"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üslûbun ayarı bozulunca

Mehmet KARA
05 Şubat 2012, Pazar
TBMM içtüzük değişikliğini öngören teklifin tamamı üzerinde Genel Kurul’daki görüşmeleri yaşanan sert kavgalar dolayısıyla ilk gün yapılamadı.

Bu kavgaları görünce geçmişte yine içtüzük değişikliği görüşmeleri sırasında bir milletvekilinin vefat etmesini hatırladık. 2001 yılında yine bu aylarda yapılan içtüzük görüşmelerinde Genel Kurul’daki kavgada dönemin DYP Şanlıurfa Milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu kalp krizi geçirerek vefat etmişti.
 Şu anda da Meclis’te yine içtüzük değişikliği görüşülüyor. İlk gün görüşmelerinde de yaşanan tartışmayı görünce “aman dikkat” dememizi gerektirdi. Muhalefet partileri değişikliğin “muhalefetin sesini kısmak anlamına” geldiğini söyleyerek görüşmeleri engellemeye çalışırken iktidar sözcüleri de tartışmaları alevlendiren ifadeler kullandılar.
TBMM Başkanvekili Meral Akşenerin yönettiği oturumda, teklifin görüşmelerine geçmek isteyince Genel Kurul’da tartışma çıktı ve gerginlik yaşandı. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Akşener’in tutumu hakkında usul tartışması açılmasını istedi. CHP ve BDP de buna destek verdi.
Tartışmanın hararetlenmesi üzerine Akşener, “İçtüzük değişikliği hassas bir konudur. Hükümetin hızlı kanun yapma isteğiyle, muhalefetin denetim yapma imkânı arasında bir denge gözetilmelidir. Umuyorum, görüşmeler sırasında muhalefet ve iktidar bu hususları dikkate alır” diyerek, grupları uyardı.
Görüşmeler karşılıklı konuşmalarla sürerken, MHP’li Oktay Vural’ın, “O konuyu almamışsınız. Böyle Komisyon Başkanlığı yapılmaz, bildiğin konularda gel. Sen bildiğin konuda gel” demesi üzerine, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun, “Senin kuyruk acın var, kuyruk acın. Senin kuyruk acın var, alamazsın bunu benden. Senin kuyruk acın var” demesi tansiyonu iyice yükseltti ve tartışmanın ateşini fitilledi.
Vural’ın “Kuyruk sende var. Kuzularda kuyruk olur” sözü üzerine devam eden tartışma sonunda Akşener oturuma ara vermek durumunda kaldı. Oturum açıldığında da tartışmalar devam edince, Akşener bir kez daha ara verdi. Tartışmalar yine devam etti. Bu tartışmalar sırasında öyle ifadeler kullanıldı ki, burada yazmaktan imtina ediyoruz. Akşener’in üçüncü sefer ara vermesinin ardından tartışmalar daha da hararetlendi. AKP’li Canikli’nin, “CHP, MHP’nin kuyruğuna mı takıldı, o onun kuyruğuna mı takıldı” demesiyle de tansiyon artık tavan yaptı. CHP ve MHP’li vekiller kürsüye yürüdü ve yerlerine oturmadılar. Akşener’de oturumu kapatmak durumunda kaldı.
Bu tartışmalar iki gün devam edince, devreye Meclis başkanı girdi. Partilerin grup başvekillerinin toplantısından hafta sonu çalışmama kararı alındı. Tüzük değişikliği şimdi buzdolabında… Bakalım yeniden görüşmeye başlandığında da bu tartışmalar devam edecek mi?
İçtüzük değişikliğinde yaşanan bu “kuyruk tartışması” ve kürsüye yürümeler geçmişteki vahim günleri hatırlattı. Milletvekillerinden biraz daha hoşgörülü ve anlayışlı olmasını bekliyoruz. Kavga değil, iş yapmalarını temenni ediyoruz.
* *  *
KUYRUĞUNA TAKILMA!
Aslında bu “kuyruk” meselesi bir gün öncesinden liderlerin grup toplantılarında yaptıkları konuşmalarda ortaya çıkmıştı.
Önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bu gelişmelerin ışığında hiç kimse, AKP eşittir BDP denklemini inkâr edemeyecek ve görmezden gelemeyecektir” dedi. Ardından Başbakan Tayyip Erdoğan, “Ben 12 Haziran seçimlerinden önce CHP’nin lokomotif, BDP’nin de vagonu olduğunu söylüyordum, meğer  BDP lokomotif, CHP vagonmuş. Bu tren artık nereye gider, onu milletimin takdirine bırakıyorum” demişti.
Millet kendi görüşüne göre partilere oy verirken, liderlerin bir partiyi başkasının arkasına takılmakla suçlaması milletin de kafasını karıştırıyor. Şimdi soruyoruz: Kim kimin kuyruğuna takılıyor?
* *  *
GÜTMEK
Tayyip Erdoğan bir süredir grup toplantılarında BDP’ye sert eleştiriler yöneltiyor. Eleştirilerinden birisini de yine grup toplantısında yaptı: “Ahlâksız siyaset yapıyorlar” dedi ve “Bunlar 5 koyunu ellerine ver güdemezler, kaybedip dönerler veyahut da tenha bir yerde kesip kebap yapma yoluna giderler” diye de enteresan bir eleştiri getirdi.
Erdoğan’dan sonra parti grubunda konuşan Gülten Kışanak ise, “Üç paşayı güdemiyorsun, halkı kandırarak güdeceğini zannediyorsun” diye Erdoğan’a cevap verdi. Bu tartışmalar siyasetteki kutuplaşmaları arttırıyor. Liderlerin daha dikkatli ifadeler kullanması gerekmez mi?
* *  *
DİYİN DİYİN…
MHP grup Başkanvekili Oktay Vural’ın siyasetteki üslûbunu bilmeyen yok. Yaptığı ilginç açıklamalar ve yaptığı eylemlerle hep dikkatleri üzerinde toplamayı başarıyor. Bu hafta da böyle oldu. “Başbakan’ın artık ustalık dönemi değil, emeklilik dönemini yaşadığını açıkça görüyoruz” diye konuştuktan sonra ilginç bir eleştiride daha bulundu.
Başbakanın geçmişte ve bugün söyledikleri arasındaki çelişkileri ortaya koyduklarını ifade ederek Anadolu’da kullanılan bir tabiri halk lisanı ile söyledi: “Diyin diyin sonra da dimedim diyin’. Başbakan da öyle yapıyor…”

Okunma Sayısı: 800
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı