Kimsenin kimseye üstünlüğünün olmadığı bu iki cinsiyette insanın cins-i latifi, Rabbinin en büyük emanetlerinden oldu. Öyle bir emanet ki dört duvarı ev yaptı. İhlasıyla, sadakatiyle, diniyle evlatlarına en güzel rol model oldu.

İnsan Fatır-ı Zülcelal'in kemal, cemal, kudret ve rahmetine ayinedarlık eder. Lakin kadını ayinedarlık makamında daha da özelleştiren valideliği ve valideliğin esasına gizlenmiş olan şefkatidir.

Üstad, validelerin şefkatini, lem'a-i tecelli-i şefkat diyerek tanımlamıştır. Karşılıksız sevginin, merhametin, fedakarlığın, sağduyunun, timsali birer şefkat kahramanlarıdır. Ve valide en kerim, en rahim öyle bir fedakâr dosttur ki o şefkat saikasıyla bütün dünyasını ve hayatını ve rahatını evladı için feda eder.

Üstad Hazretleri içinde bulunduğu bütün zor şartlara rağmen geleceğe hep ümitle bakmıştır. Şüphesiz onun ümitvar olduğu, nesl-i cedittir. Zira gençler toplumları her anlamda geliştirecek, toplumun ilerlemesine vesile olacaktır. Üstad Hazretleri gençleri yeteri kadar önemsemiş ve özellikle Gençlik Rehberi'ni telif ederek verdiği ehemmiyeti de göstermiştir. Ve onlara yıllar öncesinden seslenmiştir.

Kendisinin kışta geldiğini, onların ise cennetasa bir baharda geleceğini söylemiştir. Ve bir müjde vermiştir tüm insanlığa: “Şimdi ekilen Nur tohumları zemininizde çiçek açacaktır.”

Üstadın bu kadar ehemmiyet verdiği ve ümitvar baktığı bu nesl-i cedidin annesidir kadın. Nitekim Bediüzzaman Said Nursî gibi alim bir zat, “Bu seksen sene ömrümde seksen bin zatlardan ders aldığım hâlde, kasem ediyorum ki en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi merhum validemden aldığım telkinat ve manevî derslerdir ki o dersler fıtratımda, âdeta maddî çekirdekler hükmünde yerleşmiş. Sair derslerimin o çekirdekler üzerine bina edildiğini aynen görüyorum.” diyerek valideden aldığı eğitimin ne kadar kıymetli olduğunu belirtmiştir. Kadın evladının ilk öğretmeni olmuştur. Evet kadın Hz. Zeyneb’i (ra), Hz. Hasan’ı (ra) Hz. Ömer’i (ra), Üstad Bediüzzaman Hazretlerini (ra) yetiştirendir.

İnsanın cinsi latifi; lema'a-i tecelli-i şefkat bir şefkat kahramanı, İslâm’ı inkişaf ettirecek, toplumları geliştirecek nesl-i cedidin annesidir. Bu hasiyetleri sebebiyle kadınlar daire-i şeriat içindeki âdâb-ı İslamiyet ile kendilerini ziynetlendirmelidir. Şüphesiz ki kendini bu yönlerde donatan kadın, başta ailesi olmak üzere toplumun huzurunun da temininin sağlanmasına vesile olacaktır.

(Bizim Aile dergisi Mayıs 2025 sayısından alınmıştır)