İsrail’de Yemina Partisi lideri Naftali Bennet ve Yesh Atid Partisi Başkanı Yair Lapid’in, yeni hükümetin kurulmasına öncülük ettiklerini sizlerle 1 ve 5 Haziran’daki yazılarımda paylaşmıştım.
İsrail muhalefetinin çeşitli ideolojilere mensup siyasî parti liderleri, 12 yıllık iktidardan sonra Benjamin Netanyahu’yu devirebilecek hükümeti kurmak için 3 Haziran’da anlaştılar. Yeni koalisyonun adı “Değişim Koalisyonu”. Bugünlerde yeni koalisyonun, Parlamento’da 9 veya 14 Haziran tarihlerinden birinde güven oyu alarak göreve başlayacağı konuşuluyor. Her ne kadar yeni koalisyonun istikrarlı olup olmayacağı tartışılsa da, en azından son 2 yıldır 4 defa seçime gidilen ve hükümet kurulamayan İsrail’de olumlu bir adım şeklinde değerlendiriliyor.
İsrail’de diğer bir gelişme de 2 Haziran Çarşamba günü yapılan Cumhurbaşkanı seçimleridir. İsrail’de Cumhurbaşkanı, Parlamento (Knesset) tarafından seçiliyor. Yapılan oylamada Yahudi Ajansı Başkanı ve İşçi Partisi eski Başkanı Isaac Herzog, İsrail’in 11. Cumhurbaşkanı seçildi.
Herzog’un karşısındaki kadın aday Miriam Peretz, Parlamento’dan topladığı 11 oyla Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katıldı. Herzog 87 oy alırken, Peretz ise 26 oyda kalmıştır. Peretz’in İsrail ordusunda görevli iki oğlunu 1998’de Lübnan sınırındaki çatışmada kaybettiği belirtiliyor. Birde Peretz, ülkesinde tanınmış bir eğitimci.
120 Sandalyeli Parlamento’da yapılan gizli oylamada 3 oy çekimser, 3 oy geçersiz sayılırken, 1 Milletvekili de oy kullanmadı. Oy kullanmayan kişi ise, Parlamento’da 4 sandalye ile temsil edilen Ra’am Birleşik Arap Listesi Başkanı Mansour Abbas oldu.
Seçilen yeni Cumhurbaşkanı Herzog 60 yaşında. Aynı zamanda 5 Mayıs 1983 ve 13 Mayıs 1993 tarihleri arasında görev yapan eski Cumhurbaşkanı Chaim Herzog’un oğlu. Birde Herzog, 1936 ve 1959 yıllarında görevde bulunan İsrail’in ilk Hahambaşı Yitzchak Halevi Herzog’un da (1888-1959) torunu.
Herzog’un 9 Temmuz’da görevi Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin’den devralması planlanıyor. Herzog, seçildikten sonra yaptığı ilk konuşmasında “İsrail toplumu ve Yahudi diasporası ile köprüler inşa etmeyi, girişimciliği teşvik, anti-semitizm ve İsrail nefretiyle mücadele etmeyi, demokrasinin temellerini korumayı” amaçladığını beyan etti. Bununla birlikte Herzog “bütün İsrail halkına hizmet etme ayrıcalığını kabul ediyorum” cümlesini kaydetti.
İsrail’de Cumhurbaşkanlığı görevinin daha çok resmî ve sembolik olduğu bildiriliyor. Ancak Cumhurbaşkanı’nın, hükümeti kurmada kimin görev alacağına karar vermede kilit rol oynadığından önem arz ediyor. Mevcut Başbakan Netanyahu’nun yolsuzluk dâvâsından mahkûm edilmesi halinde, affetme yetkisine sahip Cumhurbaşkanı’nın nasıl bir tutum sergileyeceği de merakla bekleniyor.
Ancak seçim öncesi her iki adaya da, Netanyahu’nun yolsuzluk dâvâsından muhtemel bir ceza alması durumunda nasıl hareket edecekleri sorusu yöneltilmiş olup, iki aday da bu soruyu cevapsız bırakmışlardı. Diğer taraftan Netanyahu’nun seçimlerde iki adayı da desteklemediği aktarılıyor. Netanyahu için mahkemeden olumsuz bir karar çıkması halinde, af için Herzog’un kapısını çalması ihtimaller arasında.
İsrail’de Cumhurbaşkanı’nın kim olacağı artık kesinleşti. Sırada yeni hükümetin kurulması var. Değişim Koalisyonu, hükümeti kurmaya en yakın siyasî unsur. Hem Herzog’un açık farkla seçilmesi hem de 13 Partili Parlamento’da 8 Partinin bir araya gelerek hükümet kurmayı planlaması, İsrail’de toplumun tıkanan siyasette değişiklik talebini gösteriyor.