, AKP Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç, “Suç Gelirinin Aklanmasının Önlemesi Hakkında Kanun’un 2. maddesindeki ‘yükümlü’ tanımına avukatlar dâhil edilmektedir. Bu durum savunma hakkını olumsuz etkileyen bir durum olabilir mi?” diye sormaları bu çerçevede değerlendirmek mümkün… İşin başka garip bir tarafı da bu soruları soran vekillerin imzalarının kanun teklifinde olmasıydı.

***

VEBALİNİ KİMSE ÖDEYEMEZ!

Öyle görülüyor ki, hükümet “torba yasa” uygulamalarına son verileceği ve yasaların milletvekilleri tarafından yapılacağını söylese de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiğinden bu yana “kanun görüşme sürecinde tasarruf sağlamak” amacıyla çok sık başvurulan “torba kanun” uygulaması devam edecek. Oysa böyle bir kanun tekniğine acilen son verilmesi gerekiyor.

Bu kanunun tamamı ya da bu maddeler Anayasa Mahkemesi’ne gidecektir. Bakalım oradan nasıl bir sonuç çıkar, bekleyip görelim…

Yazımıza yazar Yusuf Kaplan’ın “Eğer STK’ların nefesi tıkanırsa toplumun zihin ölümü gerçekleşir, bir daha ayağa kalkamaz ve bunun vebalini kimse ödeyemez!” sözüyle noktalayalım.

Okunma Sayısı: 1806
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    3.1.2021 01:33:33

    TORBA KANUN!Normal demokrasilerde böylesine bir uygulama asla olamaz.Bu tarz kanun yapılması ancak diktatör,baskıcı ve totaliter rejimlerin işidir. Bizim dilimizde torba herşeyin karıştırılarak içine konulan,paketleme,hediye vermede usul ve münasiplik yönünden tercih edilmeyen günümüzde nahoş karşılanan bir davranış biçimidir. AKPMHPKoalisyon iktidarı dillerinde millet ve ülke sevgisini eksik etmiyor amma fiiilerinde ise bunun tersi millete ve ülkeye saygısızlığın şahikasını gösteriyorlar. Milletin sosyal davranışalrını tanzim eden yasaların böylesine gelişigüzel ve milletin temsilcilerinin konu mankeni haline getirilerek yasalaştırılması düpedüz millete saygısızlıktır.Hoş biz kimden saygı bekliyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı